Satine traduction Espagnol
117 traduction parallèle
Şu kol satine bak.
Mire este reloj.
Satine.
Satíne.
Ne Moulin Rouge'u, ne Harold Zidler'ı, ne de Satine'i biliyordum.
Yo no sabía nada del Moulín Rouge, de Harold Zídler ni de Satíne.
Satine şiirlerimi duyunca büyülenip "Olağanüstü, Olağanüstü" yü yazmam için ısrar edecekti.
Cuando Satine oyera mí poesía quedaría impactada e insistiría en que yo escríbíera la obra.
Satine'in sınavından geçecek ve ilk apsent kadehimi içecektim.
Iba a presentarme con Satine y beber mi primera copa de ajenjo.
Satine'e şiirlerimi okuyacaktım.
Yo recitaría mi poesía para Satine.
Ama o gece başka biri daha Satine'le buluşacaktı.
Pero alguien más íba a conocer a Satine esa noche.
Sadece siz ve Satine.
Sólo usted y Satine.
- Sen ve Satine.
- Tú y Satine.
Sevgili dük, Matmazel Satine'i tanıştırmama izin verin!
Estimado Duque, le presento a la señorita Satine.
Satine.
¿ Satine?
Hayat ne harikaydı, Satine varolunca.
Cuán maravíllosa es la vida ahora que está Satine.
Karşılığında, yapacağımız bir kontratla Satine bana ait olacak. Yalnız bana.
De modo que, a cambio, quiero un contrato que me dé la exclusividad sobre Satine.
Satine benim olacak.
Satine será mía.
Satine'in gönlünü akşam yemekte fethederim.
Convenceré a Satine para que venga a cenar esta noche.
Ama Satine ne o, ne de ondan sonraki akşam yemeğe gitmeyecekti.
Pero Satine no se presentó a la cena esa noche ni la siguiente.
Matmazel Satine, yeni sahneyi bitirmedim.
Mademoiselle Satine...... no terminé la nueva escena.
Satine'e bu akşam izin yapması için ısrar edeceğim.
Insistiré en que se tome libre la noche.
Nereden bilebilirdim o öldürücü son günlerde kıskançlıktan daha kara ve aşktan daha güçlü bir kuvvetin ele geçirmeye başladığını Satine'i?
¿ Cómo podría saber en esos últimos dias fatales que una fuerza más oscura que los celos y más fuerte que el amor había comenzado a apoderarse de Satine?
Ama hiçbir yalan ne kadar dahice olursa olsun, Satine'i kurtaramazdı.
Pero no había mentira alguna que pudiera salvar a Satine.
Mösyö Zidler Matmazel Satine ölüyor.
Monsieur Zidler Mademoiselle Satine va a morir.
Satine bilmemeli Marie.
No debe saberlo, Maríe.
Senin repliğinle başlayabiliriz Satine.
Podríamos seguir desde tu línea.
Chocolat, Satine'i odasına çıkar, hazırlansın.
Chocolat, ayuda a Satine a empacar.
Ölüyorsun Satine.
Estás muriéndote, Satine.
Büyük bir oyuncusun Satine.
Eres una gran actriz, Satine.
Şov devam etmeli Satine.
El show debe continuar, Satine.
Ona yaklaşırsa öleceğini Satine'e söyledim!
¡ Le dije a Satine que si venía, lo matarían!
Oğlan Satine'i götürdü.
Ha tomado a Satine.
Söyle. Satine.
Dime. ¿ Satine?
Fakat Cumhuriyet Senatosuna Konsey'in yeni başkanı, Mandalore Düşesi Satin'in Ayrılıkçı tarafta savaşmak üzere gizlice ordu hazırlamayı düşündüğü söylentileri ulaştı.
Pero han llegado rumores al Senado de la República, sugiriendo que el nuevo líder del Consejo, la Duquesa Satine de Mandalore, está secretamente construyendo su propio ejército para luchar por la causa Separatista.
Düşes Satine, barışa hayatından daha çok değer verir.
La Duquesa Satine le da más valor a la paz que a su propia vida.
Düşes Satine'i ve barış yanlısı hükümetini devirebilmemiz için....... Ölüm Gözcüsü hareketini desteklemeye söz vermiştiniz.
Prometiste que apoyarías las fuerzas de Death Watch para poder destronar a la Duquesa Satine y a su débil gobierno amante de la paz.
Evet, ve Düşes Satine düşecek.
Y la Duquesa Satine caerá.
Düşes Satine, hoş geldiniz.
Duquesa Satine, reciba la más cordial bienvenida.
Satine hakkındaki, güya Mandalore'u Ayrılıkçılarla bir ittifak yapmaya yönelttiği yolundaki söylentileri duyduğunuzu anlıyorum.
Asumo que has escuchado los rumores acerca de Satine, acerca de que supuestamente está llevando a Mandalore a una alianza con los Separatistas.
Düşes Satine'in vesayeti altında diplomatik bir görev için burada bulunuyorum.
Estoy aquí en una misión diplomática, bajo la protección de la Duquesa Satine.
Satine, makineyi kapat!
- ¡ Apaga la máquina, Satine!
Satine!
- ¡ Satine!
Satine.
¡ Satine!
Mandalore'un Kont Dooku'nun ayrılıkçılarına katıldığı yönündeki iddiaları araştırmak için gönderilen Obi-Wan Kenobi, eski dostu Kalevala Düşesi Satine ile tekrar bir araya geldi.
Enviado a investigar acusaciones de que Mandalore estaba uniéndose a los separatistas del conde Dooku Obi-Wan Kenobi se reencontró con una vieja amiga la duquesa Satine de Kalevala.
Satine Mandalore'un savaşta tarafsız kalmayı iddia ettiği sırada, başkentte gerçekleştirilen bir saldırı Obi-Wan Kenobi'nin, terörist bir örgüt olan Ölüm Gözcüsünü keşfetmesine yol açtı.
Mientras Satine afirmaba que las intenciones de Mandalore eran permanecer neutrales durante la guerra un ataque en la ciudad capital llevó a que Obi-Wan descubriese una organización terrorista llamada Death Watch.
Şu an ise Satine Senato'ya doğru yola çıkıyor. Böylece Jedi'ların yardımıyla savaşa karışmamak için Senato'dan ricada bulunabilecek.
Ahora la Duquesa va camino al Senado para plantear su caso de no participación bélica mientras los Jedis hacen planes para defenderla de sus oponentes.
Düşes Satine'in güvenliği herşeyden önemlidir.
La seguridad de la duquesa Satine es de suma importancia.
Hepimizin aynı fikirde olduğuna eminim. Düşes Satine ve General kenobi, her ikilemin iki yüzü vardır.
Estoy seguro de que todos estamos de acuerdo en que la duquesa Satine y el general Kenobi han probado que cada dilema tiene dos caras.
Sizin ve Satine'in bir geçmişiniz var.
Usted y Satine tienen un pasado.
Bir iç savaş Satine'in halkının çoğunu öldürdü. Böylece şiddetten hoşlanmamaya başladı.
Una guerra civil mató a la mayor parte del pueblo de Satine de ahí su aversión por la violencia.
Satine.
Satine.
Satine!
¡ Satine!
Satine?
¿ Satine?
- Düşes Satine ve maiyeti..
- La Duquesa y su comitiva...