English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ R ] / Rembrandt

Rembrandt traduction Espagnol

407 traduction parallèle
Ama en büyük gurur kaynağı, Leyden kentinde bir değirmencinin oğlu olarak dünyaya gelen, tarihin en büyük ressamı Rembrandt van Rijn idi.
Pero su mayor gloria era el hijo de un molinero de Leyden, Rembrandt Van Rijn el más grande pintor de la historia. Rembrandt murió en la oscuridad, con una fortuna de sólo unos pocos chelines.
Sessiz sedasız bir köşede öldüğünde, tüm mal varlığı birkaç Şilin'den fazla etmiyordu. Günümüzdeyse Rembrandt'ın yapıtlarına paha biçilemiyor.
Hoy en día, ningún millonario tiene el dinero que se pagaría por las pinturas de Rembrandt si se vendieran.
- Günaydın, üstat Rembrandt.
- Buen día, Maestro Rembrandt.
Rembrandt, inat etme.
No seas obstinado.
Rembrandt, Saskia nasıl?
Rembrandt, ¿ cómo está Saskia?
- Sağınızda, üstat Rembrandt.
- A la derecha.
Saskia'nın sağlık durumu çok hassas Rembrandt.
Su estado de salud es muy delicado, Rembrandt.
- Burada üstat Rembrandt.
- Aquí. - Mire, Maestro Rembrandt.
5.000 Florin, üstat Rembrandt.
Son 5.000 florines, Maestro.
Çılgınlık bu, Rembrandt.
Es una locura, Rembrandt.
Saskia'nın ciddi ilgi ve bakıma ihtiyacı var, Rembrandt.
Saskia necesita mucha atención.
Aptalın tekisin Rembrandt.
Estás loco, Rembrandt.
- Birlikte bir şeyler içelim Rembrandt. - "Sırada sizin resminiz var" demiştin. Haydi.
Prometió que el próximo cuadro sería el nuestro.
- Rembrandt gelince, kalkıp poz verecek mi?
- Cuando venga, ¿ ella va a posar?
Rembrandt'a biri söylemeli. Saskia'nın ne kadar hasta olduğunu bilmiyor.
El maestro debe saber que está muy enferma.
Rembrandt'ın hayatını mahvetmem.
- No quiero molestarlo.
Beyler. Çağımızın en büyük ressamının şerefine, Rembrandt van Rijn!
Caballeros, por el mejor pintor de nuestra época... ¡ Rembrandt Van Rijn!
Rembrandt gibi bir üstadın hiçbir zaman modele ihtiyacı olmaz beyler.
El Maestro Rembrandt nunca necesita modelos. Sí que los necesita.
Üstat, hemen gelmelisiniz.
Venga conmigo, Maestro Rembrandt.
Rembrandt nerede?
¿ Dónde está Rembrandt?
Lord Cenapları adına, rica etsem Rembrandt van Rijn'ın başyapıtının açılışını yapar mısınız lütfen?
En nombre de Su Señoría, le solicito que descubra la obra maestra de Rembrandt Van Rijn.
Bak Rembrandt, kişi başı 200 Florin'e... -... 16 subayımın portresini yapacaktın.
Se comprometió a pintar el retrato de 16 de mis oficiales a 200 florines por cabeza.
Evet, Rembrandt. Var.
Sí, hay algo más.
İyi ki hatırlattın Rembrandt. Şeker ve baharat borç hesabın çok şişti.
Eso me recuerda que me debes una suma importante en azúcar y especias.
- Peki, Rembrandt ne yapmalı?
- ¿ Qué debe hacer?
Prense, babasının eskiden Rembrandt'ın müşterisi olduğunu hatırlatmalı, sonra da iş ya da bağış istemeli.
Debe recordarle al Príncipe que el padre fue su mecenas y pedirle una comisión o subvención.
"Ben, ressam Rembrandt van Rijn."
Soy pintor... soy Rembrandt Van Rijn. "
Nasıl yardımcı olabilirim Rembrandt?
¿ Qué puedo hacer por ti, Rembrandt?
- Memnuniyetle, Rembrandt.
- Será un placer.
Bayan Saskia van Ulyenburgh, kocasının yeniden evlenmesi durumunda, yarısının oğlu Titus'a devredilmesi koşuluyla servetini sevgili kocası Rembrandt van Rijn'a bırakmıştı.
La Sra. Saskia Van Uylenburgh le dejó su fortuna a su amado Rembrandt Van Rijn con la condición de que, si se volvía a casar debía entregarle la mitad del legado a su hijo, Titus.
İflas Mahkemesi adına, ressam Rembrandt van Rijn'ın tüm taşınır ve taşınmaz mallarının icra yoluyla zorunlu satışını başlatıyorum.
En nombre del Tribunal de Quiebras, inicio la venta pública de todos los muebles e inmuebles del pintor Rembrandt Van Rijn.
# Rembrandt. Yeni resmin için bir alıcı getirdim.
Rembrandt, te traje un comprador para tu cuadro.
Rembrandt'ın borçlu olduğu kişilerin temsilcisiyiz.
Representamos a los acreedores del pintor Rembrandt.
Rembrandt'ın resmettiği, çizdiği ya da kaleme aldığı her şey alacaklılarına aittir ve yasa gereği onlara teslim edilmelidir.
Todo lo que Rembrandt pinte o dibuje les pertenece a los acreedores y, por ley, se les debe entregar a ellos.
Ressam Rembrandt van Rijn'dan söz ediyorsanız ben onun patronuyum.
Si habla del pintor Rembrandt Van Rijn es mi empleado. Tengo un contrato con él.
- Rembrandt van Rijn ile görüşmeye.
- A ver a Rembrandt.
Yanımda çalışanların mesai saatleri içinde ziyaretçi kabul etmelerine izin vermiyorum, Rembrandt'ın mesaisi ise 24 saattir.
Mis empleados no pueden recibir visitas mientras trabajan, y eso es las 24 horas. ¡ Trampas!
# Hayır Rembrandt, olmaz.
No, no se puede.
Şu anda bir Rus heyeti New York'ta... 15 Rembrandt satmaya çalışıyor.
Hay una comisión rusa en Nueva York... vendiendo 15 Rembrandts.
O halde sizi Rembrandt'ın evine götürmeme izin...
Me permitirá que lo lleve a la casa de Rembrandt- -
- Bay Thayar, ben polis değilim. Eğer polis ifademi almak isterse memnuniyetle veririm.
Y SUS PINTURAS FLAMENCAS, LA DE REYNOLDS Y LA DE REMBRANDT.
Rembrant'ın mı sandınız?
¿ Creyó que era de Rembrandt?
# Rembrandt? Salam?
¿ Un Rembrandt, salami?
Genç Rembrandt'la aynı kiremit yığınında yaşıyorum.
Vivo en el mismo edificio que el joven Rembrandt.
Vaktini boşa harcıyorsun, Rembrandt.
Pierde el tiempo, Rembrandt.
Ve bizler ise bunlara sanki birer Van Gogh ya da Rembrandt gibi bakıyoruz.
Y nosotros les admiramos como si fueran Van Gogh o Rembrandt.
- Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet...
- Rembrandt, Rubens, Delacroix, Millet.
Rembrandt.
Rembrandt.
- Öyle söylemedim, Rembrandt.
No dije eso.
- Selam, Fabrizius. # Rembrandt.
Rembrandt.
George döneminden gümüş... ve bir de Flaman ressamlara, Reynolds ve Rembrandt'a ait tablolar vardı.
- ¿ QUIÉN ES? - LOS CHARLES PARA VER A LA SRA.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]