Snowden traduction Espagnol
202 traduction parallèle
Kaya kadar sert. Ama sertliğin altında, altın gibi bir kalbi var, Snowden.
Es muy duro, pero por dentro, Snowden, late un corazón de piedra sólida.
Snowden, sağlıklı olmanın canı cehenneme.
Snowden, al diablo con estar sano.
- Duvardan duvara halı olacaksın.
Snowden, serías una moqueta preciosa.
Snowden'ın mahzende. Bernstein benimle birlikte.
Snowden está en la bodega.
- Biliyor musun, Snowden?
Es verdad.
- Snowden.
- Snowden.
- "Snowden" dedi.
- Ha dicho "Snowden".
- Snowden öldü.
- Snowden ha muerto.
Ta... Snowden'in cenazesinden beri.
No desde... el entierro de Snowden.
Snowden, galiba.
Me parece que Snowden.
Tek arkadaşım Snowden'di ve onu tanımıyordum bile.
El único que tenía era Snowden y ni siquiera lo conocía.
- Washington'dan Snowden'i getiriyoruz.
Traeremos a Snowden de Washington.
Snowden'i öğlen burada istiyorum.
Quiero que Snowden esté aquí al mediodía.
Programın tamamını kastetmiyorum sadece çıkıp kısa bir veda konuşması yapmak ve programı Jack Snowden'e devretmek istiyorum.
No me refiero a todo el programa... sólo quiero salir al aire, despedirme brevemente... y luego entregarle el programa a Jack Snowden.
Snowden'a söyle geldiğinde sözü ona bıraksın. Anlaşıldı mı Paul?
Dile a Snowden que cuando entre lo deje continuar.
Glenn Quentin, Snowden Hills Şehir Kulübü'nde profesyonel golfçü. Sizin ortaya çıkardığınız karınızın sevgilisi.
Glenn Quentin, golfista profesional del Club Snowden Hills que se enteró era el amante de su mujer.
Daneeka, McWatt, Snowden, Orr, Moodus.
Daneeka, McWatt... Snowden, Orr, Moodus.
Tam olarak neyi kastettiniz Doktor Snowdon?
- ¿ Cómo definiría eso, Dr Snowden?
- Doktor Snowdon, geldiğinizi duymadım.
- No la oí entrar Dra Snowden.
- İyi misiniz Doktor Snowdon?
- ¿ Está bien Dra Snowden?
İzin verirsem Doktor Snowdon senden şikâyetçi olur.
- ¿ Y que la Dra Snowden te acuse?
Benim ismim Bayan Snowden.
Mi nombre es Sra. Snowden.
Okulda yedek bir öğretmen var, Bayan Snowden. Onu gördüğüm zaman birinin ona zarar verdiğini görüyorum.
Es esa profesora sustituta en la escuela, la Srta Snowden a veces veo el daño que alguien le ha hecho
Eğer Bayan Snowden'e birşey olursa, benim önleyebileceğim birşey...
Pero si algo le pasa a la profesora Snowden... algo que yo hubiera podido prevenir...
- Bayan Snowden?
¿ Señorita Sowden?
Bayan Snowden, Çarşamba 10 : 30 civarında birisi evine girip, onu kesip gözlerini çıkartacak.
Stra.Snowden... Un miércoles, alrededor de las diez y media, alguien entrará en su casa, la apuñalará y le quitará sus ojos.
Merhaba, Walter Snowden.
Hola. Walter Snowden.
Biz Walter Snowden ile iş yapıyoruz.
Supe que no me gustaba. No sé quién es ése.
- O da kim? - Walter Snowden mı?
Hemos estado tratando directamente con Walter Snowden.
- Snowden Güvenliğin başı.
- ¿ Quién es ése? - ¿ Walter Snowden?
- Snowden Güvenliği daha önce hiç duymadım.
¿ El jefe de Seguridad Snowden?
Walter Snowden'ı hiç duymadın mı?
Nunca oí hablar de Seguridad Snowden.
Walter Snowden veya Snowden Güvenliği hayatımda hiç duymadım.
¿ No conoces a Walter Snowden? Nunca oí hablar de Walter Snowden o seguridad Snowden en mi vida.
Bonaventure da Snowden'i hiç duymamış.
El equipo de Bonaventure jamás ha oído hablar de Snowden, ninguno.
Geçmişte onu öldürmeye çalışan Snowden'dı. Ama Bonaventure'nin güvenliğini hiç geçemedi.
Snowden fue el único que había intentado matarle en el pasado, pero nunca pudo romper la seguridad de Bonaventure.
Veritabanımızda Walter Snowden adına hiç kayıt yok.
Gracias. No hay registro de Walter Snowden en nuestra base de datos.
Şef, aradığımız adam Walter Snowden takma adıyla çalışıyor.
- A mí, principalmente. Ok. Jefa, el hombre que estamos buscando
Sahte düşünce takımının geri kalan üyeleri onun belirleyici özelliklerinin detaylı bir tanımlamasını verdiler.
Actua con el apodo de "Walter Snowden" Los restantes miembros del falso comité de expertos nos han dado una detallada descripción de sus rasgos.
Boyd bizi bilerek hava boşluklarından uzaklaştırdı. Bunca zaman Snowden'in içeride köstebeği vardı.
Boyd nos alejó de manera intencionada de los conductos.
Nesin sen, kiralık tabanca mı? Snowden'i anlıyorum.
¿ Tu que eres, un asesino a sueldo?
İntikam istiyordu, karısı ölmüştü.
Lo entiendo por Snowden.
Snowden'den aldığımız çekin sahte olduğunu nereden bileyim?
¿ Cómo iba a saber que la cuenta de Snowden era falsa?
Manning, Snowden, Aaron Swartz bunlar günümüz devrimcileri.
Manning, Snowden, Aaron Swartz... son los revolucionarios de la actualidad.
Facebook halka açıldı, Edward Snowden ise içeri atıldı.
Facebook se hizo público y Edward Snowden, privado.
Bu olayı 10 Haziran'da Edward Snowden'in sızıntılarına kadar takip edebilirim.
Bueno, diría que desde la filtración de Edward Snowden, alrededor del 10 de junio.
Çeviren : bloodymary İyi seyirler dilerim.
Aurora, Carolina del Norte, 1994 Colegio Elemental Snowden
Ben Doktor Constance Snowdon.
- Soy la Dr Constance Snowden.
Memnuniyetle sorumluluğunu alırım.
Quisiera llevarlo bajo mi responsabilidad siempre y cuando la Dra Snowden...
Bay Snowden.
Sr. Snowden.
Boyd'u planda nereye yerleştirdik.
Snowden tuvo un topo en la habitación todo el tiempo.
Teşekkürler Edward Snowden.
Gracias a Edward Snowden.