Ropörtaj traduction Espagnol
4,786 traduction parallèle
Bir çok akıl hastası insanla röportaj yaptım.
He entrevistado a muchos dementes.
Galloway ve röportaj işinden sonra ülkenin yarısı bebek katili, zinacı ya da ikisi birden olduğunu düşünüyor.
Después de lo de Galloway y la entrevista, la mitad del país la cree asesina de bebés. O adúltera. O ambas cosas.
Müdürüm, bir gazeteci sizinle görüşmek istiyor. - Röportaj vermem ben.
Alcaide, una reportera quiere verla.
Will Graham'le röportaj yapacağım. Kendi talebi ışığında.
Voy a entrevistar a Will Graham a solicitud suya.
TattleCrime röportajınızı okudum.
Leí su entrevista en chismesdecrimenes.
- Sen varsın. Freddie Lounds'a röportaj vermişsin.
Le concediste una entrevista a Freddie Lounds.
Eğer halihazırda kurgu yoluna gittiyse, Freddie Lounds seni yavan bir röportaj konusu olarak görüyor olabilir.
Freddie Lounds debe considerarte un tema de entrevista bastante insulso si ya ha recurrido a la ficción.
Freddie benimle röportaj yapacaktı.
Se suponía que Freddie iba a entrevistarme.
Neden Freddie Lounds'a röportaj veriyorsun?
¿ Por qué le concedes entrevistas a Freddie Lounds?
Şu ana kadar sadece patlamada ölenlerin ailesiyle röportaj yaptı.
Hasta ahora, solo ha hablado con las familias de las víctimas del atentado.
Seninle yazdığım bir makale için röportaj yapmak istiyorum.
Una de las carreras presidenciales más ceñidas en la historia de estos Estados Unidos descansa en las manos de nuestro populacho americano. Me gustaría entrevistarte por un artículo que estoy escribiendo.
Hayır, tekrar ediyorum. Çocuklarla röportaj yapılmayacak.
Nada, lo repito, nada de entrevistas a niños.
Röportajında iyi şanslar yakışıklı.
Buena suerte con tu entrevista, guapo.
Viktor Tikhonov bu film için röportaj vermeyi kabul etmedi.
Viktor Tikhonov se rehusó a ser entrevistado para esta película.
Hem Steve Huffman hem de Alexis Ohanian belgesel için röportajı reddetti.
Ambos Alexis Ohanian y Steve Huffman declinaron ser entrevistados en esta película.
Ama önce, ebeveynlerle özel bir röportajım var.
Pero primero, tengo una exclusiva con los padres.
Röportaj vermeyeceksin.
Basta de entrevistas.
Röportajından sonra soracağım, tamamen... romantizm bitince.
Le preguntaré después de la entrevista, cuanto esté... romanticona.
BNC adama ulaşmış ve röportaj öncesinde bir hotele saklamışlar.
Bnc lo trajo en un vuelo y lo escondió en un hotel antes de la entrevista.
Eğer bu röportaj konusunda ileri gidersen, arkadaşım ve ben, kişisel hayatınızı kişisellikten biraz biraz ortaya çıkartmak zorunda kalırız.
Si sigues adelante con esta entrevista, mis colegas y yo quizás tengamos que hacer que tu vida privada sea un poco menos privada.
Bütün bildiklerini bu akşam ki röportaj için saklıyor.
Se lo guardará todo para la entrevista de esta noche.
Mellie, Carla Steele'in röportaj yayını iptal oldu.
Mellie, hemos hecho que la cadena cancele la entrevista con Carla Steele.
Aile röportajı ona biraz ağır geldi.
No ha superado la entrevista de la primera familia.
Grant aile röportajı oldukça büyük bir etki yarattı.
Hubo un bache considerable desde la entrevista a la familia Grant.
Dominique Strauss Khan ile yaptığın röportajı seyrettim.
Vi ese cara a cara que hiciste con Dominique Strauss Khan.
Röportajı ertelememiz gerekiyor.
Vamos a tener que posponer la entrevista.
Ah bunu ben de isterdim ama anlaşma ailenin tümü ile yapılacak bir röportajı kapsıyor.
Me gustaría, pero el trato era un cara a cara con toda la familia.
Canlı yayın, Prime-Time'da bu röportajı haftalar öncesinden duyurduk.
En una entrevista en directo que ha estado promocionándose durante semanas.
