English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Skate

Skate traduction Espagnol

203 traduction parallèle
Bu, büyükannemin bana verdiği paten. Bu da balığım Jaws. Gerçekten çok tehlikeli bir balıktır.
Y éste es el skate que me dió mi abuela y ésta es mi pecera y es un pez muy bonito.
- Ne istiyorsun, Kay-Kay mı?
Que quieres el skate-board?
Ben de Chase Hammond'ı, altıncı sınıftayken Skate Palace'da öpmedim.
Yo nunca besé a Chase Hammond en el palacio del Patín en 6o. año
Evet, eskiden kaykay kayardık. Bir gruptuk.
Solíamos andar en skate.
Kay kayım.
Mi tabla de skate.
Kaykayımla 360 derece döneyim derken duvaya çarptım.
Estaba intentando hacer 360º con el skate, y me fui directo al muro.
Seni küçük velet, sen kaykaya binemezsin.
Tú pequeño punk, no puedes hacer skate.
Ve karısı onu bir kaç çocukla terk ettiğinden beri böyle.
Hasta que su esposa se fue con un chico en un skate.
Cameron'u Ollie Oop Kaykay Parkı'na bırakırken, sana Peder Carlos'un polise anlatacağını söyledi.
Cuando fuiste a dejar a Cameron en el Parque de Skate "Ollie Oop", te dijo que el Padre Carlos le diría a la policía.
- Patenimi ver bana.
Dame mi skate.
Kaykay parkında herkes ondan bahsediyor.
Todos en la pista de skate hablan de él.
- Kaykay.
- una tabla de skate.
Tony'nin kaykayı kayıp.
La tabla de skate de Tony esta extraviada.
Bak, eğer o kaykayı geri almazsam benim Amerika'daki hayatım sona erer.
Escucha, si no me regresas esa tabla de skate, mi vida como la conozco, en América, se acaba.
Kaykayı parçaladım.
Me lo saqué haciendo skate.
Muhtemelen kaykay yaparken oldu.
Será de hacer tanto skate
Çocuklar üzerinde bir aşağı bir yukarı kaykayla kayıyordu.
Los crios hacen skate dentro.
Meeks ve Skate.
Meeks y Skate.
Tuttum onu Skate!
¡ La tengo, Skate!
Bilmiyorum Skate.
No sé, Skate.
Vaftiz adını söyle Skate.
Necesito tu nombre cristiano, Skate.
- Skate, sen onlarla kal.
- Skate, quédate con ellos.
Onlarla iyi savaştın, Öyle değil mi Skate?
Luchaste mucho contra ellos, ¿ no, Skate?
Bayan Guthrie.
La Sra. De Skate Guthrie.
Skate Guthrie benim kocamdı
ÉI era mi esposo.
Cool olmak partilerle gitmemekle, kaykayımın üzerinde nasıl göründüğümle alakalı değil.
Me dí cuenta, que ser bueno... no es bailar en una fiesta... o andar bien en mi skate.
Bir kaykay rampamız var.
Tenemos una rampa de skate.
"Kaykakcılık 234" te bir rampa yaptık bu bize mühendisliği öğretti.
En "Skate 234" construimos una rampa, aprendemos ingeniería...
Kayar mısın?
¿ Haces skate?
Kaykay rampası ya da öyle olması amaçlanıyor. Bitirdiği zaman.
Es una rampa de skate, o lo será cuando sea que él la termine.
İlk başta Hardcore, LA kaykaycıları tarzı bir grup olarak başlayıp, metal grubuna dönüştüler.
Banda'Hardcore Skate de L.A.' Y evolucionarón a un Banda de metal.
Şu eski kayağın olduğu yer benim ulaşım alanım.
Ese viejo skate es mi transporte.
Bu puzpateni parkı olmayı bekleyen bir kaza gibi
Esa tabla de skate ahí es un posible accidente.
Büyük ihtimalle gene bir parkta... trash metal dinleyip, arkadaşlarıyla kaykaya biniyordur.
Probablemente esté en algun estacionamiento escuchando esa musica trash metal y haciendo skate con sus amigos.
orda takılan, kaykaya binen, çocuklar mesela.
Pueden haber sido unos chicos, que andaban por ahí, haciendo skate.
Kaykayın amacı ne?
¿ Cual es el punto del skate?
Bu kaykay, eğlencelidir. Sadece bu yani.
Se trata de skate, es divertido. solo eso.
Yani, Clyde Slitheen'lerle ve Gorgon'larla savaşıyor, bunda senin açından sorun yok,... ama iş kaykaya gelince... Heyecanlanıyorsun!
Clyde lucha con Slitheens y Gorgons, eso está bien, pero un poco de skate, y whoa!
Siz böyle iyi olsanız da Bay Jackson, hala kaykay için yaşlısınız.
Aunque seas bueno, sigues siendo demasiado mayor para el skate.
- Dün beraber kaykay kaymaya gittik ya?
- Salimos ayer, ¿ skate?
- Ona bir kaykay verdik.
- Le regalamos un skate.
Hayatın içinde skate board yapmaya devam edemezsin.
No puedes seguir escabulléndote así de tu vida.
- Kaykay parkından birisi.
Alguien de las pistas de skate.
Ben kaykay parkına bakacağım.
Comprobaré las pistas de skate.
Üzerinde kaymak için harika bir rampa var.
Hay una rampa guay donde hacíamos skate.
Sonra, Oprah bir tekme koyup içeri girer.
Y aparece Oprah en un puto skate...
Bir kutu bone, kırmızı boya ve cila lazım.
Necesito una caja de 5 ruedas Red Bones para mi skate.
Paranoid ile ilgili en etkileyici şey, orada kaykay yapan çocuklardı...
Algo que me gustaba de Paranoid eran los chicos... que hacían skate allí.
Trene asılanlar, punkçılar, sarhoş kaykaycılar, toplumdan soyutlananlar...
Chusma de las vías, guitarristas callejeros, colgados del skate, chicos abandonados...
Oysa ben sadece Paranoid Park'ta o delilerle kaymak istiyordum.
Lo que realmente quería era hacer skate con los colgados de Paranoid Park.
Bir Kaykay.
Un skate.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]