Professör traduction Espagnol
350 traduction parallèle
Professör, acele edin lütfen!
¡ Profesor!
Professör!
¡ Profesor!
Doğanın sırlarını ve bütünleştirici prensiplerini inceleyen bir Paracelsuscu olan, Professor Bulwer'in bana anlattığına göre :
El paracelsiano profesor Bulwer, que en ese momento investigaba los secretos de la naturaleza y sus más profundas relaciones, me lo contó :
Information Please programını ya da Profesör Qiz'i ya da tüm arabaları aramayı istemiyorum.
Yo no quiero información, por favor, o al Professor Qiz, o llamando a todos los coches.
Professor Otto RensIer burada Brezilya'da çalışıyor.
El profesor Otto Rensler está trabajando en el Brasil.
Devam edin, professor. Bu bana ciddi gibi geldi.
Continúe, profesor, eso me parece muy grave.
Profesör Little-old-man!
Professor Little-old-man!
- Profesör Seijuro Yoshioka ile bir karşılaşma talep ediyorum.
Solicito un duelo con el Professor Seijuro Yoshioka en persona.
Fakat Professor Rankin o denli şanslı değildi.
Pero el profesor Rankin no tuvo tanta suerte.
Yapım Yönetim : PROFESSOR M. I. ROMM
Director de la clase PROFESSOR M. I. ROMM
Uyarlama Yönetim : PROFESSOR.
Clase de Fotografía PROFESSOR.
" Şimdi karşınızda, Professor E. W. Nichols...
" Y ahora, el Professor E. W. Nichols...
Ja, Professor Goetaborg.
- Sí, profesor Goetaborg.
Professor Goetaborg sizin bir dostunuz mu?
- ¿ Amigo suyo? ¿ El profesor Goetaborg?
Yaşayacak mı ama, Professor?
Pero ¿ vivirá, profesor?
New York Üniversitesi'nden, Profesör A.D. Smith...
Professor A.D. Smith, de la Universidad de New York,
Acaba babam, Profesör Lewis'i tanır mıydınız?
Me pregunto si usted conoció a mi padre, el Professor Lewis?
Bir tane de Professor Jahreiss'ten :
Tengo otro extracto del profesor Jahreiss.
Profesör Eckland bana bu konuda ders veriyordu ama kendisi başladığı hiç bir işi bitirmiyor.
El professor Eckland estaba dándome lecciones, pero nunca terminó lo que empezó.
Professor Vonbraun yönetimiyle, Omega Eksi "Anti-Madde" üzerinde zafer kazanacaktır.
- Dirigido por el Profesor Vonbraun, - Omega Minus será... - la victoria...
Teşekkürler, profesör.
Gracias, Herr Professor.
Bir meslektaşım, Professor Zijsma, burada olduğumu duymuş bizi davet ediyor, buradan 50-60 km mesafede geceyi geçirebileceğimiz bir yer.
Un colega, el profesor Zijsma, ha oído que estoy aquí... y me invita a un encuentro a 50 o 60 kilómetros de aquí,... donde podemos pasar la noche.
Ama Leipzig'deki bu Profesör üstesinden gelmiş mi?
¿ Y este professor de Leipzig, si?
Professor Manfred'in eşsiz bir tartışma tekniği vardır.
Tiene un método muy convincente.
Sizinle tanışmak çok heyecan verici, Professor.
¡ Qué emocionante conocerle, profesor!
Professor Xantos nerede?
¿ Dónde está el Profesor Xantos?
Professor Mário Carlesi.
Profesor Mario Carlesi.
Ama Profesör Durieux nakil kağıtlarını imzaladı.
Pero está firmado, Professor Durieux.
Olabilir ama ben burada kuralları uygulamak zorundayım
El Professor Durieux debería saber. que no se puede trasladar a nadie en estas condiciones.
Professor, firma ne tür mal satıyor?
¡ Profesor! mire qué mercancía, paga la casa.
- Professor.
Profesor.
Size katılıyorum, Professor...
Yo estoy de acuerdo con Ud. Profesor.
Güle güle, beni görmeye yine gel professor.
Adiós, y vuelva a visitarme, profesor. ¡ Oigan!
Professor Fenley medyum dedektif.
El profesor Fenley investigador parapsicológico.
- İyi akşamlar, sayın profesör.
Buenas noches, Herr Professor.
Bunları hemen Professor Bergman'a götür.
Traiga ese Profesor Bergman de inmediato.
Professor Bergman'ın bayılması da oksijen eksikliğine bağlıydı, çünkü Bilgisayar sapıttı.
El colapso del profesor Bergman se debió a la falta de oxígeno porque la computadora se desquició.
- Professor Fassbender?
- Profesor Fassbender? - Si.
Professor Fassbender... ve kızına ne olduğu ise başka bir mesele.
Lo que le ha pasado al Profesor Fassbender... y su hija es otra cuestión.
Professor Fassbender... ve kızı kaçırıldı.
Que el Profesor Fassbender... y su hija han sido secuestrados.
Professor Fassbender!
Profesor Fassbender!
Sen bir zamanlar haklı olarak demiştin ki Professor Bruckner geleceğin insanı değil.
Una vez dijo con buen sentido... que el prof. Bruckner no era un hombre del futuro.
Bu Professor Toporo, gezegenimizin perisi.
Esa Profesor Toporo, es el hada de nuestro planeta.
Toporo, professor Toporo söyledi.
Toporo, el profesor Toporo lo dijo.
Professor Toporo bunu söylemişti.
El Profesor Toporo lo ha dejado en mi mente.
Professor Toporo'nun seçimi, sevmemiz gereken adam olarak sendin, Cobra.
La elección hecha por el profesor Toporo es que el hombre adecuado para nosotros amar es Cobra.
Professor Toporo.
Profesor Toporo.
Professor Bieganski'nin kızıdır.
- Es la hija del Profesor Bieganski. - ¿ Ud. Era un estudiante de él?
"Nix", professor diyor.
"Nix" ( nada ), como dice el profesor.
Professor Siletski, sizin Polonyanın Sesi Radyosundaki konuşmalarınız yüzlerce bombaya bedeldir.
Profesor Siletski, sus discursos en La voz de Polonia libre valen como 1.000 bombas.
- Adı Siletski, Professor Siletski.
¿ Por qué? - Se llama Profesor Siletski.