English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ Q ] / Quién

Quién traduction Espagnol

410,088 traduction parallèle
"Sürtük ben" de kim?
¿ Quién es "Zorra, tu"?
Kim yabancılara sürücülük yapıyor?
¿ Quién conduce para desconocidos?
Bunu kim yaptı?
¿ Quién hizo esto?
Bu kime ait?
¿ A quién pertenece esto?
Kim iki numaralı ihtiyacı giderirken inceleme yapıyordu?
¿ Quién la estaba leyendo mientras hacía del número dos?
Etraftakileri özümseyin. Çünkü bu cehennem uzantısı, yaşadığınız yer olacak. Ta ki birisi, sorumluyu söyleyene kadar.
Asimilad vuestro entorno, porque este es el infierno donde estaréis viviendo hasta que alguno me diga quién lo hizo.
Onun için kimi yazmıştım ki...
¿ A quién puse yo en...?
Hah, tuvaletime dışkılayanın kamera kayıtlarını buldular.
Han encontrado las imágenes de seguridad de quién cagó en mi retrete.
İnsan Russ'la ancak parası için evlenir.
¿ Quién se casaría con Russ si no fuera rico?
KİME DAHA ÇOK YAKIŞMIŞ?
¿ QUIÉN SE VE MEJOR?
Hamuru kim en son koyar ki?
¿ Quién prepara la costra al último?
Neden bana değil ona versin?
¿ Quién le daría algo a él y no a mí?
Şimdi kim komik duruma düştü?
Bueno, ¿ quién es el ridículo ahora?
Kim olduğumu hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas quién soy?
Hiç tanışmadık ancak beni biliyorsun.
No nos conocemos, pero sabes quién soy.
O zaman yumurtayı kim koruyacak?
¿ Pero entonces, quién protegerá al huevo?
- Kime çalışıyorsun?
- ¿ Para quién trabajas?
Lisa Williams kim?
¿ Quién es Lisa Williams?
- Şimdi kimi aramam gerekiyor?
- ¿ A quién llamo ahora?
O haberi kim sızdırdı sanıyorsunuz?
¿ Quién creen que organizó esa filtración?
Hafta sonundan sonra belli mi olur?
Después del fin de semana, ¿ quién sabe?
Bu buluşmayı kim ayarladı?
¿ Quién convocó esta reunión?
O kim?
¿ Quién es?
- Sabah programlarını kim yapıyor?
- ¿ Quién hará los programas matutinos?
Kim o?
¿ Quién es?
- Kim arıyordu?
- ¿ Quién llama?
- Siz kimsiniz?
- ¿ Quién habla?
- Kimsiniz?
- ¿ Quién habla?
Şu kime benziyor?
¿ Quién crees que es?
Kim olabileceğini düşündüğünü anladım ama emin değilim.
Sé quién crees que pueda ser, pero no estoy segura.
Kime güveneceğini bilmek zor.
Es difícil saber en quién confiar.
Sen kim olduğunu sanıyorsun?
¿ Quién crees que eres?
Kiminle buluşacağını öğrenelim.
Veamos con quién se reúne.
Sorumlunun kim olduğunu bilmiyoruz.
No sabemos quién es el responsable.
- Yukarıda kimler kaldı?
- ¿ Quién queda arriba?
Bugün Claire'le görüşmeyi kim istedi?
¿ Quién solicitó una reunión hoy con Claire?
Sürekli beni tanıdığını sanıyorsun ama hep de yanılıyorsun.
No dejas de decidir quién soy, y siempre te equivocas.
Sıradaki soru?
¿ Quién es el siguiente?
- O kim?
- ¿ Quién es?
Asıl sorun, ne bildiği ve bunu kime söylemiş olabileceği.
El problema es qué sabe y a quién pudo decírselo.
Bugünden önce, o tahtı şereflendiren tek yanaklar bana aitti. Ve tabiki, sevgili golden retriever'ım Boomer. Ki aniden kaçmadan önce ona, tuvalete insan gibi gitmeyi titizlikle öğretmiştim.
Hasta hoy, las únicas nalgas que habían honrado ese trono eran las mías y, por supuesto, las de mi querido golden retriever, Boomer, a quien concienzudamente enseñé a hacer sus cosas como una persona antes de que se escapara.
Tamam, tamam. Seni ortaya çıkaracağım.
Vale, vale, haré que quien sea se revele.
Bunu büyük bir olaya dünüştürmek istemiyorum. Ama kimliğinden bahsetmeyeceğim birinin yardıma ihtiyacı var.
Así que, no quiero hacer de esto algo grande, pero alguien a quien no voy a mencionar necesita un poco de ayuda.
Bahse girerim Van'in tuvaletini kullanan sendin ve beni suçlayarak insanları başından atmaya çalışıyorsun.
Apuesto a que fuiste tú quien usó el baño de Van y estás intentando repartir la mierda y por eso me culpas.
O söylediği kişi değil.
Él no es quien dice ser.
Ona güvenmeyen, onu sevmeyen birini bulmak zor.
Es difícil encontrar alguien a quien no le guste o que desconfíe de él.
- Evet ama bu kararları ben veririm.
- Sí, pero yo soy quien decide.
Temizlik ekibine ihtiyacımız... güvenlik kameralarının...
Hay que preparar al equipo de limpieza a quien le corresponde...
O eyaleti kim kazanırsa kazansın yetmeyecek.
Gane quien gane, no es suficiente.
Ne yapalım, bu şerefe bir sonraki başkanın nail olacağını sanıyorum, artık her kim olursa.
Bueno, creo que el próximo presidente tendrá la oportunidad, sea quien sea.
Remy Danton'dan kampanya fonu karşılığında oy topladığı için Sharp'ın peşine düşüyor, üstelik kadın onunla yatıyormuş da.
Amenaza con acusarla de recabar votos a cambio de fondos para la campaña que recibió de Remy Danton, con quien, sorprendentemente, se acostaba.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]