Snickers traduction Espagnol
155 traduction parallèle
- Adı Snickers.
- El nombre es Snickers.
- Ona bilgi ver, Snickers.
- Infórmalo, Snickers.
- Snickers, listeyi hazırla.
- Snickers, haz que esa lista se haga.
Snickers.
"Snickers Doctor Pepper..."
"Daha fazla Snickers, daha fazla kola!"
"Más Snickers, más coca."
"Daha fazla Snickers, daha fazla kola!" "Bu ürünleri seviyorum."
"Más Snickers, más coca, me encantan estos productos."
Onu Snickers çalarken yakalamışlar.
Lo pillaron robando Snickers.
Snickers mı çaldı?
¿ Robó una chocolatina Snickers?
Şirketin ona Snickers borcu varmış.
La tienda le debía a él un Snickers.
Çikolata.
Ooh, Snickers.
Bir keresinde de bir Snickers çikolatası koymuştu blendere.
Otra vez me hizo un batido de Snickers.
Jigololar, Snickers'a saldıran karıncalar gibi Maris'in etrafındaymış.
Hay un enjambre de gigolos en torno a Maris, como hormigas en un bar SNICKERS!
Evet, fıstık, meyan kökü ve nugaya karşı alerjim var.
Soy alérgico a los cacahuetes, los snickers, y los nubbits.
Sandviç ve Snickers alabilirim, ama Snickersdan vazgeçersem, İstediğim Caterpillar botlara bir adım daha yaklaşmış olurum.
Podría tomarme un bocadillo y unos Cheetos, pero si paso de los Cheetos tendré más oportunidades de que se fijen en mí.
Snickers'lerle yaptım.
Lo preparé con chocolate en tabletas.
Özel bir hediyeyi hak ettin, örneğin bir Snickers ve bir CD çalar. Ve dinleyecek bir şey. Al.
Eso merece algo especial, como una barra de chocolate... un reproductor de CD's... y algo para escuchar un CD.
Yangın alarmı çaldı ve makinadaki son Snickers'ı ben aldım.
La alarma de incendio se activo y conseguí la ultima chocolatina que quedaba en la máquina.
Dokuz kat çikolatanın ortasına "Snickers" koymuşlar.
Tiene 9 capas de chocolate y caramelo puro al medio.
Hiçbir şey. Mahkeme emri. Bay J J Madison tarafından... üç hafta önce kedisi Snickers'a çarpıp ölümüne sebep olmaktan dava ediliyorsunuz.
Nada, ha sido demandado por el señor J.J.Matison por ser responsable del atropello y fuga de su gato Snikers, hace 3 semanas delante del juzgado.
- Ve bir Snickers. - Domuz cipsi.
- Y un chocolate.
Applebee'de Nestle Crunch Victor'da Snickers...
Applebee tenía una crocante, Victor tenía Snickers...
Sammy'de iki Sinkckers ve bende Reese Pieces vardı.
Sammy tenía 2 Snickers, y yo tenía unos trozos de Reese.
O Snickers'ı neden çaldığın hakkında bana bir tek geçerli neden göster.
Dame una buena razón por qué te robarías un chocolate.
Nereden Snickers alabilirim?
¿ Dónde puedo comprar chocolates?
Senin ağzına da sıçayım Robbie, beni bu korkunç yere sürükleyip... bir tane Snickers ısmarlamadığın için!
¡ Y al diablo tú, Robbie, por arrastrarme a este lugar terrible... y no dejarme comprar un chocolate!
"Senin de ağzına sıçayım Robbie, Snickers almama izin vermedin."
"Y al diablo Robbie, por no dejarme comprar un chocolate."
Adam, sen ekmeğin kenarları alınmış fıstık ezmeli sandviç... gofret ve bir de Rolex istemiştin.
Adam, tú querías mantequilla de maní y mermelada, sin corteza una barra de Snickers y un Rolex.
Daha ağır şeylere yol açarlar. Pizza, sinema mısırı, kızarmış Snickers.
Te llevan a cosas más duras... pizza, palomitas de maíz para el cine, chocolates Snickers fritos...
Bunlar aslında sadece funnel cakes ve fried Snickers-
Para ellos es sólo pastelitos y caramelos.
Funnel cake yada fried Snickers?
¿ Pasteles de harina o caramelo?
Hayır, funnel cake ve snickers ile birlikte bir şişe su demek istemiştim.
No, quiero decir con los pasteles y el caramelo.
Snicker sever misin?
¿ Te gustan las barritas Snickers?
Hemşire "Snickers". Şimdiye kadar benim için sadece gürültüydün.
Enfermera Snickers, era usted una interferencia.
Baba, peynirli Snicker-bar kekimden biraz ister misin?
Papá ¿ quieres pastel de queso con snickers?
Cebinde daima bir Snickers falan bulunduracaksın. Onu hemen kendine getirir.
Un truco para eso es tener siempre algunos Snickers en el bolsillo.
- Mars var, Snickers var.
- No. Gracias. - Tengo Kit Kats.
- Evlat, bu gece almayacağım.
Mars. Snickers... Vamos.
- Ivır zıvır bir şeyler...
Unos snickers. Un qué?
- Gofret mofret bir şeyler al işte! - Tamam, 2 peynirli Hamburger, 2 gofret.
Vale, dos Happy Meals, dos snickers.
Bounty Bars, Snickers ve Twix gibi çikolataları alabiliyorsunuz.
Usted puede comprar chocolate. Bounty Bars, Snickers and Twix.
- Herhangi bir Snickers aldın mı?
- ¿ Tienes chocolatinas?
İmza atıp ayrılabilecek miyim bir bakacağım snickersa ve cine dokunayım deme.
Iré a ver si puedo registrarme y escabullirme, así que déjame los snickers y la ginebra.
Ona bir Snickers falan getir
- Métele una barra de chocolate en la boca.
- ¶ Snickers bar ¶
- Chocolate Snickers- -
Kit Kat $ 1, Snickers $ 1, Warheads'$ 1, Twizzlers'$ 1.
Kit Kats por $ 1, barras de Snickers por $ 1 Warheads por $ 1, Twizzlers por $ 1.
Snickers var, MM var..
Tengo Snickers, mms.
Bugün sana Snickers verir.
Hoy te "da" una barra dulce.
- Ayrıca Gabrielle'in fıstık alerjisi olduğunu biliyorum ve onu bırakmadan önce April yanına Snickers almış mı diye kontrol ettim.
También sé que Gabrielle tiene alergia a los cacahuetes, y antes de dejarla allí, compruebo que April no lleve una barra de Snikers.
Böylece annenizde Snickers'lerinizi aşırabilir.
Para que mami pueda robarse todos tus snickers.
Snickers yedim.
Comí un Snickers.
- Ne?
Unos snickers.