Rab traduction Espagnol
1,389 traduction parallèle
Yani, o Rab, o hafif yağmur ile sular gönderimi engelleyebilirsiniz
Quiero decir, él era el Señor, se puede bloquear el envío inundado con lluvias débiles
Rab beni eve götürmek?
Señor llévame a casa?
Selam Meryem, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir. Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun rahminin ürünü İsa da kutsanmıştır.
Ave María, llena eres de gracia, el señor es contigo bendita tú eres entre todas las mujeres y bendito es el fruto de tu vientre, Jesús.
... ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir. Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun rahminin ürünü İsa da kutsanmıştır.
Ave María, llena eres de gracia, el señor es contigo bendita tú eres entre todas las mujeres y bendito es el fruto de tu vientre, Jesús.
"İşte bu yüzden korkunç olanı sana söylemek zorundayım : Izdırabım senin lütfundan geliyor."
"Por esto debo decirte que fue horrendo conocerte" "y dentro de tu gracia, nace mi angustia."
Günün sonunda, ıstırabın bir hayal,... ruhun kanatlanıp uçan bir kuş olduğu vakit,... açık denizde,... yüzüm gökyüzüne dönük olarak ölmek isterim.
"Quiero morir al atardecer, en alta mar, " con el rostro mirando al cielo. " Cuando la agonia parece ser solo un sueño
Rab her zaman mutlu olmanı ister..
Le pedimos a Dios que siempre seas feliz
Rab-a-dab-dab, sağ olsun adab! Allahım.
En el nombre de Padre y todas esas tonterías, ¡ amén!
Arkadaşının ıstırabının boyutlarını anlayamıyorsun.
No puedes entender... la extensión de la miseria de tu amigo
Izdırabını almam için bana yalvardı.
Me ruega que la libre de su miseria
Maalesef, onun ızdırabının kısa bir süre daha tadını çıkarmak istiyorum.
Desafortunadamente, quiero disfrutar de su miseria un poco más
Programda mutluluktan ıstıraba kadar tüm insan duyguları işleniyor. Istırabı gayda sesinden iyi anlatacak şey yoktur.
Nuestro programa trata con todo el rango de emociones, de la euforia a la desesperación, y nada identifica a la desesperación tan rápido como el chillido de una gaita.
En azından kurbanın acımasız ıstırabını görmüyorsun.
No ves el terrible dolor de la víctima.
Acı ve ıstırabınızın hükümdarı!
Su amo en su dolor y agonía.
Sonsuza kadar sürecek acı ve ıstırabın olduğu yer!
Un lugar de infinita agonía y dolor.
Bu ıstırabı öteki tarafa taşı Superman.
Lleva esa agonía al olvido, Superman.
Sonsuz yaşamını senin neden olduğun ızdırabı çekerek geçirecek
Ella pasará la eternidad reviviendo sólo la agonía que tú llevaste a su vida.
Izdırabına son vermemize izin verir misin?
¿ Quieres que pongamos fin a tu sufrimiento?
Izdırap mı? Ne ızdırabı?
¿ Qué sufrimiento?
O kadar kötüye giderse, seni vurup ıstırabını dindiririm.
Si estuvieras tan mal, te mataría y acabaría con tu desgracia.
30 yıllık ızdırabıma son ver.
Termina con mi miseria de 30 años.
aslında su RAB okulundan hoş bir çocuk var, Jake.
Hay un muchacho apuesto de R.A.B.
- Izdırabını dindirmek mi istiyorsun?
- Quiere terminar con su vida.
Bütün o insanlara verdikleri acı ve ıstırabı unutmanın daha iyi olduğunu düşündüler.
Ha olvidado la agonía de los muertos de la guerra... Ha olvidado sus gritos...
Çektiğim ızdırabı görmüyorsun, değil mi?
Te gusta verme sufrir, no es cierto?
Sadece Büyükanne benim ıstırabımı anlıyor.
La abuela es la única que entiende mi agonía.
Bu dayanılmaz bir ıstırabın, adaletsizliğin ve hüznün görüntüsüdür.
Lo que ves es dolor sin paliativos, injusticia y miseria.
Istırabına şimdi son verirsem karar vermemiz gereken bir şey kalmaz.
Si lo saco de su miseria ahora, no habrá nada que lamentar.
" Rab çobanımdır. Eksiğim olmaz.
El Señor es mi pastor, nada me falta.
Istırabı olmadı.
No ha sufrido.
Rab çobanımdır, eksiğim olmaz.
El señor es mi pastor, no deseare.
Dünyanın ıstırabına sevinçle katılmak gerek.
Hay que participar del sufrimiento del mundo.
Hepimiz için ne kadar zor olduğunu anladığını umuyorum kenarda durup, Teal'c'in ıstırabını seyretmemiz.
Espero que comprenda lo difícil que nos resulta ver a Teal'c pasar por un sufrimiento tan horrible.
Tanrı'nın en sevdiği kulu... gel benimle... Izdırabını yok edeceğim.
El arcángel favorito de Dios... ven conmigo... y te liberaré de tu sufrimiento.
Ve şimdi zorlu hasmım, bana geçmişte çektirdiğin cefayı gelecekteki ıstırabınla ödeyeceksin.
Y ahora, mi formidable enemigo, pagarás por mi dolor en el pasado con tu dolor en el futuro.
Tablo tüm ıstırabı resmediyor.
Se puede ver su dolor.
Felsefe tarih sahnesinde bir gün öldü ya da her zaman kendi ıstırabını besledi.
Esa filosofía murió un día, dentro de la historia... o siempre se ha alimentado de su propia agonía... en la forma violenta que abre la historia... oponiéndose a la no-filosofía... que es su pasado y su preocupación,
Aşkların en büyüğünü ve ıstırabın zehirli oklarını
El amor glorioso y Las flechas venenosas del dolor
Rab, bize başka bir bardak getir.
Rab, ve a buscarnos otra taza.
Istırabın bana acı veriyor.
Me duele verte sufrir
Bebeğin ve annesinin ıstırabını.. ... arttırıyorsunuz.
Vais a prolongar su sufrimiento y el de su madre.
Neden ıstırabına son vermiyoruz?
¿ Por qué prolongar su agonía?
" Rab İsa'nın lütfu, kutsallarla birlikte olsun.
" La gracia de nuestro Señor Jesucristo sea con todos vosotros.
Bütün bu ıstırabını durdurmanın tek bir yolu var.
Sólo hay un modo de acabar con el dolor que sientes.
Evet ama orada öyle durup "Rabıl Rabıl" diye bağırmak hiç bir işe yaramaz.
Si, pero quedándose ahí gritando "Rabble, rabble, rabble" no va a ayudar en nada.
Birimiz bu ıstırabı kabullenmeli.
Uno de nosotros debía aceptar la agonía.
Orta Doğu'da cihat çağrısı Gelibolu kâbusu ve Ermenilerin ıstırabı.
la llamada a la "Jihad", la Guerra Santa, en Oriente Medio, la pesadilla de Gallipoli y la agonía del pueblo armenio.
Rab seninledir.
... y ve que los trabajadores se organizan para trabajar.
Paragöz cadının şiddetli ızdırabı vardı.
y la angustia ácida de un regaño a tiempo... una disciplina a veces descarnada.
Başkasının mutluluğuyla yaşamak isteriz, ıstırabıyla değil.
Los seres humanos son así.
Rab çobanımdır.
- Sí, Señor.