Rahip traduction Espagnol
6,437 traduction parallèle
Değil, ayrıca şu Rahip'le de ilgili. Bizi buraya kandırıp getirdi.
No, también es por el sacerdote que nos atrajo hasta aquí.
İçsene, Rahip!
Bebe, sacerdote.
Bir rahip demek!
¡ Un monje!
Bilmen gereken bu kadar. Yine sen! Neden geri döndün, Rahip?
Eso es todo lo que necesitas saber. ¿ Por qué volviste, sacerdote?
Hayır, bir rahip.
No, un sacerdote.
Sözü geçen bir rahip mi?
¿ Un monje loco al mando?
Yolda bir rahip buldunuz.
Encontrasteis un sacerdote en el camino.
Rahip.
Eh, sacerdote.
Yani ceset yakalanan bir rahip mi?
¿ Y cree que ese esqueleto era un sacerdote que fue atrapado?
- Peder Brown, rahip.
Sacerdote.
Onları evlendiren rahip bir şeyler söylerdi.
El sacerdote que los casó habría dicho algo.
Bu adam bir rahip.
Es un sacerdote.
Gerçekten rahip dostunun seni bulacağını düşünüyor musun?
¿ De verdad crees que tu sacerdote te encontrará?
- Rahip olduğun halde fena halde inançsızsın.
Para ser sacerdote, carece mucho de fe.
Bir rahip emekli birinin bisikletini çalarak uzaklaşmış.
Un sacerdote se robó la bicicleta de un anciano.
Konuştuğun bir rahip.
Hablas con un sacerdote.
Tespihi o rahip aldı.
- ¡ Ese sacerdote tiene el rosario!
Kadın Enstitüsü bu gecenin konuklarını ağırlıyor. Bayan Felicia... Peder Roland, ki kendisi talihsiz hastalığı süresince Peder Brown'ın yerini Vekil Rahip olarak doldurmaktadır.
Y una calurosa bienvenida a los invitados de esta noche lady Felicia padre Roland, quien ejerce de vicario suplente debido a la desafortunada indisposición del padre Brown.
Şimdi. Daha önce hiç rahip doğramamıştım ama her şeyin bir ilki vardır.
Ahora nunca he cortado a un sacerdote pero hay una primera vez para todo.
Bir partide rahip görmekten de herkes hoşlanmıyor.
No a todos les agrada ver a un cura en una fiesta tampoco.
Pis rahip!
Es un cura obsceno.
Rahip çağırsak mı?
¿ Y si llamamos a un cura?
Rahip yarın geliyor.
Viene mañana.
Rahip Quintana yüzüne su sıçratacak.
El Padre Quintana va a salpicarte la cara con agua.
Rahip bağırıyor, cemaat de karşılık veriyor.
El predicador grita y toda la gente le responde.
Yoksa bir, şey olursun... rahip mi deniyordu?
¿ O eres "religiosa"? ¿ Cómo se dice? - Monja.
Evet, kurban bir piskopos veya rahip olabilir. Ya da bir çeşit kraliçe.
Sí, por ejemplo la víctima podría ser un sacerdote, lo que sería el alfil, o quizá alguna clase de reina.
Remo'da başka bir evsiz ve bir rahip.
Y en Reno otro vagabundo y un sacerdote.
Rahip gibi biri değil.
- No es como... no es como un sacerdote o cualquier cosa.
Rahip... bizim yapabileceğimiz bir şey var mı?
Reverendo... ¿ hay algo que podamos hacer?
Tanrıya şükür ki siz buradasınız Rahip.
Agradezco a Dios que esté aquí, reverendo.
Öyle değil mi Rahip Mather?
¿ No es así, reverendo Mather?
Öğlene kadar gelmezsem, bir rahip buldum demektir.
Si no vuelvo al medio día, tenemos a nuestro sacerdote.
Bir rahip, Dünya'da, İsa mesih gibi davranır Hristiyanlık budur.
Un sacerdote actúa en la Tierra como un "alter Christus"... ¡ eso es como otro Cristo!
Ayini hazırlamaya mecburum, çünkü ruhumda silinemez bir rahip bir karakteri duruyor.
Estaba obligado a dispensar los sacramentos, porque una parte sacerdotal indeleble permanece en mi alma.
Dışarıda, halk ayinine önderlik edebilecek yüzlerce rahip olduğundan eminim.
Estoy seguro que hay un montón de sacerdotes que podrían guiar a la comunidad en la oración.
Rahip Daniels?
¿ Reverendo Daniels?
- Teşekkür ederim, Rahip Daniels.
Gracias, Reverendo Daniels.
4. yüzyıl Konstantinopolis'inde bir rahip bu paraya karşı tek önlemin kutsanmış cam olduğunu iddia etmiş.
Un monje del siglo IV en Constantinopla afirmó que lo único que protege contra la moneda es cristal sagrado.
Hindu papaz ve rahip açılışı yaptıktan sonra bunu okuyacaksın.
Leerás esto luego de que el clérigo hindú y el sacerdote les den la bienvenida a todos.
Hindu papaz Lacey'nin ailesi için rahip de annem için. Kadın mezardan bile beni değersiz hissettiriyor.
El clérigo hindú es por la familia de Lacey y el sacerdote, por mi madre quién me hace sentir un inútil, aún desde la tumba.
Şu an öfke terapistiyim ve sen de rahip gibi giyinen birisin.
Ahora soy terapeuta especializado en control de ira y tú un tipo que se viste de sacerdote.
Rahip olmasaydın, anında ayaklarına kapanırdın.
Si no fueras sacerdote, te encantaría.
Kimseye rahip olduğunu söyleme.
No le digas a nadie que eres sacerdote.
Şimdi rahip mi yoksa? Hayır, hayır.
- ¿ Por qué, no será sacerdote, no?
Adam rahip.
Es un sacerdote.
Charlie dün akşam seninle gelen rahip var ya çok fena içiyor ve iki ucuz kızla elleşmece oynuyor.
- Charlie ¿ recuerdas a ese sacerdote con el que viniste anoche? Bueno, está aquí bebiendo bastante y tocándoles el culo a un par de pecadoras.
Rahip arkadaşının, yanında papaz ve haham getirmemesi kötü oldu. En azından espri yapardık.
Bueno, es una lástima que tu amigo sacerdote no trajera a un ministro y a un rabino para que al menos pudiéramos convertir esto en un chiste, ¿ no?
Bu da senin rahip olman için bariz bir işaret.
Lo cual es una clara señal de que tú naciste para ser sacerdote.
Hastalarımdan biri Şuuru tam yerinde değilken Rahibe elindeki haçı alıp saldırdı Rahip öldü.
Una de mis pacientes, que no tiene bien sus facultades mentales, arremetió y... acuchilló al padre Leduc con su propio crucifijo. Está muerto.
O zaman rahip olduğunu bilmiyorduk.
No sabíamos que era un sacerdote en ese momento.