Pericles traduction Espagnol

Shakespeare'in Perikles oyunu için bir ekip kurdu.

Quiere fundar una compañía joven para representar el Pericles. de Shakespeare.

- Perikles oyununu biliyor musun?

- ¿ Has leído "Pericles"?

Perikles hakkında ne düşünüyorsunuz?

- ¿ Conoce el Pericles? - Sí. - ¿ Y qué opina?

Perikles, krallıkları da aşsa, diğer kahramanlar dağılsa da, kimse kaçamıyor.

Por más que Pericles recorra reinos y todos los héroes partan hacia las cuatro esquinas del globo, no dejan de estar prisioneros.

Pericles için müzik yapmasını istemiştim ama vakti olmadı.

Yo quería encargarle la música de la obra, pero no me dio tiempo.

Tam da Perikles için aradığım şeydi.

Aquellos pocos compases eran exactamente lo que yo busco para mi Pericles.

- Ben de Pericles'te oynuyorum.

También trabajo en el Pericles.

Programlarında bir boşluk vardı. 30 oyun için anlaştık.

Tienen un hueco en su programación y me han pedido nuestro Pericles. Firmé esta tarde para 30 representaciones.

Pericles'in tüm finansal kontrolü ondaydı.

Poseía todas las letras de cambio del Pericles para chantajearlo.

Pericles'i sahneleyeceğiz.

- Seguir adelante, claro. Volveremos a montar el Pericles.

Pericleas, Atina 2. konsülü.

Pericles de Atenas.

Kaptanımıza, Perikles'in kalkanı, yürekli liderliğin sembolü.

Al noble Capitán, el escudo de Pericles...

Hey, Pericles!

¡ Pericles!

Pericles!

¡ Pericles!

Kes şunu.

Córtala. Pericles.

Bravo, Pugsley!

Bravo, Pericles!

Pugsley, sandalyeye otur.

Pericles, siéntate en la silla. - Por qué?

Pugsley mi?

Pericles.

Wednesday, Pugsley.

Merlina, Pericles.

Pugsley, pislik yığınına bakacaksın.

Pericles, ve al pantano.

Pugsley, ihtiyar.

Pericles, viejo.

Pugsley.

Pericles.

O Atina'lı Pericles idi ve 2500 yıl önce yaşadı ve dedi ki :

Era Pericles de Atenas... ... y vivió hace 2.500 años... ... y dijo :

- Pericles kimdir?

¿ Puedes creerlo? - ¿ Quién es Pericles?

- Pericles doğru.

- Pericles es correcto.

İmparator Pericles politika konusunda vekillerinden çok metreslerine güvenirdi.

En la política, Pericles se basó más en los consejos de su amante, que en los de su lugarteniente.

Persler ve Sparta'lılarla savaşan Athina'lılar katledilen askerleriyle şunu kanıtladılar ki :

Pericles, al dar la elogia por los soldados atenienses muertos en combate con los espartanos, escribió,

Pericles, dur!

Ya basta, Pericles.

Tamam Pericles, ilk dizine başla.

Bien, Pericles, inicia la secuencia uno.

Pericles. Benden daha iyi indin.

Pericles, aterrizaste mejor que yo.

Perikles diyebilirsin.

Usted puede llamar a Pericles.

Pekala Perikles.

Bueno Pericles. Decime...

Pekala, neden olmasın Perikles? Seni bizzat görebilir miyim?

Bueno, te digo una cosa Pericles ¿ Por que no nos vemos en persona, cara a cara?

Bu kasabada ismi Perikles olabilecek birini tanıyor musun?

¿ Conoces a alguien de esta ciudad que se pueda llamar Pericles?

Perikles kim?

¿ Quién es Pericles?

Perikles... eğer doğru hatırlıyorsam affına sığınarak, üniversiteden sonra yıllar geçti, ama, Atina'nın kurucusu değil miydi?

Pericles... déjame pensar,... sí recuerdo correctamente, ya han pasado muchos años desde la universidad, pero... ¿ El no fue el fundador de la ciudad de Atenas?

Kusura bakma, Perikles'i bilmiyorum, ama anlamalısın ki, Hayır! Black River'daki Yunan asıllılar çok kalabalık değiller.

Lo siento, No sé de Pericles, pero usted debe entender que... que la comunidad de Río Negro griego es muy chica.

Abim Mike biraz iriydi. Ve her sabah okula gitmek için otobüse bindiğinde, çocuklar onu "Domuzcuk" diye çağırırlardı.

Mi hermano mayor Mike era un poco rechoncho y todas las mañanas, cuando iba a la escuela, se subía al autobús y los niños lo llamaban Pericles Adams.

Pekala sınıf, Perikles, Atina halkına şehrin kapılarına toplanmalarını söylemişti bu arada filosu Spartalılara denizden saldırdı.

Ahora, Pericles fue el que les dijo a los atenienses que todos debían reunirse en las puertas de la ciudad mientras su flota naval acababa con los espartanos.

Perikles, Spartalıların asla Akropolis duvarlarını aşamayacağını söyledi.

Los espartanos nunca cruzarían los muros de la Acrópolis, según Pericles.

Perikles ve Sofokles sayesinde, demokrasi ve trajedi evlenmişlerdi Atina'da.

Democracia y Tragedia eran un matrimonio en Atenas, bajo Pericles y Sófocles.

Pericles'i alt ettiğimde seni Loca'da göremeyince zaferimin hiçbir manası kalmadı.

Cuando derroté a Pericles y tú no estabas en el palco... La gloria no tiene significado sin que tus ojos la vean.

Spartacus, yağmur yağdıran, Pompeii'nin titanı Pericles ile karşılacak.

Espartaco, El Que Trajo la Lluvia, enfrentará a Pericles, Titán de Pompeya.

Sonunda yine kuma çıkacağım ve Pericles'in kanıyla sulayacağım.

Recuperaré el Coliseo de nuevo y lo teñiré de rojo con la sangre de Pericles.

Pericles...

- Si Pericles te- -

Karşınızda Pericles!

¡ Les presento a Pericles! ¡ Gladiador tracio!

Pericles?

¿ Pericles?

Perikles'ten bu yana bir şey yapmadılar.

Desde Pericles, nada.

Pericles, beowulf ve...

Pericles, Beowulf y...

Atinalı Pericleas.

Pericles de Atenas.

Tebrikler Pericles, baba olacaksın.

Felicidades, Pericles.