Router traduction Espagnol
153 traduction parallèle
Normalde ayrı pakette gönderirsin, ama yönlendirici yok oldu.
Normalmente la mandas en un paquete separado, pero el router fue destruido.
Dahili router'larda sorun var demektir.
Eso significa problemas con un controlador de red interno.
Router'lardan birinde sorun vardı.
Hay un problema con uno de los controladores de red.
- Destek modemini dene.
- Inténtalo con el router auxiliar.
Fairfax'dan başka bir yönlendirici kullanıyor.
Bueno, él está usando un router en Fairfax.
Devreleri ayır ve diğer taraftaki yönlendiricileri etkisiz hale getir.
Bueno, aísla el nodo y échalos al otro lado del router. Eso trato.
Maalesef, servis sağlayıcıları yönlendirici cihazların oldukça popüler bir modeli ki bu model halen kendi varsayılan şifresi ile çalışıyor.
Desgraciadamente, sus servidores usan un modelo muy común de router que todavía funciona con la clave por defecto.
Sahte bir NAT tablosu ve birçok router var.
Hay una tabla NAT falsa y varias rutas corruptas.
Bu sabah router'a birşeyler olmuş.
Algo pasa con el router esta mañana
Bunlardan ona ayrılmış bir dış hattı olmalı.
Un router codificado. Ha debido poner uno de estos en una línea externa.
Biz de yönlendiriciyi değiştirip şifre kilidini kaldıracağız.
Así que si localizamos el router y quitamos la clave de codificación.
Yönlendirici burada değil. Binanın içinde.
El router no está en el exterior, está en el edificio.
- Giremediğimiz bilgisayarı kullanıyor!
- El router bloqueado. - A la que no pudimos entrar.
Hatlarına kaçak olarak girmiş olmalı.
Debe llevar su router a cuestas.
Çıkmaz sokak.Singapur'da ufak kiralık bir odadaki routera yönlendirilmiş.
- Un camino sin salida. Es una pequeña habitación alquilada con un router que enviaba los datos a un sitio en Singapur.
Router için alanı kiralayan şirket..... başka bir şirkete, o şirkette bir başkasına, o şirkette bir başkasına ait.
A ver si la empresa que alquiló el sitio para el router de Internet era de otra empresa, la cual era de otra, y esta de otra.
Bugün kullandığımız ağların doğaları gereği, bu veriler depolanmakta, kopyalanmakta, depolanmakta, kopyalanmakta, HUB, anahtar ( swithcer ), yönlendirici ( router ) vb özel ekipmanlar sayesinde normal olarak çok hızlı biçimde, milisaniyeler içinde, mikrosaniyeler içinde iletilmektedir.
Una funci n inherente a las redes que usamos hoy en d a es que los datos se almacenan, se copian, en muy poco espacio de tiempo, normalmente muy r pido, en milisegundos en microsegundos piezas especializadas de equipos como conmutadores, enrutadores, concentradores
Router'ları ayağa kaldırmama yardım etmek ister misin?
¿ Quieres ayudarme a levantar routers? ¿ Quién no lo haría?
Bıraktığı veri paketlerinden izini bulabilirsem- - Ekmek kırıntılarıyla bırakılan iz gibi. AstroBoi pek akıllı değilmiş.
Si puedo rastrear el router o los paquetes de datos que deja si, AstroBoi no fue muy listo.
Mesela, 802-11n kablosuz modem!
Algo como... ¡ Un router inalámbrico 802-11n!
Tess Mercer'a mail atmak için kullandığı hayalet yönlendiriciyi takip ettim.
Estaba rastreando un router fantasma que estaba usando para enviarle e-mails a Tess Mercer.
Eğer o yönlendiriciyi ele geçirirsek maillerin nereden geldiğini öğrenebiliriz.
Si podemos apropiarnos de ese router no dirá dónde se originaron los e-mails.
Lex bir daha mail gönderdiğinde benim gidip yönlendiriciyi bulmamı istiyorsun.
Quieres que vaya allá y tome el router la próxima vez que Lex envíe un e-mail.
Neden bana yönlendiriciyi vermiyorsun?
