English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Software

Software traduction Espagnol

2,063 traduction parallèle
Seni analiz ediyor ve ona göre de tepki veriyor
Mi software diseñado personalmente analiza tu excusa dolorosa para las expresiones faciales y reacciona a ellos.
.. eğer o aptal Luke bu işi yapabiliyorsa.. .. o zaman ben niye.. sosyal tanıma yazılımımı .. direkt pazarlama piyasasına sokmuyorum ki
"Si ese idiota de Luke logró lo que quería, entonces no veo ninguna razón por la cual yo no debería ser capaz de adaptar el software de reconocimiento de patrones sociales, para ser prostituido como una herramienta directa de promoción"
Evet efendim. Bizim bir ağ sorunumuz var. ve sistemin kontrolünü kaybettim.
El problema es que hubo un error del software y perdí el control del sistema.
- Babam telefonu komple sildi.
Mi papá tiene un software que lo limpiaría todo.
Onu daireden çıkardığında, bilgisayarına bir yazılım yükleyeceğim. Böylece internete girdiğinde, banka hesabına ulaşabileceğiz.
Cuando la saques de su apartamento yo instalaré un software para que cuando se conecte a Internet podamos obtener su clave bancaria.
Ama çalıştırmak için yazılımı kim yapacak?
Pero, quién va a hacer el software para ejecutarlo?
İkimiz de yazılım mühendisiydik.
Los dos somos ingenieros de software.
Kırılamaz değil ama uzun zaman alır, özellikle elinde yazılım olmadan.
No es indescifrable, pero puede llegar mucho tiempo, especialmente, sin software.
Bu bir yazılım...
Es un software...
Yazılım.
Software.
Kolumun kontrol yazılımını annemden aldım.
Herede el software de control de mis brazos de mi mamá.
Nasıl bir bilgisayar programı?
¿ Un programa de software para qué?
Sanırım bu program bozulmuş.
Creo que este software está corrupto.
Davranışları önceden yazılımı tarafından programlanmış katıksız bir otomat.
Un mero autómata cuyo comportamiento está pre-programado por su software.
Bu eğer yeterince matematik biliyorsan ve yeterli altyapın varsa bilgisayar ortamında istediğin gerçekliği oluşturabilirsin fikrini ortaya çıkardı.
Tienes esta idea de que puedes quedarte con un modelo... matemáticamente perfecto para crear realidad si solo... tiras suficiente potencia de computadora y suficiente software.
Georgina şehri terk ettiğinde bilgisayarını bana verdi ve doğruca "Dedikoducu Kız" sunucusuna bağlıydı şifreleriyle, yazılımıyla, her şeyiyle birlikte.
Cuando Georgina se fue, me dejó su portátil, y tenía un acceso directo al servidor de Gossip Girl, contraseñas, software, todo.
Bu intihar eden yazılım mühendisinin soyadı ile aynı.
Es el mismo apellido que el del ingeniero de software que se suicidó.
Verteron'un uçağın düşmesi için senatörün uçağındaki yazılımla oynadığını ve babamın bunu öğrendiği için öldürüldüğünü söyledi.
Y decía que Verteron había saboteado el software del avión del senador para hacer que se estrellara... Y que mu padre fue asesinado porque lo descubrió.
Aslında Verteron'un rakiplerine yazılım kodları satıyormuş.
Resulta que les vendía software a los competidores de Verteron.
Birinin DKE sunucularına bir tür yazılım güncellemesi yüklediğini farkettim.
Me di cuenta de que alguien había cargado algún tipo de actualización de software en los servidores G.V.E.D.
Sorun yazılımda değil, donanımda. Fakat nereden başlayacağız?
Flecha Roja el problema es de Hardware, no de Software pero donde comenzamos?
- Takip yazılımı bir sorun gösteriyor.
Hay una falla en el funcionamiento del software de rastreo.
- Bunun içinde sistem kırma yazılımım var.
- Este tiene mi software pirateado.
Sistem kırma yazılımımı güncellemem lazım.
Debería actualizar mi software.
Hobisi yazılım olan insanlar.
Aficionados de software.
Yazılımda ki eskiden donanımda da durum aynıydı ortalamaya en iyi arasındaki fark 50'ye bir, belki yüze birdir.
En software, y ese era el caso para el soporte físico también, la diferencia entre el medio y el mejor es 50-1. Tal vez 100-1. - De verdad.
Onları biz yazılım şirketi olmaya ikna ettim.
Entonces los convencí en ser una compañía de software.
Ve Adobe'yle yazılımlarını kullanmak üzere anlaştım. Apple olarak Adobe'nin yüzde 19,9'unu satın aldık.
Y, eh, tuve que hacer un trato con Adobe para usar su software y compramos el 19.9 % de Adobe en la Apple.
Yazılımı Adobe'den aldık ve lazer yazıcıyı tanıttık.
Y obtuvimos el software de Adobe e introdujimos la LaserWriter.
NeXT'in yazılımı OSX'e dönüşüp Mac'in kalbi olacaktı.
El software de NeXT se convertiría en el corazón del Mac en la forma de OS X.
Bilgisayar endüstrisinde günümüzde gelişim yazılım alanında yaşanıyor.
Claramente, la... la innovación de la industria informática está sucediendo en el software ahorita.
Ve yazlımı yaratış biçimimizde bir devrim olmadı.
Y no ha habido una revolución sobre cómo creamos software en mucho...
Endüstrideki gelişim yazılımda ve yazılım yaratış biçimimizde bir devrim olmadı.
La innovación de la industria está en el software. Y nunca ha habido realmente una revolución sobre cómo creamos el software, ciertamente no en los últimos 20 años.
Bunun bedelini geliştirici ödedi. Son kullanıcı için bilgisayar kullanmak kolaylaştıkça yazılımları yazmak çok daha karmaşık hâle geldi.
El desarrollador pagó el precio, y el software se volvió mucho más difícil de escribir mientras se convirtió más fácil de usar para el usuario final.
Yazılım günümüzde yaptığımız her şeye sızıyor.
El software se está infiltrando en todo lo que hacemos hoy día.
İş dünyasında yazılım en güçlü rekabet silahlarından biri.
En negocios, el software es una de las armas competitivas más potentes.
O neydi? Çok zekice bir fikirdi. Özel bir faturalandırma yazılımı.
Era una idea brillante y era un software de facturación personalizada.
Aptal oldukları için değil. Faturalandırma yazılımını hazırlayamadılar.
No porque fueran estúpidos, pero porque no podían hacer el software de facturación.
Yani böyle yollarla ve çok daha küçük yollarla yazılım bu dünyada inanılmaz bir güç hâline geliyor. İnsanlar yeni mallar ve hizmetler sağlıyor.
Entonces, de esta manera y de maneras más pequeñas, el software se está convirtiendo en una fuerza increíble en este mundo, ah... para proveer nuevos bienes y servicios a la gente.
İster internet üzerinden olsun, ister başka şekillerde. Yazılım toplumumuzun en büyük fırsat kapılarından biri olacak.
Ya sea en el Internet o lo que quieras, el software será un habilitador mayor en nuestra sociedad.
Bu nesne teknolojisi on kat hızlı ve daha iyi şekilde yazılım üretmenizi sağlıyor.
Y esta tecnología de objetos te permite construir software 10 veces más rápido. Y es mejor.
Bugün yazılım ve bilgisayar dünyasında iki heyecan verici şey oluyor.
Hay dos cosas emocionantes que están sucediendo en software hoy día.
- Ve siz yazılım üretiyorsunuz.
Sí. Y estás haciendo software que...
Travis dün kaçtıktan sonra onun fotoğrafını sistemden arattığımızda, yüz tanıma sistemi, üç ay önce Rio'da çekilen istihabarat fotoğrafında kaydına rastladı.
Cuando Travis se escapó ayer y su ficha policial se introdujo en el sistema, el software de reconocimiento facial lo marcó en esta foto de inteligencia, cogida hace tres meses en Rio.
Hayır, ama görüntüyü düzenlemeyi becerdik FBI'dan yüz tanıma programıyla araştırmasını istedik.
No, pero hemos sido capaces de aumentar la imagen. He pedido al FBI que la pasaran por su software de reconocimiento facial, tenemos varios resultados, y este parece ser el mejor.
- Bir arkadaşım Rusya'dan son çıkan şifre kırıcıyı gönderdi.
Un amigo mío me acaba de enviar el último software para romper encriptaciones desde Rusia.
E - Mail, LAN, kablosuz bağlantı, yazılım programlama...
Email, LAN, conexión inalámbrica, configurar un router, software.
Pekala, resmi netleştirmeye çalış ve yüz tanıma sistemini çalıştır.
Vale, vamos a intentar definir esa imagen y a buscarlo con el software de reconocimiento facial.
Latimer'ın ana bilgisayarında çok ciddi güvenlik yazılımları var.
Latimer tiene un software de seguridad muy bueno en su servidor central.
Millet, biri izinsiz giriş yaptığımı tespit etmiş. Yazılımımın peşinde.
Tíos, alguien se ha dado cuenta de mi intrusión, alguien está buscando mi software...
Bir bilgisayar programı var.
Hay un programa de software.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]