English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Silver

Silver traduction Espagnol

2,304 traduction parallèle
Silver rahatsız edici şekilde yüksek sesle konuşan her şeyi bildiğini sanan biri.
Silver es una sabelotodo molesta y gritona.
Tamam, Silver gelmiyor mu?
- Bueno, ¿ viene Silver?
Evet, Sliver, otur.
Sí, Silver, siéntate.
Uh... Silver?
¿ Silver?
Bizde.
Nosotros también. Esta es Silver.
Bu Silver. Silver, bu Tripp.
Silver, este es Trip.
Evet, Silver iyi hissetmiyor, yani... Evet, Silver kendini iyi hissetmiyor, yani...
Sí, Silver no se encuentra muy bien.
Muteşemlikle konuşmuşken, Silver senin kız arkadaşın mı?
Hablando de guapísimas, ¿ Silver es tu novia?
Silver, hayır.
Silver, no.
Silver : Güneş baya yakıyor.
El sol está pegando fuerte.
Hayır, teşekkürler, Silver.
No, gracias, Silver.
Adrianna : Silver!
¡ Silver!
Silver : Bunu sen istedin, Ade.
Te lo has buscado, Adri.
Ve, Silver, seni de usandırdım.
Y, Silver, tú te has llevado la peor parte.
Silver.
- Silver.
Evet, bu Erin Silver.
Sí, soy Erin Silver.
Sende Erin Silver olmalısın.
Tu debes ser Erin Silver.
İstediğin zaman beni arayabilirsin Silver, bu arada.
Puedes llamarme Silver en realidad.
Uh, ben Erin Silver.
Eh, soy Erin Silver.
Hey, Christopher, uh, tekrar Silver.
Hola Christopher, mm, soy Silver otra vez.
Ben Erin Silver.
Soy Erin Silver.
Silver, evde misin?
Silver, ¿ Estás en casa?
Silver?
¿ Silver?
Silver, Ben sad... Ben sadece birşey sormak istiyorum, tamam mı?
Silver, Yo so... yo solo, tengo que preguntarte algo, ¿ vale?
Silver. bi değişik davrandı.
Es Silver. No ha estado actuando como ella misma últimamente.
Silver!
¡ Silver!
Uyanık mısın, Silver?
¿ Estás levantada, Silver?
Silver.
Silver.
- Silver, senin yardıma ihtiyacın var.
- Silver, necesitas ayuda.
- Özür dilerim, Silver.
- Lo siento, Silver.
Silver, lütfen.
Silver, por favor.
Silver, lütfen, içeri gel bizimle.
Silver, por favor, entra con nosotros.
Silver, herşey... Herşey düzelecek.
Silver... todo va a estar bien.
Senin için yapabileceğim birşey varsa... veya Silver için.
Si hay algo que pueda hacer por ti... Y por Silver.
Silver her zaman bu yolda devam edicek.
Silver siempre va a ser así.
Bu Silver.O kendinde değil.
Es Silver. No ha estado actuando como ella misma últimamente.
Silver hastanede.
Silver está en el hospital.
Silver'ı aldattım.
He engañado a Silver.
İyi, Silver'ı gerçekten sevmiyorsun.
Bueno, eso es porque realmente no quieres a Silver.
Navid bana Silver'a olanları anlattı.
Navid me ha dicho lo que pasa con Silver.
Silver ve ben aylardır üzerinde çalışıyoruz, ama...
Silver y yo hemos estado trabajando en ello durante meses, pero...
Silver'a ş yardım etmek istiyorsun, değil mi?
Quieres ayudar a Silver, ¿ no?
Silver parti malzemeleri ve genel ortam başındaydı.
Silver estaba a cargo de las provisiones de la fiesta y el ambiente general
Silver, bilmelisin ki, bipolar bozukluğu olan insanlar için ilaç kullanımı tutarlı olacak şekilde kullanılmalı.
Silver, como sabes es crucial en gente con trastorno bipolar ser consciente con su medicación.
"Erin Silver."
"Erin Silver"
Silver bunları çıldırmışken sipariş etmiş olmalı.
Silver debío ordenar estas cosas cuando estaba maníaca
Silver...
Silver...
- Silver, üzgünüm...
- Silver, lo siento.
Sonra onu görmezden gelirsin, Silver.
Entonces ignórala, Silver.
Onu görmezden gel, Silver. Ona karşılık verme.
No le des la reacción que ella quiere.
Tabii. Silver'la sen bittigine göre ;
Así que Silver y tú se acabó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]