English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sanırım öldü

Sanırım öldü traduction Espagnol

246 traduction parallèle
- Sanırım öldü.
- Creo que ha muerto.
- Sanırım öldü.
- Creo que si.
- Sanırım öldü.
- Creo que está muerto.
- Sanırım öldü.
- ¡ Creo que está muerto!
Sanırım öldü efendim.
Creo que está muerto, señor.
Sanırım öldü.
Creo que está muerto.
Evet. Sanırım öldü.
¡ Sí, eso creo!
Sanırım öldü.
Está muerto.
Sanırım öldü.
Creo que esta muerto.
Sanırım öldü. Git de yardım çağır.
Creo que está muerto. ¡ Corra a pedir ayuda!
- Sanırım öldü.
- Creo que está muerto. ¿ Qué?
Sanırım öldü!
- Creo que está muerto.
Sanırım öldü. Hemşireyi çağır.
Ve por una enfermera.
Sanırım öldü.
No creo que sobreviviera.
Sanırım öldü.
¡ Creo que está muerto!
Ben ah... Sanırım Bayan Druce gerçekten öldü.
La Srta. Diana jamás me lo mencionó.
Sanırım Salı günü öldü. Ya da Çarşamba mı?
Creo que murió de martes, ¿ o era miércoles?
Hiçbir inancı olmadan öldü sanırım.
Supongo que murió sin tener una.
Evli bir kadın olarak öldü ve, sanırım çocukları da var.
Murió ya casada y tuvo, creo, hijos.
- Ne zaman öldü? Dün gece, sanırım.
Anoche, creo.
Sanırım o öldü.
Oí que está muerto.
Sanırım o da 4 Temmuz'da öldü...
Murió el 4 de julio...
Sanırım inek şap hastalığından dolayı öldü.
Creo que la vaquilla murió de fiebre aftosa.
Sanırım bu yüzden de öldü.
Creo que por eso lo mataron.
- Emin değilim ama sanırım o da öldü.
No estoy segura, pero creo que murio.
Sanırım senin patlattığın bilgisayarlar yüzünden öldü.
Parece que murió cuando volaste su computadora.
Öldü. Sanırım haberiniz var.
Ha muerto, ya lo sabrá.
- Sanırım Marty öldü. İçeri gelebilir miyim?
¿ Puedo entrar?
Emin misin? - Sanırım çoğu öldü.
- Creo que muchos muertos.
Kocanız yakınlarda öldü sanırım.
¿ Su marido murió hace poco?
Sanırım bir kızla beraber yaşıyordu bir kazaya neden oldu ve kız öldü.
Creo que vivía con una chica, que provocó un accidente y ella murió.
Sanırım benim için öldü.
Creo que murió por mí.
- Sanırım o öldü.
- Creo que ha muerto, Nick.
Annem ben üç yaşımdayken öldü ve sanırım babam elinden geleni yaptı.
Mamá murió cuando yo tenía tres años y papá hizo lo que pudo.
Sanırım arabam öldü.
Creo que mi auto está muerto.
Hey, Linda, acele et, sanırım adam öldü.
Linda, apúrate, creo que este tipo está muerto.
Yarım asırdır madeni bulmaya ve zenginliklerine sahip olmaya çalışan adamlar,... öldü ve delirdi.
Durante medio siglo, muchos hombres han muerto o se han vuelto locos intentando encontrarla para apoderarse de su riqueza.
Sanırım hasta öldü.
Creo que está muerto.
Bedenim öldü ama sanırım bağımsız bir kafa yaşamaya devam edebilir.
Bueno, mi cuerpo está muerto Pero supongo que una cabeza separada podría vivir.
İsa haçta bizim için öldü. Ve sanırım mahşer günü onun önüne çıktığımda bana iyi davranacaktır.
Sé que Jesús murió en la cruz y que se encargará de mi cuando llegue el Juicio Final.
- Sanırım öldü.
- Que está pasando?
Sanırım Cappy öldü.
Creo que hemos perdido a Cappy.
Sanırım Cappy öldü.
Creo que está muerto.
- Sanırım buzağın öldü.
- Creo que tu ternero está muerto.
- Sanırım onlar öldü.
- Creo que están muertos.
Sanırım T-Ray öldü
Escucha. - Creo que T. Ray está muerto. - Déjalos.
Sanırım bir ya da iki memur öldü.
Hay 2 oficiales muertos
Oh, Tanrım, sanırım o öldü.
¡ Dios! Está muerto.
İki at ve sanırım üç, yok dört kişi öldü.
Por dos caballos, cuatro personas muertas.
Ama sanırım oldu, çünkü öldü.
Pero no pensé decirtelo, porque ella murió.
Sunnyside onarım alanında gerçekleşen saldırı sonucu bir belediye çalışanı öldü ve bir polis memuru da komada.
Un trabajador de los Transportes Metropolitanos ha muerto y un agente de policía está en coma tras un ataque perpetrado en los Talleres Sunnyside en Queens.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]