Seat traduction Espagnol
49 traduction parallèle
Hey, küçük dört tekerli... that just flew past me with the good-looking seat cover. Son, back that thing down. You got smokies all over my back door.
Oye tú, el del bólido plateado que acabas de pasar... picando cauchos y con un culo al ladito me has puesto a los tombos detrás.
He'll blow your composure, as he picks you right Out of your seat
Te hará perderla compostura cuando te levante de tu asiento.
Bu mağazamızda bulunan şimdiye kadarki en iyi "aşk koltuğu".
En lo que a mi concierne, es el mejor love-seat en la tienda.
- En iyi aşk koltuğu.
- El mejor love-seat.
Bu bir aşk koltuğu.
Es un love-seat.
- Aşk koltuğu.
- Es un love-seat.
Koltuk olarak, sevdim, ama aşk koltuğu olarak, o kadar da değil.
Como un sofá, me gustaba, y como un love-seat, no tanto.
Aşk koltuğunda, sanki sevişmek zorundaymışım gibi geliyor.
En un love-seat, siento como que tengo que estar mimando.
Ha, aşk koltuğunu mu diyorsun? " Bu beni öldürür.
Oh, quieres decir el love-seat? " Eso me mataría.
Aşk koltuğu gibi.
Es como un love-seat.
Geriye X sayıda Cumartesin kalıyor... Ve ben bunu bir aşk koltuğu üzerinde oturarak geçiriyorum... ve bir kadın çantası tutuyorum.
Sólo quedan X cantidad de sábados... y yo estoy gastando este dentado en un love-seat...
- Bu aşk koltuğu için yastıklara ihtiyacınız olacak.
- Van a necesitar almohadas para este love-seat.
Take a seat.
Tome asiento.
Önce Seat ve Opel'i kontrol edeceğiz.
Primero, verificamos la arena y el ópalo...
[Announcer] Fasten your seat belts and hold onto your hats, everyone.
Ajustense los cinturones, tomense de las manos
This seat is very comfortable.
Este asiento es muy confortable.
* Koltuğunun altında olur * * Tıpkı Oprah'ın ödül vermesi gibi *
"Under your seat Like Oprah giving prizes"
Daha önce en fazla kaç beygir kulandın
¿ Alguna vez conduciste un Aventi, Mike? Conduje un Seat, y tenía miedo de dormirme al volante.
Seat öldü, değil mi?
Seth está muerto, ¿ no?
Sen bunu tak ve işlerinin nasıl yolunda gittiğini kendin gör.
Seat se incluso el trabajo?
Lanet olsun, Mike, denemek zorundayız.
Maldita seat, Mike, tenemos que intentar.
Koltuk ( seat ), oturmak ( sit ) için yapılmış nesnedir.
Un "sit" por ejemplo... es algo en lo que uno se sienta.
Halhalım ritimle titrer. My bindi shimmers in its forehead seat.
# Mi bindi reluce en la frente.
Evin önünde... 06 AIC plakalı bir Seat Ibiza, otomobil bulunuyordu.
Enfrente de la casa había un Seat Ibiza, con patente 06 AIC.
Baba, 05 AIC plakalı Land Rover 4X'e bindi. Diğer ikisi 06 AIC plakalı Seat Ibiza'ya bindi ve ayrıldılar.
El padre entra en una Land Rover 4x4, con identificación 05 AIC y los otros dos a un Seat Ibiza, con identificación 06 AIC y parten.
Please have a seat.
Bien. Bueno. Por favor siéntese.
* Kalk yerinden ve dansçı bir kız bul ve yakala ritmi *
So move, outta your seat Asi que muevete de tu silla Y transformate en una chica voladora y atrapa este ritmo
Seat.
Siéntese... Siéntese...
Ama iki kişilik bir bisikletin arkasında çok tatlı gözükeceksin.
â ™ ª But you'll look sweet upon the seat of a bicycle built for two â ™ ª
Affedersiniz, Prenses Caddesi'nden Arthur Seat'e nasıl gidebilirim?
Perdón, ¿ puedo ir hasta Arthur's Seat desde Princess Street?
Saat 8 : 21, bir adet Seat 850 geliyor.
A las 8 : 21 un Seat 850, matricula numero
Günümüzde "TMHT" olarak bilinirler.
Hoy en día, se conocen como SEAT.
"TMHT" mi?
¿ SEAT?
Sen TMHT olmalısın.
Tú debes ser el SEAT.
Mayday'in bildirdiği yeni TMHT sen misin?
¿ Eres el SEAT del que me habló Mayday?
O sıradan bir TMHT değil.
No es solo un SEAT.
Ben ve TMHT Beyazduvar Nehri'ne gideceğiz.
Yo y el SEAT nos ocuparemos de Whitewall Rapids.
How often do you get a ringside seat at history?
¿ Cuántas veces te invitan a ver la historia en primera fila?
Kim jump seat'te oturacak?
¿ Quién va en el asiento del acompañante?
The Hot Seat'te konuğum Lawrence Creff ile karşınızdayız.
Y estamos de vuelta en "la silla caliente", con mi invitado, Lawrence Creff.
İşte bu yüzden kendi başınıza kalkmanızı sağlayan Seat-to-Feet Lift koltuğu icat ettik.
Esa es la razón por la que hemos inventado el Sentarse Para Levantarse. que hace que te levantes por ti mismo...
Koltuk bile... SEAT Leon Cupra 280,
Incluso SEAT... el SEAT León Cupra 280...
Koltuk Mii Kozmopolit denilen.
Llamado el Seat Mii Cosmopolitan
My bindi shimmers in its forehead seat.
( Bindi : punto rojo )
Klozet kapağı gibi.
"Mother of toilet seat" ( plastico perlado )
♪ Never missed a beat, he'll swing you out your seat ♪'yakşamlar.
Buenas noches.