Bu röportaj haftalar öncesinden ayarlandı. Grant'in neden çıkmadığı ile ilgili spekülasyonlarla sen uğraşırsın artık.
Vamos a salir en directo en sesenta y cuatro minutos, ya sea con los miembros de la primera familia o conmigo especulando por qué los Grant de repente no están disponibles para una entrevista por la que se comprometieron hace semanas.
Biz daha zorlarını da gördük. Bu röportaj için endişelenmeyin olur mu?
Y significa muchísimo para nosotros, así que no os preocupéis con la entrevista, ¿ vale?
Aksi taktirde bu röportajın olmasına izin vermezdim.
No habría aceptado la entrevista de lo contrario.
Bu görüşme... kampanyanın en önemli röportajı olabilir.
Es solo que esta podría ser la entrevista más importante de la campaña.
Röportaj üç dakika sürecek iki reklam arası ile birlikte 48 dakika sürecek.
La entrevista durará 48 minutos, con dos descansos para publicidad de tres minutos cada uno.
Emin olamayız fakat ailenizin daha önce yaptığı röportaj 15 milyon kişiye ulaştı.
No podemos saberlo con certeza, pero las entrevistas anteriores con tus padres tuvieron audiencias de hasta quince millones de espectadores.
Bu röportaj bizim "tatlı ve sağlıklı" görünmemiz için.
Para esta entrevista, tenemos que ir de "dulce, íntegro".
Röportaj sorularının üzerinden tekrar geçmek istiyorum.
Quiero repasar las preguntas de la entrevista una vez más.
Senin işin elleri sıkmak, bebekleri kucaklamak, devlet başkanları ile poz vermek, ve ailenle oturup röportaj vermek.
Tu trabajo es apretar manos, sostener bebés, posar con los primeros ministros, y sentarte en entrevistas con tu familia.
Röportaj...
La entrevista...
Eğer o viskiyi şu an bırakmaz ve çocukların için birşeyler yapmazsan bir 4 yıl daha bu evde neler olacağını göremeyeceksin çünkü inan bana eğer bu röportajı yapamazsam onlar için çok daha kötü olacak
Por otros cuatro años en esta casa, lo que no ocurrirá si no dejas el escocés ahora mismo y haces algo con tus hijos, porque créeme, va a ser mucho peor para ellos si no hacen esta entrevista.
En iyi olan bu röportajı iptal etmen olacak!
¡ Sería que pudieras cancelar la entrevista!
Röportajı ertelememiz gerekiyor.
Vamos a tener que presionar la entrevista.
Röportajı ertelemeye çalışıyorum.
Estoy intentando retrasar la entrevista.
Eğer bu röportaj bir felakete dönüşürse, işimde başarısız olacağım, ve şu an işimde başarısız olmak gibi bir lüksüm yok çünkü elimde kalan tek şey işim!
Si esta entrevista se convierte en un desastre, entonces habré fallado en mi trabajo, y no puedo permitirme fallar en mi trabajo ahora mismo ¡ porque es lo único que me queda!
Unutma bu röportaj senin kişisel görüşünü belirleyecek.
Recuerda que estas entrevistas son apariciones personales.
Evet, hani şu seninle transmedia blog'u için röportaj yapan eleman?
Sí, ¿ el tipo que te entrevistó... para el blog Transmedia?
Matt'e röportaj sözü verdik.
Le prometimos una entrevista a Matt.
Ekim ayı için röportaj yerlerini hazırladılar, zamanlamamıza göre...
Ya han programado la portada de octubre basada en nuestro ritmo...
Hepsini kesip atarsa, iki röportaj ayarlayıp ardından birini iptal etmemiz gerekiyor, Matt kızmaz mı?
Pero si les quitamos el apoyo, programamos dos entrevistas y luego las cancelamos, ¿ no se pondrá furioso Matt?
Röportaj mı?
- ¿ Más entrevistas?
Greenpeace isteksiz olan röportaj için Ben farklı bir yol bulmak zorunda cevaplar için.
Con Greenpeace rechazar una entrevista Tenía que encontrar otra manera de obtener respuestas.
Greenpeace bize röportaj vermez Ama Hayvan Tarım İttifakı bir röportajda kabul etti.
Greenpeace no quiere hablar con nosotros pero Agricultura Animal Alliance acordó una entrevista.