Rr traduction Espagnol
10,700 traduction parallèle
Hepimizin sırrı vardır.
- Todos tenemos nuestros secretos.
Sırrın...
Su secreto...
Sırrın sonsuza kadar güvende dostum.
Tu secreto está a salvo, amigo, para siempre.
Pekâlâ, işin sırrı...
De acuerdo, el truco aquí...
İşin sırrı çok fazla tutkal kullanmamak tamam mı oğlum?
El truco aquí es que no quieres usar demasiado pegamento, ¿ de acuerdo, amigo?
Birmingham News. Sırrınız nedir?
Birmingham News, ¿ cuál es tu secreto, Tony?
Onların fark ettiğinden daha fazla sırrı çaldığını ve takas edeceğini söylüyordu.
Trató de hacer un acuerdo de último momento, alegando que había robado más secretos de lo que ellos creían, que tenía información para intercambiar.
Irina, Mikhail'in bağırdığını ve SVR'ın bildiğinden daha fazla sırrı çaldığını söylerek son anda bir anlaşma yapmaya çalıştığını söyledi.
Irina dijo que Mikhail estaba gritando, tratando de hacer un acuerdo de último momento, alegando que había robado más secretos de los que creía el SVR.
Kendi hayatını kurtarmak için bunları söylediğini varsayıyordu. Ama ya gerçekten düşündüklerinden daha fazla sırrı çalmışsa?
Ellá asumió que el estaba haciendo lo necesario... para salvar su vida, pero ¿ y si realmente... robó más secretos de los que creían?
Tarottaki büyük sırrın 12. kartı.
La doceava carta de los arcanos mayores del tarot.
Herkesin bir sırrı vardır Carlos.
Todos tenemos algo, Carlos.
Yalnızlığın sırrı burada.
Esta es la llave para tu libertad.
Hayır Robert onun sırrını bana anlatmayı seçtiğin zaman sen yaptın.
No, Robert, lo hiciste tú cuando elegiste contarme su secreto.
Sırrımı anlattım size.
No tengo. Le conté mi secreto.
Bu arada, doksurubisini ufak ticaret sırrı olarak nereden bulduğunuzu söylememeniz hiç sorun değil ama sürekli iş almayı düşünüyorsanız...
A propósito, está bien si quieren mantener secreto dónde fue que consiguieron el doxo, pero si les interesa, podemos repetir el negocio.
İşte büyük sırrım.
Ese es mi gran secreto.
Sana 18 yıldır bu sırrı saklıyorum diyorum,... senin endişelendiğin şeye bak.
Te cuento este secreto que he estado guardando durante 18 años, y eso es lo que más te preocupa.
Söylemeye gerek yok biliyorum ama, eğer söylemezsen minnettar.. Sırrın benle güvende, Stefan.
Hey, por tanto, sé que no hay que decirlo pero lo apreciaría si... tu secreto está a salvo conmigo, Stephan
En gizli sırrınızı paylaştığınız iş arkadaşıyız.
El compañero al que le confiáis vuestro mayor secreto...
Organizasyonun halkla ilişkiler uzmanıyım.
Soy el encargado de las RR.PP. de este evento.
- Sırrın ne?
- ¿ Cuál es tu secreto?
Ama birkaç sırrımızı tutmamıza izin vermelisiniz.
Seguro. Pero debe saber que mantenemos algunos secretos.
Jessica, sana küçük bir gay sırrı vereceğim.
Jessica, voy a contarte un pequeño secreto gay.
O insanlar, bir sırrı sır olarak tutmak için bizi öldürmek amacıyla fabrikaya füze yolladılar.
Esas personas lanzaron un misil de ataque a la fábrica para matarnos a fin de mantener su secreto como un secreto.
Ancak sebebini anlamanız için Culper ve benim sizden gizli tuttuğumuz almak zorunda hissettiği riske ilişkin sırrı ortaya çıkarmam gerek.
Pero para saber el por qué de eso, debo revelar un secreto que tanto Culper como yo le hemos mantenido oculto... en relación a un riesgo que él se ha visto forzado a tomar ".
- Güvenip sırrımı vereceğim başka kimsem yok.
No tengo a nadie más en quién confiar.
Kardeşim, babamın çeliğinin sırrını götürüp Türklere verdi.
Mi hermano se llevó con él el secreto del acero de mi padre... y se lo dio a los turcos.
Zırhın sırrını bulmak için Wallachia'ya gideceğimizi sanıyordum.
