Perrier traduction Espagnol
124 traduction parallèle
George beni Perrier'in yerine götürecek.
George me va a llevar a Perrier's.
Romano, Frascati şimdide Perrier'in yeri.
Romano's, Frascati's, y hoy Perrier's.
Vittel, Evian, Perrier?
Vittel, Evian, Perrier.
- Perrier'iniz nasıl?
- ¿ Y su Perrier?
Bana ılık bir Perrier getirin.
Pues tráigame un Perrier.
"Susadınız mı? Perrier için!"
SED DE PERRIER
Bir şişe likör ve Perrier alan biri Kelp'i soruyor.
Alguien que pidió whisky y agua mineral pregunta por Kelp.
Ben Mösyö Milo Perrier.
Soy Monsieur Milo Perrier.
Dedektif Perrier.
Inspector Perrier.
Wang sonunda yemek ve cinayet davetini anladï Mösyö Perrier'nin gelisiyle.
Invitación a cena y asesinato clara para Wang con aparición de Monsieur Perrier.
Ya da siz Bay Perrier.
Y usted, señor Perrier.
Yalnïzca oyun Mösyö Perrier.
Simples juegos, Monsieur Perrier.
Bn. Marble, Bay Perrier ve Wang, arastïracak.
La señorita Marble, el señor Perrier y Wang investigarán.
Sence bu ne, Perrier?
¿ Qué opina de esto, Perrier?
Diamond, benim, Perrier.
Diamond, soy Perrier.
Ipucu lazïm mï Bay Perrier?
¿ Necesita pistas, señor Perrier?
Kapï kapatïn Bay Perrier.
Cierre puerta, señor Perrier.
Bay Perrier için çok endiseliyim.
Me preocupa el señor Perrier.
Bir mi Mösyö Perrier?
¿ Uno, Monsieur Perrier?
Rahatlïkla. Sizin gibi Mösyö Perrier.
Tanto como usted, Monsieur Perrier.
İkimize bir yarım sakinleştirici, bir Perrier maden suyu, bir dilim limon... ve hafif bir içki. Mükemmel.
Le conseguiré un sedante, agua con limón... y unas pastillas.
Bir Perrier alayım.
Tomaré un Perrier.
- Limon aromalı maden suyu.
- ¿ Qué quiere tomar? - Un Perrier con limón.
Bana bir limonlu Perrier hazırlar mısın?
¿ Me traes una Perrier con una rodaja?
- Perrier.
Perrier.
Etrafta Perrier var mı?
¿ Tienen agua Perrier?
Yan gözde Perrier var.
Hay agua mineral en el costado.
Kirin, Becks, Dos Equis... Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown var.
O Michelob, Kirin, Becks, Dos Equis, Perrier, Anchor Steam, Doctor Brown...
- Sakin ol, Perrier.
Es agua mineral.
Neden sodadan başka bir şey içmiyoruz?
¿ Cómo es que no hay nada para beber excepto Perrier?
Perrier suyu alın.
Beban Perrier.
Barmen, bir Perrier ve soda alabilir miyim?
Cantinero, ¿ me sirve un Perrier con soda?
Biraz portakal suyu... Domates suyu kereviz, bir dilim limon biraz votka ve Perrier.
Jugo de naranja con... no, mejor un jugo de tomate... con apio y una rebanada de limón... algo de Vodka...
Perrier karışımlı Kanlı Mary istiyorsun bence.
¿ Un "Bloody Mary" con agua mineral?
Bir Perrier lütfen.
Un Perrier, por favor.
Bir Perrier, emredersiniz.
Un Perrier, seguro.
- Bir Perrier.
- Un Perrier.
- Ona peppier getir.
Tráele un Perrier.
Burada başıma gelebilecek en kötü şey... bir soda şişesine takılıp düşmek herhalde.
Creo que lo peor que podría pasarme aquí... es tropezar con una botella de Perrier.
Sakın... - Ruth, lütfen lekeyi çıkarmak için biraz tuz ve bez getir.
Trae sal y Perrier para quitar la mancha.
Hey, biraz tuz ve bez alabilir miyim?
¿ Me das sal y Perrier?
Sadece şampanya ve havyar. Perrier-Jouet, ha?
Sólo hay champaña y caviar.
Trois Martel-Perrier ve bir pirinç şarabı.
Sí, 3 Martel Perriers y vino de arroz.
- Perrier ile mi?
- ¿ Con Perrier?
- En iyisi bir Perrier ver, şişede.
¿ Qué tal una Perrier? En botella.
Hiç Perrier'imiz kalmadı.
Ya no hay más Perrier.
- Limonlu, buzsuz Perrier.
- Perrier con limón, sin hielo.
Elindeki en iyi şampanya nedir? Cordon Rouge var, Perrier Jouet var.
¿ Todo esta bien?
Sanırım ben bir şey alacağım Perrier.
Creo que tomaré una...
Belki Perrier alırım.
Talvez Perrier.
Tuz ve bez?
Sal y Perrier.