Reagan traduction Espagnol
1,925 traduction parallèle
Sadece, Reaganla olan düşsel satrancını deniyorum.
Que yo solo era un peón en tu ajedrez emocional con Reagan.
- Reagan, Kayla'nın annesi, lütfen.
- Reagan, mamá de Kayla, por favor.
Reagen yazdı. Ama ben geçirdim.
Reagan lo escribió, pero yo lo transcribí.
Konuşmamı Reagan mı yazdı?
¿ Reagan escribió mi discurso?
Şuan oturduğun yerde Reagan oturmalıydı.
Reagan debería estar sentada donde tu estás ahora.
- Hey, Reagan.
- ¿ Reagan?
Reagan, tatlım.
Reagan, cariño.
Reagan konuşmayı senin yazdığını biliyorum.
Reagan, se que tu escribiste el discurso.
Reagen Brinkley : Güçlü çalışan anne.
Reagan Brinkley : mamá trabajadora y fuerte.
Ama Emniyet Müdürü Reagan'ın popüler programını herkes göğe çıkarmıyor.
Pero no todo el mundo alaba el popular programa del Comisionado Reagan.
Emniyet Müdürü Reagan'ın aşırı taktiklerinin bir başka örneği ve bunu beyazların yaşadığı mahallelerde uyguladığını görmüyorum.
Y es otro ejemplo de las tácticas extremas del Comisionado Reagan, y una que no le veo practicar en los barrios blancos.
Karşı gelme bir yerde son bulmalı bu defa, mesele Frank Reagan'ın masasında.
La responsabilidad debe recaer en algún lado, y en este momento, está en el escritorio de Frank Reagan.
Yemin ederim Reagan, bazen Tanrı'nın kendisinin Polis Yardımlaşma Derneği'nin bir üyesi olduğuna ikna oluyorum.
Te lo juro, Reagan, a veces estoy convencido de que el propio Dios es miembro de la Orden Fraternal de la Policía.
Öğrendiğimiz kadarıyla, Çavuş Renzulli darbeye maruz kalmış. Memur Reagan'da ise bir kaç küçük kesik ve yara varmış.
El sargento Renzulli sufrió una conmoción cerebral, el agente Reagan solo cortes menores y abrasiones, hasta donde sabemos.
Senden hoşlanırdı, Reagan.
Le habrías gustado, Reagan.
Frank Reagan'ın benimle konuşmak isteyip, istememesi umurumda değil.
No me importa si Frank Reagan no quiere hablar conmigo.
Seçimde Belediye Başkanı Poole'yi destekledik ve ondan Frank Reagan'ı emniyet müdürlüğü görevinden almasını talep ediyoruz.
Apoyamos al alcalde Poole en su elección, y exigimos que retire a Frank Reagan como Comisionado de Policía.
- Reagan gitmeli.
- ¡ Reagan tiene que irse!
Reagan gitmeli.
¡ Reagan tiene que irse!
Reagan gitmeli!
¡ Reagan tiene que irse!
Reagan sancılanmış.
Reagan está de parto.
Tamam Reagen'in çantasını aldık Hastaneye gidebiliriz.
Vale, tenemos el bolso de Reagan. Vamos al hospital.
Ama eğer hastaneye Reagan'ın, yanına gidersen, Saçlarımı kestiririm.
Pero si vas al hospital para estar con Reagan, me cortaré el pelo.
- Reagan, buradayım.
- Reagan, estoy aquí.
Reagan, hazır mısın?
Reagan, ¿ estás preparada?
Reagan, ıkınmaya hazır ol.
Reagan, prepárate para empujar.
Dinle, Reagan sezeryan olacak.
Escucha, van a hacerle una cesárea a Reagan.
Sen her zaman Reagan ile ilgilendin. ve o benim kadar kolay biri değil.
Siempre has cuidado de Reagan, y ella no tan fácil como yo.
Hollywood'a gideceğim ve Ronald Reagan'ın balmumuna ülkemize hizmetleri için teşekkür edeceğim.
Iré a Hollywood y a agradecer al Ronald Reagan de cera su servicio por este país.
Bu öndekiyle ilgili, Reagan, ilgilensene.
Y es de primera relevancia, Reagan, te toca.
Reagan, üzgünüm ama annenle daha iyi bir ilişki kurmalısın.
Reagan, lo siento, pero tienes que tener una mejor relación con tu madre.
Reagan, gerçekten daha iyisini yapmak zorundayım.
Reagan, necesito esforzarme más.
Özellikle Reagen'in yazın masumiyetini kaybettiği bölümle büyülendim.
Estaba particularmente fascinado por el capítulo del verano en el que Reagan perdió su inocencia.
Reagan, inceleme için çok yolu var.
Reagan, 36 a investigación.
Bak, Reagan, üzgünüm.
Mira, Reagan, lo siento.
- Reagan, Reagan.
- Reagan, Reagan. - ¿ Qué?
- Reagan, bir çeşit tıbbi müdahaleye mi ihtiyacın var?
- Reagan, ¿ Crees que necesitas alguna clase de atención médica?
Reagan bebek bezi çantamı almış.
Reagan metió mano a mi bolsa de pañales.
Reagan üç gün içinde işe dönüyor.
Reagan vuelve al trabajo en tres días.
Reagan, Len'e ne yaptın?
Reagan, ¿ qué le has hecho a Len?
Ronald Reagan havalimanı yakınlarındaki bir evden başkanı vurmaktan bahsetti mi?
¿ Estaba él destinado a disparar al presidente desde el techo de una casa cerca del aeropuerto Ronald Reagan?
- Erin Reagan.
Erin Reagan.
Neşelen Reagan. Dalga geçiyorum.
Escucha, Reagan ; estaba de broma.
Peki. Dinle. Reagan, o ahlak masasında çalıştı.
De acuerdo, escucha, ha trabajado en antivicio, Reagan.
Reagan, herkes Bay Ridge'deki bir evde kendisine destek olacak bir aileyle büyümüyor.
¿ Sabes qué, Reagan? No todo el mundo crece en una casa enorme en Bay Ridge con una familia cariñosa donde caer de nuevo.
Kes şunu Reagan.
Ya basta, Reagan.
- Anladım Reagan. Rahat ol.
Lo tengo, Reagan, relájate.
Ben Dedektif Reagan. Bana ambulans lazım.
Soy el detective Reagan.
Bu görevi seveceksin Reagan.
Te va a encantar, Reagan.
Reagan!
¡ Reagan!
Müdürüm, Linda Reagan arıyor.
Comisionado, es Linda Reagan.