Hola. Pensé que íbamos a Valaquia para encontrar respuestas acerca de la armadura.
İşin sırrı, öyle çabuk söylerim ki söylediğimde aklın şaşar Nicki nişanlanmış.
El secreto es contar las malas noticias tan rápido que no te das cuenta cuando vienen. Nicki se comprometió.
Sırrın ne?
¿ Cuál es tu secret?
Sırrım mı?
¿ Mi secreto?
Yani sana şu verdiğimi ve senin için önceden yaptığım bütün iyilikleri Mike'ın sırrını öğrenmemen için mi yaptığımı düşünüyorsun?
¿ Entonces crees que darte esto... y cualquier otra cosa buena que hice por ti... solo fue para evitar que descubrieras lo de Mike?
Ama eğer fırsatın olsaydı bütün bu yaptığın iyilikleri bu küçük sırrı öğrenmemiş olmam karşılığında geri alacağını düşünüyorum, Ansızın yapardın bunu.
Pero creo que si tuvieras la oportunidad... de recuperar todas esas cosas buenas que hiciste... a cambio de que nunca descubriera su pequeño secreto, lo harías sin pensarlo.
ve tekrarlanmasının tek sebebi seninle işimin bittiğini zannettiğim her seferde sen ve küçük sırrının tekrar ortaya çıkması
Y la razón por la que siguen pasando... es porque cada vez que creo que terminé contigo, tú y tu pequeño sucio secreto vuelven a aparecer.
Bunun benim küçük sırrım olduğunu söylemenden artık burama kadar geldi.
Ya tuve suficiente... contigo diciendo que esto es mi pequeño sucio secreto.
Sonra da sırrımı Harvey'yi alt etmek için kullanmamı istedin ve böylece tekrar, tekrar ve tekrar devam etti.
Después quisiste usar mi secreto para derrotar a Harvey, y así una y otra vez.
O yüzden lütfen Jessica, bana bunun ne zaman senin senin küçük sırrın haline geleceğini söyler misin?
Así que, por favor, Jessica, ¿ por qué no me dices, cuándo demonios esto se convierte en tu pequeño sucio secreto?
Seni sevdim, ve sen kimseye söylemeyeceğim salak bir sırrın aramıza girmesine izin verdin çünkü bana güvenemedin.
Te amaba, y dejaste que un estúpido secreto que jamás le diría a nadie... se interpusiera entre nosotros porque no pudiste confiármelo.
Çünkü o küçük sırrı şu anda olduğun yere gelmek için kullandın.
Porque usaste ese pequeño secreto... para llegar adonde estás ahora mismo.
Ama ben de yeterince uzun zamandır bu yalanın bir parçasıyım ve artık bunun benim de sırrım olduğunu kabul etmemin zamanı geldi.
Pero he estado a bordo lo suficiente, y es el momento de que acepte el hecho... de que también es mi secreto.
Bu sırrı korumak için savaşacağız.
Luchamos mucho por protegerlo.
Jessica, sırrın benimle güvende.
Jessica, tu secreto está a salvo conmigo.
Givens'ın emirlerin dışına çıktığını ve halkla ilişkiler kâbusundan sıyırmak için birbirinizi kolladığını bilmediğimi mi sanıyorsun?
¿ Crees que no sé que Givens va por libre y que ustedes están cerrando filas para evitar una pesadilla de RR.PP.?
Sırrın açığa çıktı.
Pero tu secreto ha salido a la luz.
Sırrını korudum çünkü çünkü öbür türlüsü Emily'ye zarar verirdi.
Y mantuve su secreto porque... Porque contarlo le hubiera hecho daño.
Ölümsüzlüğün sırrını arıyorsunuz.
Está buscando los secretos de la eternidad.
Mikhail hiç bir sırrını söyledi mi ya da bir şey saklamanı istedi mi senden?
¿ Mikhail alguna te contó o pidió que guardaras algo secreto?
Babamız kimsenin bu derin, karanlık aile sırrını bilmesini istemedi. Ailenin en aklı başında üyesi olan senin dışında.
Nuestro padre no quería que nadie supiera este profundo, secreto de familia, pero nadie excepto tú,
Bulmamdan korktuğun bir sırrın var mı?
¿ Tienes un secreto que temes que yo descubra?
- İşin sırrı bilekte.
La muñeca.
Sırrınız ne?
¿ Qué es lo que hace?