Saçların traduction Espagnol
5,764 traduction parallèle
Sadece saçlarınızı çekeceğiz yanma ihtimaline karşı.
Solo necesitamos una foto de tu coronilla por si te quemamos algo de pelo.
- Hayır, hayır, yağlı saçlarının tertemiz uzay başlığıma girmesini istemiyorum.
- No, no, no, no, no, no quiero que tu pelo grasiento contamine mi bonito y limpio casco espacial.
Carter, saçlarını geriye yatıran birçok insan gibi tarak taşıyor.Ben de cebinden aldım.
Carter, como tanta gente que se peina hacia atrás. lleva un peine, así que lo cogí de su bolsillo.
Saçlarının Ukraynalı kimsesizlerden geldiği anlaşılınca geri toplatmışlardı.
Luego fue retirada cuando descubrieron que su pelo parecía tan real porque venía de las cabezas de huérfanos ucranianos.
Oturup da konuşmuştuk, sen saçlarını örmeme izin vermiştin.
¿ Cuando salíamos y hablábamos y... me dejabas trenzarte el pelo?
Ne yani onu yakalayıp saçlarını mı çekmişim?
¿ Qué, voy a ir y tirarle del pelo?
- Saçların çok havalı David Bowie.
- Un peinado genial, David Bowie.
Artık sadece saçlarını yapan spor salonuna giden Gloria değilim.
Ya no soy simplemente la Gloria que se va a la peluquería, la Gloria que va al gimnasio.
Efendim. SOCO, botta bulunan saçların Danny'ye ait olduğunu tespit etti.
Señor, se ha confirmado que el cabello encontrado en el bote es de Danny.
Saçların tekrar uzuyor.
Tu cabello está creciendo nuevamente.
Haklısın, bunu hayatının her anında söyleyen yok sanki mükemmel sarı saçlarınla oyuncak bebek gibi sesinle erkekleri çılgına çevirmeni.
Claro, como si no te lo dijeran todos los días de tu vida, con tu pelo rubio perfecto, esa vocecita de muñeca que vuelve loco a los chicos.
Saçlarını düzgünce yapana kadar Gina'nın evden çıkmasına izin veremezdim sonra da panikle elbisenin birini giymek zorundaydım.
No podía dejar salir a Gina hasta haberle arreglado el pelo, apropiadamente, luego no sabía qué ponerme.
O güzel saçlarını koklamak istiyorum.
Quiero oler este precioso cabello que tienes.
Saçlarının bir kısmı hep havaya dikilirdi.
Llevaba el cabello tomado hacia arriba.
Tamam, saçlarınızı çekmeye devam edin.
Bien. Sigan jalándose el cabello.
Saçlarınız kısa olsaydı daha hoş görünürdü.
Tu cabello se vería mejor más corto.
Saçların hakkında yanılmışım.
Sabes, creo que estaba equivocada sobre tu cabello.
Belki de bütün o saçlarının altından sana bakışı hoşuna gidiyordur.
Quizás te guste la forma en que te mira bajo toda esa mata de pelo.
- Saçlarını filan mı yaptırdın?
¿ Te has hecho algo en el pelo?
Senin saçların, benim her şeyim.
Tú pelo y mi todo lo demás.
Niye saçların dökülüyor biliyor musun?
¿ Saben el por qué tu cabello está cayendo en montones?
Senin saçların, benim saçlarımın 1 / 10'u kadar falan.
Tienes algo así como la décima parte de pelo que yo.
Saçlarını biraz daha uzatamaz mısın?
¿ No puedes dejarte el pelo largo como las demás chicas?
Neden saçların ıslak geldin?
¿ Cómo es que vienes con el pelo mojado?
Beyazlar içindesin, saçların uçuşuyor, böyle şeyler işte.
Tú vestida de blanco, con el pelo flotando en el aire... algo así.
Bugün saçların çok güzel olmuş.
Hoy llevas muy bien el pelo.
Saçların tam 20'li yıllardan kalma.
