Sana yardım etmek için buradayım traduction Espagnol
236 traduction parallèle
- Sana yardım etmek için buradayım sevgilim. - Hayır, hayır.
- Estoy aquí para ayudarte, querido.
Sana yardım etmek için buradayım. Eğer Cammela'dan,... saygınlığından... ve bitkilerden daha önemli şeyleri düşünürsen tabiî.
Aquí me tienes para ayudarte si piensas en cosas más serias que en la Camella en tu dignidad y en el epazote.
Ben de bu yüzden sana yardım etmek için buradayım.
Por eso estoy aquí. Para ayudarte.
- Sana yardım etmek için buradayım.
- Estoy aquí para ayudarte.
Her ne şekilde olursa olsun sana yardım etmek için buradayım.
Pero yo estoy aquí para ayudarte de cualquier modo.
Sana yardım etmek için buradayım. Ama şu korkunç mektup varya!
Estoy aquí para ayudarte, pero cuando vi esa horrible carta...
Ama sana yardım etmek için buradayım.
Pero vine para ayudar.
Sana yardım etmek için buradayım.
Estoy aquí para ayudar.
Sana yardım etmek için buradayım.
Para ayudarte.
Sana öğretmek ve sana yardım etmek için buradayım.
Estoy aquí para enseñarte, pero también para ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayım.
Estoy aqui para ayudarte.
Arkadaşımsın, paraya ihtiyacın var ve sana yardım etmek için buradayım.
Eres un amigo, usted está en necesidad, y estoy aquí para ayudarle.
Sana yardım etmek için buradayım, Layla.
Estoy aquí para ayudarte, Layla.
Sana yardım etmek için buradayım, acı çektirmek için değil.
Quiero ayudarla, no perseguirla.
Sana yardım etmek için buradayım oğlum.
Estoy aquí para ayudarte, mi muchacho.
Ben senin doktorunum. Sana yardım etmek için buradayım.
Soy tu doctor estoy aquí para ayudarte.
Onayını almak ve Tanrının izniyle sana yardım etmek için buradayım.
Estoy aquí para admitirla y ayudarla.
Sana yardım etmek için buradayım.
¿ Conmigo? Estoy aquí para ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayım biliyorsun.
Estoy aquí para ayudarte, ¿ sabes?
Sana yardım etmek için buradayım, Scully. Sana söyledim, anne.
- Estoy aquí para ayudarte, Scully.
O zaman öyleymiş gibi davranmayı bırak. Sana yardım etmek için buradayım.
Entonces deja de actuar como si lo estuviéramos.
Sana yardım etmek için buradayım.
- Estoy aquí para ayudarte.
- Sana yardım etmek için buradayım.
Sólo estoy para ayudar.
Mary, sana yardım etmek için buradayım.
Mary, estoy aquí para ayudarte.
Ben bir psikiyatrım. Sana yardım etmek için buradayım.
Soy psiquiatra, trato de ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayım.
Escuche, soy médico.
Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem.
Estoy aquí para ayudarte, pero no puedo hacerlo si no hablas conmigo.
Jackie, ben sana yardım etmek için buradayım.
Jackie estoy tratando de ayudarte así que escúchame.
Bak, ben sana yardım etmek için buradayım.
Escuche, he venido a ayudar.
Sana yardım etmek için buradayım.
Yo sólo quiero ayudarte.
İsmim Tony Almeida, ben federal bir ajanım ve sana yardım etmek için buradayım.
Mi nombre es Tony Almeida, soy agente federal, estoy allí para ayudarlo.
İsmim Tony Almeida, ben federal bir ajanım ve sana yardım etmek için buradayım.
Me llamo Tony Almeida. Soy un agente federal, pero estoy aquí para ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayım. Kendini abartıyorsun.
- Ayúdate a ti mismo, Ricky.
"Ben buradayım ~ ~ sana yardım etmek için herşeyi yaparım!"
¡ Estoy aquí... para hacer todo lo posible por ayudarte!
Biz Sherlock Holmes ve Doktor Watson sana yardım etmek için buradayız.
¡ Journet! Somos Holmes y el Dr. Watson. Hemos venido a ayudarle.
Sana yardım etmek için, buradayız.
Estamos aquí para ayudarle.
Sana yardım etmek için buradayız, fakat sen de iyi niyetini göstermek için bizlere kanıt sunmak zorundasın.
Estamos aquí Para ayudarlo. Pero tendrá que demostrar su buena fe.
Sana yardım etmek için buradayım, tatlım.
Quiero ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayız.
Queremos ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayız.
No te preocupes. Te ayudaremos.
Sana yardım etmek için buradayız. Hayır, öyle değilsiniz.
No es cierto.
Sana yardım etmek, konuşmak, seni konuşturmak için buradayım ama doğru şeylere odaklandığından emin değilim.
Addison, estoy aquí para ayudarte... para hablar y quete deje hablar, pero no estoy seguro de que te estés centrando en las cosas.
Sana yardım etmek için buradayız.
Estamos aquí para ayudarle.
Bu yüzden buradayım, Fez. Sana yardım etmek için, dostum.
Es por eso que estoy aquí Fez, para ayudarte, amigo.
- Sana yardım etmek için buradayız.
Estamos aquí para ayudarte.
Hayır. Sana yardım etmek için de buradayız.
No, también vinimos a ayudarte a ti.
Xenan, sana yardım etmek için buradayız.
Xenan, estamos aquí para ayudar.
Sana yardım etmek için buradayız biz.
Estamos para ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayız.
Estamos aquí para ayudarte.
Sana yardım etmek için buradayım.
Estoy aquí para ayudarte.
Görüşmede sana söylediğim gibi, yardım etmek için buradayım.
Como te dije en tu entrevista, estoy aquí para ayudar.