Pickett traduction Espagnol
141 traduction parallèle
Bu eski dostum Çavuş Billy Pickett!
¡ Si es mi viejo amigo el Sargento Billy Pickett!
Bayan Pickett, hazır mısınız?
Sra. Pickett, dígale a Billy que la carreta está lista.
Pickett ve Longstreet...
Pickett ha reforzado Longstreet.
Vicksburg üniformalı değildim.
¿ Pickett?
Pickett, Arkansas'ın şerifi, Koca Jeff'i buraya gönder.
Trae al viejo Gran Jeff Alguacil de Pickett, Arkansas
Ortak, Pickett'tan ayrılmak canciğer akrabalarımdan ayrılmak gibi bir şey.
Socio, dejar Pickett es como dejar mi propia carne.
PICKETT SENİNLE GURUR DUYUYOR GÜLE-GÜLE YALNIZ
PICKETT ESTÁ ORGULLOSO DE TI adiós solitario
Arkansas, Pickett'tan, hapisten çıkmış bir serseri ve Memphisli bir ofisboy!
¡ Un vago ex convicto de Arkansas y un cadete de Memphis!
Cumartesi Pickett'ta olacağım. Arkansas Bando Güzeli yarışmasında hakemim.
El sábado estaré en Pickett como juez del Concurso Arkansas.
Arkansaslı gezgin'Yalnız'Rhodes evine, toprak yollu pamuk şehri Pickett, Arkansas'a dönüyor. "
Mientras el Solitario Rhodes, viejo viajero de Arkansas va a casa al típico pueblito de Pickett, Arkansas ".
Kalbim, Pickett'a tekrar hoşgeldin demekten başka bir şey söyleyemeyecek kadar dolu.
Mi corazón está demasiado conmovido para decir más que bienvenido de regreso a Pickett.
- Keşke onu Pickett'taki hapishanede bıraksaydım
- Si sólo lo hubiera dejado en esa cárcel.
Bay Smith, bu amcam Stuart Martindale. Pickett Smith.
Sr. Smith, el es mi tío, Stuart Martindale.
- Bay Martindale.
Pickett Smith. Señor Martindale.
- Büyükbaba, bu Pickett Smith.
- Abuelo, el es Pickett Smith.
- Çok şirin. Jenny, bu bay Pickett Smith.
Jenny, el es el Sr. Pickett Smith.
Pickett Smith'e hemen merhaba deyin.
Saluden rápidamente al Sr. Pickett Smith.
Pickett Smith.
Pickett Smith.
Daha uyanamadım bay Pickett... ama neye benzediğinizi görmek için sabırsızlanıyorum.
No estoy despierta todavía bien, Sr. Pickett... pero estoy impaciente de ver a quién se parece usted.
- Pickett?
- ¿ Pickett?
Hadi, Pickett.
Vamos Pickett, dígame
Pickett, bize yardım etmelisin.
Pickett, tiene que ayudarnos.
Konuş, Pickett... çünkü buradaki istediğini söyleyen tek erkek sensin.
Continúe hablando, Pickett... porque usted es el único hombre que puede decir algo aquí.
Pickett, yardım edebileceğimiz bir şey var mı?
¿ Pickett, podemos hacer algo para ayudar?
Pickett, dikkatli ol.
Pickett, ten cuidado.
Don Covay anlatıyordu... Wilson Pickett... davulcusuna silah çekmiş. Bunun gibi gösterişli numaralar.
He oído a Don Convay contar sobre Wilson Pickett apuntándole una pistola al baterista, ya sabes, trucos así.
Wilson Pickett'tandi.
Eso fue para Wilson Pickett.
Pickett, Ridge Mezarlığından saldırdı, o cepheden değil.
La carga de Pickett fue sobre Cemetery Ridge, no sobre Little Round Top.
Yani sende bilirsin, Aretha Franklin gibi Otis Redding gibi.. Wilson Pickett gibi! iki beyaz adam gibi!
No me refiero a una marcha militar... me refiero, ya sabes, a Aretha Franklin, Otis Redding... y Wilson Picket, todas personas blancas.
Pickett'in saldırısı.
Pickett's Charge.
- Pickett'in saldırısı.
Pickett's Charge.
- Wilson Pickett...
- Wilson Pickett...
Wilson Pickett'ı tanıyor musun, Joey?
¿ Conoces a Wilson Pickett, Joey?
- "Pickett İrlanda'yı Avrupa adaylar listesine ekledi." - Kim bu Wilson Pickett?
- "Pickett añade Irlanda a su gira." - ¿ Quién es Wilson Pickett?
- Wilson Pickett'a gösterelim.
- Se lo enseñaremos a Wilson Pickett.
Wilson Pickett Şov'a gidecek misin?
¿ Vas al concierto de Wilson Pickett?
Hem Pickett da bizimle çalacak.
Y Pickett va a actuar con nosotros.
Wilson Pickett.
Wilson Pickett.
Wilson Pickett ve Deco Cuffe, en sonunda bir arada!
Wilson Pickett and Deco Cuffe, juntos por fin.
Hiç şüphesiz, Wilson Pickett'ın küçük bir Dublin klübünde bizimle çalması olayıydı.
Tuvo que ser cuando Wilson Pickett tocó con nosotros en un barzucho de Dublín.
Yüzbaşı Pickett'ın alayındaydım.
¿ Donde sirvió usted?
Pickett mi?
Capitán del regimiento de Pickett.
- Pickett Smith.
Pickett Smith.
Pickett.
Es el bote.
Pickett -
Pickett.
Sonunda herhangi bir durumda, özgürlük içinde.
Soldado Pickett.
Albay göre, doğu gidiyoruz.
¿ Has oido Pickett?
- Sen Santa Fe, Piggott yürümek gibi görünüyor. - O beni onun omuzlarında taşımak olduğunu!
Ahora tendrás que ir andando a Sundey Creeck, Pickett.
Ben Albay orada geri almak için böyle bir acele neden bilmek istiyorum.
Habla solo por ti Pickett.
İçinde yangın var!
¡ Pickett, en la estufa!
Piggott, sen ve Hint bekçi Bu galerinin diğer ucunu.
Pickett, tú con Wendel bloquea el otro lado de la galería.