Probe traduction Espagnol
1,171 traduction parallèle
Bir keresinde bir kase tuz yemiştim.
Una vez probe un bowl de sal.
Denedim sonra da çıkmadı.
Me lo probé y no pude quitármelo.
Ben sadece iki kez denedim.
Yo sólo lo probé dos veces.
Cennetin tadına baktım.
Probé el cielo.
Sonra fotoğraflarını çekerek kanıtladım.
Luego lo probé tomando una foto.
Bir süre bahçe işlerini denedim, ama çok yavaştı.
Probé con la jardinería, pero era demasiado lento.
- Ben de denedim.
- Lo probé.
Şey, söylediğim gibi, bence sözümü kanıtladım.
Bien, como he dicho, creo que probé mi teoría.
1984'te yeniden denedim... bu defa Mary Lou beni geçmişti... fakat büyümüştüm, anlarsın ya?
En 1984 probé otra vez... y Mary Lou me lo arrebató esa vez... pero crecí desde ahí, sabes?
Babam ve Isabel'le denedim. Sence ne oldu?
Sí, probé con Isabel y papá y adivina qué.
Daha bu boku denemedim, ama bomba gibi kokuyor.
Todavía no la probé, pero huele como una bomba.
Jimmy Steinway bu votka toniği bana, size vermem için vermişti ama birazcık otlandım.
Jimmy Steinway me dio este vodka-Tonic para ti, Pero me temo que lo probé. Te consigo otro.
Yemedim ama, şikayet de etmedim.
No la probé, pero no me he quejado.
Bu kekler sanki bugün toplanmış meyve tadında.
# Estas tortas probé, igual que las bayas elegidas este mismo día
Daha biramdan bir yudum bile almadım.
Todavía ni probé mi cerveza.
Senin muzlu sabunlardan denedim.
Probé uno de tus jabones de banano.
Sonra küçük kıyafetimi giydim, fiziksel olarak hazırdım, kendimi hazırlıyordum, Cadılar Bayramından önce kıyafeti denememiştim..
Así tuve mi primer disfraz, Estaba listo sicológicamente... Me preparé yo mismo, no me probé el disfraz hasta Halloween.
- Spor blucinleri denedim.
Probé esos pantalones Jordache.
Üstümde denedim.
Me las probé.
Yeteneklerimi ispatladım, sende hala savaşçına sahipsin.
Ya probé mis habilidades, ud. todavía tiene a su luchador.
Ama bunu ispatladım.
Pero te lo probé.
Geçen gün birini denedim.
El otro día, probé una.
Okuyabildiğimi kanıtladım ve şimdi işimin başına geri dönüyorum. Yaşasıın!
¡ Probé poder leer y ahora vuelvo al trabajo!
Sonra farklı bir yaklaşım denedim.
Entonces probé otra estrategia.
Azıcık bir şey tattım.
Sólo probé un poco.
Öte yandan, şurubu tattım ve leziz buldum.
Sin embargo, probé el brebaje y lo encontré delicioso.
- Hayır, yemedim.
- No, no la probé.
Ben yemeği yedim ve muhteşemdi.
- Yo la probé. Es fantástica.
Certosa'da likör tattım.
Probé el chartreuse en Certosa.
Ama ben en azından bir kez olsun tattım, değil mi?
Pero al menos yo lo probé una vez, ¿ cierto?
- Şey, evet birkaç saatliğine denedim- -
- Bueno, probé eso por un par de horas...
Diğer tarafa da baktım ama orada da değildin.
Probé por el otro lado pero tampoco estabas allí.
- Altı kez yapay döllenmeyi denedim.
Probé inseminación artificial seis veces.
Denediğimde kalbimi aşırı yordu.
Cuando lo probé, mi corazón no lo resistió.
Çünkü ben aksini ispatlayabilirim.
Porque probé lo contrario.
Geçen yıl Farscape'in motorlarını test ettiğimizde burada beraberdik Wilson.
Estuvieron aquí conmigo, el año pasado cuando probé los motores de Farscape, Wilson...
Onların hatalı olduğunu kanıtladım!
Pero, probé que se equivocan.
Bir erkeğe gitmeye çalıştım ama garip oldu. Onca zaman adam orama bakıyor sonra bir tek orgazm bile yaşatmadan çekip gidiyor.
Probé con un ginecólogo, pero se la pasa todo ese tiempo ahí y luego te vas sin un orgasmo y con una cuenta.
Şimdiye kadar tattığım en sulu karpuz bu.
Es la sandía más jugosa que probé en mi vida.
Her şeyin bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum.
¡ Nunca probé algo más rico!
Vurmayı denedim. Bağırmayı denedim.
Probé pegándoles, probé gritándoles...
- Tükürmeyi denedim ama...
- Probé escupiendo, ya sabes, pero...
Arka kapıya gittim, çamurluydu.
Probé por detrás. Había charcos.
Daha önceden benzer bir prosedürü denedim.
Ya probé un procedimiento similar.
- Üzgünüm Kaptan ; Bu sabah sistemi test etmiştim.
- Lo siento, Capitán ; probé esos sistemas esta mañana.
Bir zamanlar yediğim bir kuşun tadına benziyor.
Tiene un sabor similar a un pájaro que probé una vez.
Ama herşeyi denedim.
Probé hacer de todo.
Daha iyisini hiç yememiştim.
La mejor que probé.
Ben bunu denedim.
Ya lo probé.
- Ben her uyuşturucuyu denedim.
- Dios sabe que probé todas las drogas- - - Cállate.
Bugün başarısızlığı tattım Ve bunun tek benim için değil, alakalı herkes için ne olduğunu fark ettim.
Hoy probé el sabor del fracaso... y me di cuenta lo que podría significar. No sólo para mí mismo... sino para todo el mundo relacionado con esto.