English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ P ] / Portugal

Portugal traduction Espagnol

481 traduction parallèle
Üç yıl sonra Portekiz'de bir ırmakta buldum.
Tres años más tarde, la recogí en un río en Portugal.
Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
Obtendríamos visas en Marsella para Portugal y navegaríamos...
Dietrich birkaç gün sonra Portekiz'e uluslararasì casusluk iletisº im merkezi Lizbon'a vardì.
En unos pocos días, Dietrich estaba en Lisboa, Portugal centro de comunicación para el espionaje internacional.
- Hayïr, Lizbon'dan, Portekiz.
- No, desde Lisboa, Portugal.
Bir gün gelecek ve buradan çok uzaklara gideceksin, Portugal.
Algún día vas a ir demasiado lejos, Portugal.
senin yerin boşaldığı zaman Komiser Portugal'ın listesinin 2 numarası olmak benim için çocuk oyuncağı.
Estoy casi en el número dos de la lista de Portugal cuando tu casa esté vacía.
Portugal'ın adamları Vincent'i bulmak için bütün şehri tarıyor.
Los hombres de Portugal están revolviendo la ciudad tras Vincent.
Frankie'nin parasını gasp ettik. Bu işin bir parçasısın. Portugal'ın bu gece bahsettiği cinayetin de bir parçasısın,
Tú eres parte de la jugada por el dinero de Frankie, eres parte del asesinato que Portugal mencionó esta noche, hasta de la cacería de Vince, también eres parte.
Portugal'a sor.
Pregunta a Portugal.
Portugal seni antipatik buluyor.
Portugal te tiene.
Tavanı Portekiz'den getirtmiş.
El techo es de Portugal.
Sir Rodney Leighton, Bath ve Tower Şövalyesi, Portekiz'in Kılıcı.
Sir Rodney Leighton, caballero de Bath, de la Torre y Espada de Portugal.
Portekiz'e üç gün mesafedeydiler.
En el tercer día de un viaje a Portugal.
Eğer Portekiz'e giden bir geminin kaptanıysan ve ağzını sıkı tutarsan birçok antika alabilirsin.
Si fuera un capitán rumbo a Portugal y no hablara podría comprar muchas antigüedades.
1946'da özel bir teknenin kaptanıydınız. New York limanından Portekiz, Lizbon'a gidiyordunuz.
En 1946 capitaneó un barco de Nueva York a Portugal.
Ordunuzun Portekiz'de inşa ediyor olduğu bazı hava üsleriyle ilgileniyorum.
Me interesan unas bases aéreas que tu ejército está construyendo en Portugal.
Önce İspanya sonra Portekiz ve en son ev.
Después España y Portugal.
- Uçağınız ne zaman...
¿ Y cuándo piensan salir de Portugal?
En yüksek on dağ, sonra Portekiz'in nüfusu..... Yeni Zelanda'nın yıllık ortalama yağış miktarı...
Como las diez montañas más altas, la población de Portugal la media anual de lluvia en Nueva Zelanda...
Görüyor musun? Şurada Fransa, Portekiz ve İspanya var. Ta uzakta görünüyorlar.
Allá queda Francia, Portugal y España, muy, muy lejos.
Johnny Forgett.
- Johnny Portugal.
Bunu sen yap, Portekiz'li. Neredesin?
Eres tú, Portugal. ¿ Dónde estás?
Sultan'ın zevkine sunmak için hükümlü kadınları Sicilya'dan Portekiz'den getiriyorlar.
Traen prisioneras como esclavas desde las costas de Sicilia y Portugal... para complacer al Sultan.
Atina, Bağdat, Lizbon.
- Grecia, Irak o Portugal.
500 Küçük Yüzücü, İtalya için. 500 adet, Hollanda için. 750 adet, Portekiz için.
500 Pequeños bañistas para Italia, 500 para Holanda, 750 para Portugal
Geri kalanını Portekiz'de alacaksın.
Recibirás el resto cuando nos dejes en Portugal.
Bak, Wally, o senin kızkardeşin olabilir, ama benim için sadece değersiz bir kadın. Çünkü ben yaşadım, biliyorum. Ben onunla yaşadım.
Pero, Wally, cuando lleguemos a Portugal... ella es tu hermana, para mí es otra mujer barata... porque ya me harté de ella.
Bir ulus, kökeni Portekiz ; ama artık Portekiz'in bir parçası değil.
Una nación que se originó a partir de Portugal... pero que ya no es parte de Portugal.
Portekiz İngiltere'nin düşmanıdır ve İngiliz gemileri Queimada Limanı'nda olmasalardı Portekizliler şimdiden geri gelmiş olurlardı.
Portugal es el enemigo de Inglaterra... y si los barcos ingleses no estuvieran en el puerto de Queimada... Ios portugueses ya habrían regresado.
Fazlaca Portekiz'i hatırlatır.
Recuerda demasiado a los métodos de Portugal.
Biliyorsunuz 7,000 genç adam ki bunların pek çoğu ulusumuzun liderleri olabilirdi başka bir ülkenin üniforması içinde katledildi.
Para mí, es serio. Aquí puede ver el retrato de la Princesa Estefanía, reina de Portugal.
Portekiz'de, Garrpe ve ben çocukken, bize Tanrı'yı o öğretti.
En Portugal, cuando Garrpe y yo éramos niños, el nos instruyó sobre El Señor.
Portekizli Rodrigues.
Rodrigues de Portugal.
Düşünceleriniz İspanya'da, Portekiz'de ve diğer batılı ülkelerde geçerli.
Son validas en España, Portugal y otros países occidentales.
Portekiz mi olmalı yani?
¿ Quieres decir que debería ser Portugal?
Portekiz'de.
- En Portugal.
Portekiz'e neden gitti?
¿ Qué hace en Portugal?
İrlanda, Portekiz, Şili, Filistin.
Irlanda, Portugal... Chile, Palestina.
Şeytanlara içelim, romları bitirelim.
En qué lugar en Portugal
Portekiz'in mali durumu Siyah Gemi'ye bağlı.
Las finanzas de Portugal dependen del Barco Negro.
Beni hayalarımdan tavana assalar umurunda olmaz.
Estaba demasiado ocupada visitando España y Portugal. ¿ Por qué mierda iba a preocuparse de mi salud?
Elimizde, Portekizlilerin tarafsız bölgesine girmemizi yasaklayan çok katı emirler var.
No lo sabemos. Aquí estamos con órdenes estrictas de nunca violar la neutralidad de Portugal.
Almanlar, Portekiz'i bir gecede alabilir.
Los alemanes podrían tomar Portugal durante la noche.
Ben de, Portekiz, Alman büyükelçisi.
Yo soy el embajador de Alemania en Portugal.
Portekiz'de bütün hayati boyunca diktatörlüge karsi savasmis – buna karsin Bissau'da patlayan dalgada yetismis -
En Portugal, alzándose a favor del cambio tras la separación de Bissau,
Sherlock Holmes'un tüm çabasına rağmen... Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar.
A pesar de los esfuerzos de Sherlock Holmes los tres asesinos de Blessington escaparon de la policía y salieron del país a bordo de un barco con destino a Portugal.
Portekiz tarafsız kalmayı seçebilir, ama Fransa'nın düşmanı değil.
Portugal puede elegir permanecer neutral, pero no es enemiga de Francia.
İspanyol ve Portekiz krallarını kırdı... Çünkü fakirler için bir cennet, hükmedenler için nadiren memnun edicidir.
Ofende a los reyes de España y Portugal pues el Paraíso de los pobres no complace a sus gobernantes.
Portekizlilerin imparatorluklarını genişletme arzularını... ve İspanyolların bu durumdan zarar görmeme dileklerini tatmin etmeye ve siz Papa'yı bu iktidar sahiplerinin artık kilisenin gücüne karşı bir tehdit oluşturmayacakları hususunda memnun etmeye...
... satisfacer a Portugal, deseoso de acrecentar su imperio satisfacer a España, temerosa de que eso le perjudicara conseguir para v.
Benim için bu ciddi bir şey.
Era la esposa del rey de Portugal Don Pedro V, y murió muy joven.
İspanya, Portekiz, Hollanda, İngiltere...
España, Portugal Holanda, Inglaterra...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]