¿ Por qué no me das el router?
Yönlendiriciyi yanında götürdü.
Se llevó el router.
Mail hayalet bir yönlendiriciden gelmiş.
El mensaje llegó a través de un router fantasma.
Mesajı gördükten sonra bir anda kayboldu.
Ni bien lo vimos, las coordenadas del router se desvanecieron.
Eve gideriz, radyoyu açarız ve bu akşam Hafif Program'da neler varsa onu dinleriz.
Vamos a ir a casa, encender el router y ver cual es el Light Programme esta noche
Eğer bunu takip edersek bir A / V yönlendiricisi bulabiliriz.
Si seguimos esto, debería haber un router para Audio / Video.
- Ana yönelticideki bir e-postadan.
De un correo electrónico en un router principal.
Ama kablosuz modemde olduğu gibi bu makinanın beni yenmesine izin vermeyeceğim.
Y no voy a dejar que me venza como ese router inalámbrico.
Ne yapmam gerekiyor? Freze kullanabilir misin?
¿ Puede hacer funcionar un router?
Rob ve benim düğün fotoğrafımızın olduğu başucu masamızda artık kablosuz modem var.
En la mesa de noche, donde antes estaba la foto de nuestra boda, ahora tenemos un router inalámbrico.
Adli ekibimiz, dernek evindeki kablosuz modemi takibe aldı.
Hemos rastreado la fuente del router inalámbrico de la casa de la fiesta.
Dairesinin kablosuz ağından gönderilmiş.
Intervino el router inalámbrico del departamento.
Modemi bozukmuş o yüzden...
Su router se estropeó... así que... Ella es mi novia, Margo.
Yazıcısı ve modemi var, ama bilgisayar ortada değil.
Tiene una impresora y un router, pero no hay ningúna computadora a la vista.
Telefonu ve modemi öteki odada olduğu için sıkıntı çekiyordu.
Tenía problemas para llevar el modem y su router y su teléfono para trabajar desde la otra habitación.
Yönlendirici tavan arasına konur mu yahu?
¿ Quién pone un router en el ático?
Güncellenmiş bir yazıIımla ve yönlendirici yardımıyla, evlerinin rahatlığında ve kendi yararlarına izi sürülemez aramalar yapmalarını sağlar.
Usando un router con el firmware actualizado, puedes hackearla para hacer llamadas ilocalizables desde tu propia casa.
Öyle reyting aldınız ki, yöneltici yandı.
Las visitó tanta gente, que frieron mi router.
Bağlantıyı modemden yeniden başlatmalısın.
Oh.Solo tienes que reiniciar la conexión del router
Şu Gavinslist boyacı ilanı var ya WiFi yönlendiricisi vasıtasıyla IP adresinin izini sürdüm.
¿ Ese anuncio Gavinslist para los pintores? He localizado la dirección IP de un router WIFI.
Binanın telefon yönlendiricisine gir ve kızın ofisini ara.
Accede al router y llama a su oficina.
Zaman yönlendiricisi yüklesen iyi edersin.
Debes instalar el router temporal.
Ayrıca gerçekten sağlıklı bir umumi telefona yüzüme dayamam haricinde tam bir yönlendirmeli numaranın zaman kaybı.
A pesar de una pérdida de un router blindado por no hablar de mí esperandome para presionarme la cara a un realmente sucio teléfono público.
IP adresi Clarkson'ların evindeki kablosuz modeme aitmiş.
La dirección IP correspondía al router inalámbrico de la casa de Clarkson.
Tek başıma bir şok tabancası, son sınıf bir matkapla halledebileceğimi mi düşünüyorsun?
¿ Crees que podría hacerlo solo con una pistola eléctrica y un router de nivel del Departamento de Defensa?
- Router maskı kullan...
Debes tratar de correr un oculta-router.
Bana Ethernet LAN konfigürasyonumla uyumlu bir IP router sağlayabilir misiniz?
¿ Tiene un router compatible con mi configuración LAN Ethernet de anillo de fichas?
Hala modemle sorun yaşıyor musun?
¿ Aún tienes problemas con tu router?