Sonata traduction Espagnol
148 traduction parallèle
Evet, George Bone.
Ah, sí, George Bone. Oí su "Sonata primaveral".
"Springtime Sonata"'ınızı duymuştum, iyi bir parçaydı.
Una muy buena pieza.
İğne hazır. Siz sabit durun yeter.
E-co-lo-piccolo-pla-ta-do-un-varo - sonata-do-vari-ver...
Yapıyı göz ardı edersen sonatı mahvedersin.
Ignora la estructura y arruinarás tu sonata.
Sonata in A Major'den Scherzo'yu çalmay karar verdim.
el Scherzo de la Sonata en A Mayor.
Telgraf geldiğinde uyuyordum. Rüyamda ne görüyordum biliyor musunuz? Keman sonatımı tamamladığımı gördüm.
Cuando me despertó el cartero, soñaba que había terminado mi sonata para violín.
Rüyamı yarıda kesmeseydi sonatı kesin tamamlardım.
Seguro que si no me despertaba, hubiera trascripto toda mi sonata.
En sevdiğim şarkı,
La sonata del "Claro de Luna".
"Moonlight Sonata",
Mi favorita.
Kendimi Lucerne Gölünde, ay ışığı altında, bir bahçeye doğru yol alan bir sandalda görüyorum ve piyanoda Beethoven "Moonlight Sonata" yı çalıyor.
Me veo a mí mismo a la luz de la luna en el Lago de Lucerna, en una barca que pasea por los sombreados canales de un jardín. Y las manos de Beethoven tocando la sonata del "Claro de Luna".
Bu bestesini ay ışığı altında yapmış.
Compuso esa sonata con rayos de luna.
Bay Sonata ile tanış.
El señor Sonata.
Anya ne zaman isterse gider, Sonata da ayda bir kez.
Anya va cuando que ella quiere, Sonata hace lo una vez al mes.
Franck'ın La Majör Sonatı'nın uvertürü.
El primer compás de la Sonata en La A-mayor de Franck.
Sonata devam edeyim, bu konuşma sizi sıkıyor belli ki.
Volvamos a la sonata, ya veo que la aburro.
"Cellât ve Çeşitli Genç Kadınlar için Sonat".
"Sonata para el Exterminador y Muchas Mujeres Jóvenes."
"Rondo" Mozart'ın C major piyano sonatından.
¿ Qué era? "El Rondo" de la sonata para piano en Do mayor de Mozart.
Ay ışığı sonatı gibi gibi.
Sonata a la luz de la luna y todo eso. Sí.
Tolstoy, "Kroyçer Sonat" ı.
Tolstoi, "La Sonata Kreuzer".
Bir sonat.
Una sonata.
Başka bir sonat.
Otra sonata.
Sonatı unut.
Dejemos la sonata.
Geliştiğinde bir sonat olmasını umuyorum hep.
Espero que sea una sonata cuando crezca.
Hammerklavier sonatının yavaş kısımlarını çalarken asla keşfedip anlayamayacağın bir faaliyet içinde sınırları olmayan bir dünyada yaşadığını hissetmelisin.
En el movimiento lento de la sonata Hammerklavier de Beethoven... debes sentir que vives en un mundo sin límites... en un movimiento que nunca podrías explorar o penetrar.
Ya da büyük Brahms'ı...
Ni la sonata de Brahms.
Ona bir sonat yazardı.
Te habría escrito una sonata.
André, George'a 25 blok kadar ötede, Ingrid Bergman'ın Sonbahar Sonatı'nı seyrettiğini, ve Bergman'ın canlandırdığı karakterin söylediği bir replik nedeniyle durduramadığı bir ağlama krizine girdiğini açıklamış ;
André le dijo que acababa de ver "Sonata de otoño"... de Bergman, a 25 manzanas de allí... y que le había pillado una llorera incontrolable... en la escena en que Bergman dice...
Konser "Nazik Dokunuşlar", solist :
Sonata para arpa, interpretada por la Baronesa Sofronia.
# Sonraki sonatlarını çaldılar, bakayım #
Ellos tocaron su siguiente sonata, déjame ver...
Wolfgang Amadeus Mozart'ın bir sonatı.
Una sonata, de Wolfgang Amadeus Mozart.
Dimitri'nin son sonati.
Última sonata de Dimitri.
Onun evindeydik ve Beethoven'in Waldstein Sonatı'nı çaldı.
Me senté en su salón y tocó la Waldstein Sonata.
Sonata 2847'de öldürülen adamı anımsadın mı?
¿ Recuerda el asesinato del hombre en Sonata 2847?
Sonata 2847!
Sonata 2847!
Varani çok güzel bir sonat çalıyor.
La sonata de Varani es preciosa.
O lanet sonat yüzünden "Kreutzer".
Fue esa condenada sonata. La Kreutzer.
O ve George Bridgetower, Afrika'dan gelen ünlü virtüoz... Beethoven'ın bu yeni sonatını ilk kez seslendireceklerdi o akşam Count Razumovsky'nin sarayında ve bana da provalara katılmam için izin vermişlerdi.
El y George Bridgetower, el famoso virtuoso de Africa... estaban por estrenar esta nueva sonata de Beethoven... en la casa del Conde Razumovsky esa noche... y me permitieron asistir al ensayo.
- Beethoven ilk piyano sonatını... 23 yaşında besteledi. 1923'te, Jack Bently, bir atıcının... toplayacağı en iyi sayıyı toplayıp rekor kırdı.
A los 23, Beethoven compuso su primera sonata. En 1923, Jack Bentley promedió.427 : El récord de bateo para lanzadores.
AĞIR TEMPO - "Ay Işığı Sonatı"
"Sonata Claro de Luna"
Yeğenimin kıymetli kısa kuyruklu piyanosuyla bir sonat çalmak için ısrar etmediği bir parti bugüne dek olmadı ve bundan sonra da olmayacak, öyle değil mi? Evet, öyle!
Nunca hemos tenido una fiesta en la que mi sobrino no haya insistido en tocar una sonata en su adorado piano. ¿ No es así?
... iki haftaIığına ViIIage'te, Sonata Cafe'sinde oIacağım.
... un par de semanas, en un local que se llama Sonata.
Acaba yan tarafta, Sonata Cafe'ye ne zaman giriyorIar?
¿ Sabe cuándo abren los de al lado, el Café Sonata?
Hızlı bir taneye ne dersin?
¿ Qué tal una sonata rápida?
Doğrusu, Manhattan Sonata.
- Es "Sonata en Manhattan".
Bu Perseidler Sonata Operasını Mi moajorle çalarak sinirlerimi bozuyor. