English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Pawnee

Pawnee traduction Espagnol

829 traduction parallèle
- Çocuk Pavni.
Un chico Pawnee.
Daha fazla Pavni bulmak için güneye gidiyorum.
Voy al Sur a hallar más Pawnee.
Çok tehlikeli bir bölgeye giriyoruz, Flack o yüzden Pawnee köyüne gidip bir kaç tane kızılderili izci alacağım.
Entramos en tierras peligrosas. Iré a los poblados pawnee a buscar guías indios.
Pawnee köyüne gidiyor.
Va a los poblados pawnee.
Pawnee'ler gidene kadar bekleyin ve sonrada arkası dönükken işini bitirin.
Síganlos hasta que deje a los pawnee... y luego atáquenlo por la espalda.
Pawnee'ler ile birlikte bir kaç millik bir alanı kontrol edeceğiz.
Iré con los pawnee varios kilómetros por delante.
Bunu anlamış değilim Burası Pawnee yöresi ve Pawnee ler burada bufaloların bol olduğu zaman sığırlarla uğraşmazlar.
Pues no lo entiendo. Esto es territorio pawnee, y los pawnees no roban ganado cuando tienen cerca un montón de búfalos.
Pawneeler Reluctant Debutante prova kopyalarımızı çaldığında 50 Pawnee öldürdük.
Cuando pawnees robar nuestras copias de ensayo de "Debutante Reticente" matamos 50 pawnees. Teatro lleno cada noche.
O zamanlar farkını bilmiyorduk, ama bize saldıranlar bir grup Pawnee'ymiş.
Entonces no sabíamos diferenciarlos, pero los que nos atacaron eran un grupo de Pawnees.
O günden beri Pawneeler'den hep nefret ettim.
Hasta entonces nunca había visto a un Pawnee.
Ama bu Pawnee değildi.
Pero éste no era un Pawnee.
Pawnee kampına gelmek istiyorum.
Quiero ir al campamento Pawnee.
Küçük Beyaz Adam ben aptal Pawnee.
Pequeño hombre blanco pobre Pawnee estúpido.
Pawnee dost.
Pawnee amigo.
O zavallı Pawnee için hep üzülmüşümdür.
Siempre me supo mal lo de aquel pobre Pawnee.
Bir grup iğrenç Pawnee nehrin yakınında kamp kurmuşlar.
Uno de los Pawnees localizó a un grupo de esas alimañas acampados junto al río.
"Mabet yolun birkaç yüz metre aşağısında"... diye cevap vermiş.
Y se puede ver la estructura de la antigua mitología de agricultura debajo de los mitos de los indios Dakota, Pawnee y Kiowa. El ambiente cambió las historias?
- Pawnee'ye benziyorlar.
Parecen Pawnee.
" Yakında bir savaşçı grubu, Pawnee'lerin üstüne gidecek ben de katılmak istediğimi söyledim.
Unos guerreros van a atacar a los Pawnee y pedí acompañarlos.
"Onlar benim arkadaşlarım ve edindiğim kısıtlı bilgiden anladığım kadarıyla... "... Pawnee'ler bu insanlara çok sıkıntı vermişler.
Son mis amigos... y los Pawnee han sido muy crueles con ellos.
Tekmeleyen Kuş bilmek istiyor neden Pawnee'lerle savaşmak istiyorsun?
Ave que Patea quiere saber... por qué quisiste combatir a los Pawnee.
Pawnee'ler atlarımızı almaya gelmiyorlar.
Los Pawnee no vienen por caballos. Vienen por sangre.
O bir Shawnee ya da Pawnee idi.
Era un Shawnee o un Pawnee.
Olamaz. Pawnee geri döndü.
Los pawnee regresaron.
Kiowa'yı, Omaha'yı, Ponca'yı Oto'yu ve Pawnee'yi acımasızca katlettiniz.
Masacraron a los kiowa, los omaha Ios ponca, los oto y los pawnee sin piedad.
"Pawnee Katili."
"Asesino Pawnee".
Pawnee Hükümeti adına, sana yardım edebilmek için elimizden geleni yapacağımızı belirteyim.
Y a todos los miembros del gobierno de Pawnee les gustaría avisarte que vamos a hacer lo posible por ayudarte.
Pawnee'de yaptığımız en eğlenceli şeylerden bir tanesi yıllık paskalya yumurtası avı.
Una de las cosas más divertidas que hacemos aquí en Pawnee es la búsqueda anual de huevos de Pascua.