Tu cabello estrictamente es de los 20's.
Saçların da çok sığ hem.
Y tu pelo es tan grueso...
- Evet? Saçların!
¡ Tu cabello!
Alex, kitapları bırak ve saçlarını güzelce tara.
Alex, baja el libro, pásate un cepillo por el pelo.
Tanrım, saçlarını sigarayla mı yıkıyorsun?
Dios, ¿ te empapas el cabello con cigarrillos?
Saçlarını kaybedeceksin.
Pierdes pelo.
- En azından saçlarını tarasam?
¿ Puedo al menos cepillarte el pelo?
Saçlarını yaparım, görünüşlerini değiştiririm, mutlu olurlar.
Los peino, los disfrazo, son muy felices.
Ya uzun saçların yoksa?
¿ Y si no tienes flequillo?
Saçlarına tüyler takıp beyefendilerin purolarını mı yakacak?
¿ Ponerse plumas en el pelo y encender los cigarros de los caballeros?
Bir de Lequisha'ya eğer onu bir daha Juicy Couture'da görürse onun ucuz fönlü saçlarını kafasından sökeceğini söylemiş.
También le dijo a Lequisha que si él ve a Juicy Couture otra vez va a sacar un tejido de bajo alquiler justo al lado de la cabeza.
Amy, ne güzel sarı saçların var öyle.
Amy, tienes el pelo muy rubio.
Endamın, saçların, narin ayakların.
La postura, el peinado, los pies pequeños.
Bu erkeğin saçlarının çıkmasının tek sebebidir.
Esa es la única razón por la que el hombre tuvo cabello.
Onu saçlarınla kandırdın.
Atrajiste a Marge con tu cabello.
Her zaman o bukleli saçlarının altında ne sakladığını merak etmiştim. Benim bir tanecik kavunum.
Siempre me he preguntado qué escondías tras ese aspecto rizado, mi hermoso melón amarillo.
Simsiyah saçların çok güzel.
Tu cabello negro es hermoso.
Onu bir yana bırak da saçların fazla uzamamış mı?
Si quieres preocuparte, preocúpate por tu cabello largo.
Doğru ama havanın saçlarımı nasıl göstereceğine dayanarak okul seçemezsin.
Está bien. Pero no puedes elegir una universidad basado en lo que el clima le puede hacer a mi cabello.
100 pound'una iddiaya girerim ki bu onların kullandığı bottu. Saçlar da Danny'ye ait.
100 libras a que es el barco que usaron y esos cabellos pertenecen a Danny.
Broadchurch'te daha önce... 100 pounduna iddiaya girerim ki, bu onların kullandığı bottu ve o saçlar da Danny'ye ait. Anne?
Anteriormente en Broadchurch... 100 libras a que es el bote que usaron y los pelos pertenecen a Danny.
Jakuzi işi manyak gidiyor ve saç boyasını saymazsak saçlarım tamamen doğaldır. Kulaklarıma kadar kuyruk yapmayı planlıyorum.
El negocio de jacuzzis está cuajando, mi pelo es 100 por 100 real si no se cuenta el color, y tengo mechones hasta los oídos.
- Saçlarımın uçları boyanırken olmuştur.
- Eso es de donde hago lo más destacado.
Bence Koca David'in asıl söylemek istediği şu ki ; siz ikiniz daima bizim bebeklerimiz olacaksınız. O zaman saçlarımı fırçala ve bana çikolatalı Penny kurabiyeleri yap.
Creo que lo que el Gran David y yo estamos intentando decir es que vosotros dos siempre seréis nuestros bebés.
Genç milyonerler izlesin " programının fotoğraf çekimi için gelmiştim şimdi hatırladım, saçımı yeni kestirmiştim ve benim için büyük bir olaydı çünkü beni uzun saçlarımla tanırlardı.
millonarios adolescentes a los cuales prestarles atención ", y recuerdo que acababa de cortarme el cabello, lo cual fue una decisión importante, porque era conocida por mi cabello largo.