English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ R ] / Rye

Rye traduction Espagnol

182 traduction parallèle
Bir şişe skoç ve bir şişe Rye.
Un cuarto de scotch y un cuarto de Rye.
Bir şişe rye.
Uno de Rye.
"Hut-Sut Time On The Rilla-Rye" gibi bir şeydi.
El tiempo era muy bueno en el campo de centeno.
Batıdaki en iyi içki Old Puma Rye.
El mejor wisky del oeste, Old Puma.
Rye.
Un wisky.
"Çavdarların arasından şarkısı".
"Coming Through the Rye".
Rye. ( Çavdar viskisi ) Bir şeyler iç.
- Whisky. - ¿ Tú qué quieres?
Rye.
- Whisky.
-'Yalnız', "Rye Whiskey" i söylesene.
- Oye, Solitario, canta "Rye Whiskey".
Şimdi almamı söylediğin kitap var ya, The Catcher in the Rye.
Ese libro que me pediste que te comprara, El cazador oculto...
Bir kere yanlışlıkla Rye Parish'teki bir beyaz kilisesine gitmiştim.
Una vez me metí por error en una de esas iglesias blancas en Rye Parish, ¿ sabéis?
Yüce Tanrı'ma Rye Parish'te gittiğim bu beyaz kiliseyi sordum. Oradan nasıl canlı çıktığımı öğrenmek istediğimi söyledim.
Le pregunté al Buen Señor sobre esa blanca iglesia de Rye Parish y le dije que todo lo que quería saber era cómo había salido con vida.
The Catcher in the Rye'ı okuyup okumadığını bile bilmiyorum.
Ni siquiera sé si alguna vez leíste "El guardián en el centeno."
Rye'da bir çiftçi, bir ineğin Geoffrey Chaucer'ı ezbere okuduğunu duymuş, Shropshire'da genç bir kadın, Geoffrey Chaucer'ın bir tarlada mölediğini ve yavru buzağıyı emzirdiğini görmüş!
Y un granjero de Rye oyó a su vaca recitando a Chaucer, y una joven de Shropshire vio a Chaucer en un prado, mugiendo y lamiendo a una ternera.
Rye binası, büyük fuarlar için.
El edificio Rye para las grandes ferias.
Şerefe. Kentucky Rye'ın gelecekteki sahibinin şerefine.
Un brindis, un brindis por el próximo dueño del Bar Kentucky Rye.
Bob Spindler. Kentucky Rye'ın eski müşterisi ve yeni sahibi.
Bob Spendler, nuevo dueño y único cliente del Bar Kentucky Rye,
Salinger, Catcher in the Rye'da görsellik kullanarak...
Salinger usa metáforas en El guardián entre el centeno para...
Rye veya o modası geçmiş olan mı?
¿ Qué te apetece, viejo? ¿ Whisky?
Tamam, Rye yapacak, buraya çabucak gelecek.
Un whisky está bien siempre que no tardes.
O zaman başlığı değiştir. - Biraz yardım, Bayan Rye?
La esposa de Alan mencionó que su empleada tenía una prima sin trabajo.
Buraya geldiğimizde, şu herifler Dylan'a yeşil odaya girelim dediler.
Lo siento, Julia Roberts, pero yo habría usado esto en el avión con Richard Gere. No, me refiero a lo que decía la señorita Rye.
Tatlım, Silver diye bir çocuk tanıyor musun?
Qué amable eres al modelar para nosotros. ¿ Señorita Rye?
The Catcher in the Rye, Tom Sawyer. Hepsi iyi kitaplar, senini sorunun ne?
"El Guardián entre el Centeno", "Tom Sawyer." ¿ Qué sucede?
... "Komşusu, öğretmeni iyi biri olarak tarif etti hep Catcher in the Rye okurmuş."
"Un vecino dijo que era un buen chico. Leía El guardián entre el centeno".
Şu, John Lennon'ı vuran sersem Chapman dünyanın dikkatini Catcher in the Rye'a çekmek için yaptığını söylemiş. Ve savunması da, bu kitabı okuyor olmasıydı.
El loco que mató a John Lennon dijo que Io había hecho para que el mundo se fijase en ese mismo libro, y alegaría la lectura del libro en su defensa.
... "Savunmamı istiyorsanız, tek yapmanız gereken Catcher in the Rye'ı okumaktır."
"Para saber mi defensa, sólo tienen que leer El guardián entre el centeno".
Havaalanından Catcher in the Rye'ı alıp okuyacağım.
Compraré el libro en el aeropuerto y Io leeré.
- Bize Catcher in the Rye'dan bahsetti.
- Habló de El guardián entre el centeno.
Ben senin hâlâ bir şansın olduğunu düşünüyorum, Ri.
Aún te queda una bala, Rye.
Ana su borusu patlamış. Tren de Rye'da bekledi, elektrikle ilgili bir sorun varmış.
Se ha roto una cañería y el tren se ha parado en Rye, problemas eléctricos.
Gönülçele " ne bayıldım.
al censurar libros y demás. Esa novela, Catcherin the Rye, me hizo mucho daño.
Efsane bu, Ri.
Es un mito, Rye.
Ri, aşağıya gelmen gerek.
Rye, te necesitamos abajo.
- Forrest haklı, Ri.
- Forrest tiene razón, Rye.
Görmeliydin, Rye.
Tenías que haberle visto, Rye.
Freihoffer kurabiyelerim var.
Tengo unas galletas Rye Harvards.
Rye.
Whisky.
Tam kızartmalık but. / sırısırye.
Es de esas ancas que te comerías fritas. Una tía para mojarla en miel.
Kitaptaki çocuk çavdar ekmeği yemiyor.
"Catcher in the Rye" no se trata de un pelotero.
Olsen ikizleri Natalie Portman "Catcher in the Rye." ın yazarı
las mellizas Olsen, Natalie Portman, el tipo que escribió "El Guardián en el Centeno,"
Olsen ikizleri Natalie Portman "Catcher in the Rye." ın yazarı
las mellizas Olsen, Natalie Portman, el tipo que escribio "El Guardian en el Centeno,"
Syd'i Watchbell yolundaki eski okulda bekleyin, oraya gelecek.
Syd estará en la escuela de Rye.
Bir kadeh çavdar viskisi ve bir şişe Roll'n'Rock birası. Rock'n'Roll
Bien, es un trago de "Rock and Rye" y una botella de "Rolling Rock". "Rock and Roll".
- Bir çift rye.
- Dos whiskis.
Bana bir bira getir.
Rye.
Merhaba, Bayan Rye. Usta spor editörümüz.
No sabía que ella y Kelly fueran tan buenas amigas.
- Çok kolay.
Catcher in the Rye.
Eski denizci dostlarını unutma
No olvides a tus viejos compañeros ¡ Folly-rolly-rolly-rolly-rye-o!
Ona tam olarak şöyle demiştik :
Fuimos específicos dos botellas de Pikesville Rye y...
iki şişe Pikesville Rye ve bana da Southern Comfort.
Southern Comfort para mí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]