Daha kaç Pawnee vatandaşı biz orayı bir parka dönüştürmeden önce o çukura düşecek?
¿ Cuántos más ciudadanos de Pawnee deberán caerse allí antes de convertirlo en un parque?
Devam etmeden önce size Pawnee'nin tarihi hakkında kısaca bilgi vermekten mutluluk duyarım.
Antes de continuar, quisiera contarles un poco de la historia de Pawnee.
Pawnee şehri 1817 yılında... Peder Luther Howell isimli genç bir adam Terre Haute'den bir öküz üstünde geldikten sonra kurulmuş.
La ciudad de Pawnee se incorporó en 1817, cuando un joven llamado reverendo Luther Howell vino desde Terre Haute en buey.
Pawnee hippilerle dolu...
Pawnee está llena de hippies...
Geleceğin Pawnee'sinde uzay taksilerinde uçuyor olacağız saatlerimiz üzerinden iletişim kuracağız ve duygularımızı konuşarak ifade etmek yerine göz kırparak birbirimize aktaracağız.
El futuro de Pawnee nos verá volando en taxis espaciales, comunicándonos mediante nuestros relojes, y guiñando los ojos en lugar de hablar para expresar nuestros sentimientos.
Ama bilirsiniz işte Pawnee böyle.
Pero así es Pawnee.
Bakın burada neyimiz var, Pawnee stili hanımeli çiçeği.
Miren lo que tenemos aquí, madreselva silvestre al estilo de Pawnee.
Pawnee Gazetesi'nde yazıyor ki, o gazete bizim kasabanın Washington Post'u gibidir.
Es del periódico Pawnee Journal que es como el Washington Post de nuestra ciudad.
Burası "JJ'in Lokantası", Pawnee siyasi elitinin gayri resmi buluşma mekanı.
Éste es el restaurante de JJ, donde se reúne la elite política de Pawnee.
Pawnee'deki rakun sorunuyla ilgili olarak muazzam kapsamlı bir makale yazdınız.
Hiciste un gran artículo sobre el problema de los mapaches.
- Sence ben Pawnee'deki en yakışıklı ilk beş Hintli'den biri miyim? - Hayır.
¿ Crees que estoy entre los cinco indios más lindos de Pawnee?
"Pawnee Gazetesi'nde medya etiği" hakkında rapor yazıyorum. Bu yüzden, evet meşgulüm.
Escribo un artículo sobre la ética de los medios para el Pawnee Journal así que, sí, estoy ocupada.
Tüm Pawnee hükümetindeki herkese atmak üzere, itiraflarla dolu bir e-mail hazırladım.
Escribí una confesión completa, que enviaré por correo electrónico a todo el gobierno de Pawnee.
Pawnee gibi eski şehirlerin her metrekaresinde tarih vardır.
En un pueblo tan antiguo como Pawnee, hay mucha historia en cada rincón.
Annem onuruna bir ziyafet verilecek ve Pawnee'de yürüttüğü hizmetlerdeki üstün başarısı nedeniyle Tellenson Ödülü'nü alacak.
Mi madre será homenajeada en un banquete con el premio Tellenson a la excelencia en el Servicio Público de Pawnee.
Lakabı "Pawnee'nin Demir..." idi.
Es "La... de hierro de Pawnee".
Pawnee'den gelip geçmiş tüm önde gelen kişiler hayatlarının bir döneminde bu sandalyeye oturmuşlardır.
Toda la gente influyente que vino a Pawnee se ha sentado en esa silla en algún momento.
Pawnee'nin ilk kadın belediye başkanı olduğumda saçımı böyle yapacağım. Yapma!
Y sí, usaré mi cabello así cuando sea la primera alcaldesa de Pawnee.
Merhaba Pawnee Hükümeti.
¡ Hola, gobierno de Pawnee!
Pawnee'de bir gece ve saat 21 : 30, ve daha geç olmayabilir.
Son las 9 : 30, y es viernes por la noche en Pawnee. No habrá más tarde, Mark.
Bu yüzden de herkes onu "Pawnee'nin Demir..." olarak çağırıyor.
Por eso todos la llaman "La... de hierro de Pawnee".
Merhaba Pawnee halkı?
PALADINO - PAWNEE ROCK VIERNES BOTE ESPANTAPÁJAROS ¿ Qué tal, gente de Pawnee?
Pawnee'ler geliyor.
Vienen los Pawnee.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]