Salt traduction Espagnol
1,374 traduction parallèle
Pekala, dinle. Salt Lake bürosundan size destek yolluyorum.
He pedido refuerzos a la oficina de Salt Lake.
Ajan Doggett, Ben Brian Mayfield, Salt Lake bürosundan.
Brian Mayfield, de Salt Lake.
En azından kısalt.
Al menos arreglalo.
Kısaltılmış.
Ha sido arreglado.
Salt Lake City'de.
En Salt Lake City.
Ta Salt Lake'e kadar sırf benim için mi geldin?
¿ Viniste hasta Salt Lake sólo por mí?
Salt Lake City'deler ve altı aydır iş yapmadılar.
Están en Salt Lake City, 6 meses inactivos.
"Bellina." nın kısaltılmışı.
Es la abreviación de "Bellina".
Yayılma isteğiniz reddedildi.
"Petición de extensión negada por Salt Lake". Punto.
- Tuz gölünden.
De Salt Lake.
Şuraya kadar kısaltırız ama önler uzun kalsın.
- Pero hay que dejar crecer el flequillo.
- Lucifer'in kısaltılmışı değil.
- No era el diminutivo de Lucifer.
- Neyin kısaltılmışı peki?
- ¿ Qué fue entonces?
Salt Lake'deki herkese selam söyle.
Salúdeme a todos en Salt Lake.
Yarın Atlanta, Dallas ve Salt Lake'de aynı şeyleri tekrar yaşayacağım.
Lo mismo mañana en Atlanta, Dallas y Salt Lake.
Bu salt bir kötülük değil... her ne kadar Wagner'in karşısına Bizet'i koysam da.
No es pura malicia... si en este escrito hago un elogio a Bizet a costa de Wagner.
bir email gönderdi o da bu basitçe bir kelime grubunun kısaltılması gibi GNU kelimesini barındıran kelimeler.
y el me devolvió un e-mail que básicamente solo tenía un manojo de palabras con el nombre "GNU" en el.
Salt Lake City : "İki kadın öldürdüm. Sıkıysa yakalayın."
Salt Lake City, "Maté a 2 mujeres, atrápenme si pueden".
San Bernardino, Kaliforniya. Victorville, Kaliforniya. Las Vegas, Nevada.
San Bernardino, Victorville Las Vegas, Mesquite Salt Lake City.
Salt sen konuşmaya hazırsın diye, bu benim konuşacağım anlamına gelmez.
Solo porque tú estés preparado para hablar, eso no significa que yo lo esté
"Yapma." "Hayır boyunu kısaltır" Vesaire, vesaire.
"¡ Ya pues!" "No, impide el crecimiento."
- Limon'un kısaltılmışı.
- Diminutivo de Limón.
Margarita Salt.
- Margarita Sal.
Alkışlarla Bayan Margarita Salt.
Por favor denle la bienvenida a la Srta. Margarita Sal.
Scooter Pie'nin kısaltılmışı.
Abreviatura de Sandwich de Galleta.
O kaçmaya çalış...
Puede haber intentado salt...
ABD Nüfus Sayım İdaresi'nde çalışan Howard Salt isimli bir federal memur Dün Beyaz Saray'ın ön kapısına kadar gelmiş, güvenlik tarafından durdurulmuş, yanlışlıkla kendi silahıyla vurulmuştu.
Howard Salt, un empleado federal que trabajaba para el Censo de los EE.UU., llegó bastante cerca de la puerta principal de la Casa Blanca ayer donde fue detenido por la seguridad y recibió un disparo accidental de su propia arma.
Gizli Servis sözcüsünün verdiği bilgiye göre...
De acuerdo a un portavoz del Servicio Secreto, Salt parecía estar en estado...
Salt dengesiz davranışlar dergiledi ve tutuklanmaya direnirken ABD hükümeti alehinde sözler söyledi. Ayrıca Başkan'la konuşmayı talep etti.
irracional y se resistió al arresto, alegando peligros no específicos contra el Gobierno de los EE.UU. y exigiendo hablar con el presidente.
İş arkadaşları Salt'u samimi ve çalışkan olarak tanımlıyor.
Sus compañeros de trabajo lo describen como simpático y trabajador.
- Yanılmıyorsam adı Howard Salt'tı.
- Howard Salt, si no me equivoco. - Él tiene razón.
Howard Salt'da defalarca kaçırılmış. ABD Nüfus Sayım İdaresi memuru.
Este tal Howard Salt era un abducido extraterrestre múltiple, trabajaba para la Oficina de Censos de los EE.UU.
Howard Salt'ın özel eşyalarının arasında ne aradığını bilmiyorum.
No sé qué esperas encontrar en los efectos personales de Howard Salt.
Belki Howard Salt'ın fotoğrafındaki gibi olur.
Pero tal vez sea como la fotografía de Howard Salt.
Howard Salt'ın sabit diskinde bulduğun verilerin şifresini kırdık.
Los Pistoleros fueron capaces de desecriptar la información que encontraste en el disco duro de Howard Salt.
Howard Salt'ın çalıştığı ABD nüfus İşleri İdaresi tarafından kullanılan hükümet veri bankası.
Un banco de información gubernamental usada por la Oficina de Censos donde tu Sr. H. Salt trabajaba.
Howard Salt, Beyaz Saray'da vurulduktan on beş dakika sonra, o tesisteki bütün veri bankalarında güvenlik duvarları devreye girdi.
15 minutos después de que Howard Salt fue herido en la Casa Blanca, se activaron cortafuegos en todos los bancos de información en esa misma instalación.
Taa Salt Lake Oity'den geliyorum.
Vine desde Salt Lake City.
Davidianın kısaltılmışı. Davidian hizbindenim.
Es abreviatura de Davidiano.
Salt Lake'e neden gelmek istemediğimi sen çok iyi biliyorsun.
Ambos sabemos por qué no voy contigo a Salt Lake,
PARKTA KAYBOLAN 2 KADIN SONRASI ARAMALAR SALT LAKE CİTY'DE YOĞUNLAŞTI
SE amplia LA BUSQUEDA DE TED
Sonunda salt, güzel özgürlük.
Y al final imagina enfrentar la hermosa, absoluta libertad.
Yapmadığını sanıyorum. Saçımı sadece biraz kısaltıyorsun?
Supongo que no. ¿ Te importaría recortarme sólo un poquito?
Konuşmayı biraz daha kısaltırdı.
Habria acortado un poco la conversacion.
Salomon ( Kral Süleyman )'un kısaltılmışı.
Es un diminutivo de Salomon.
Erkeklerin nasıl olup da hemen, salt fiziksel bir ilişkiye girdiklerine...
Siempre me sorprende que los hombres puedan establecer...
Karlos El Greeta-Stirra "Rim-Salt'ın Görüşleri", C.Y. 4389
Karlos El Greeta-Stirra, "Reflexiones de Rim-Salt", CY 4389
Beatrice'in kısaltılmışı mı?
¿ Un diminutivo de Beatrice?
Barbara'nm kısaltılmışı mı?
- ¿ Barbara? ¿ Betty?
Ama neyin kısaltılmışı?
¿ Pero de qué es diminutivo?
Halatı kısaltın ya da kesin.
Achica el cable o córtalo.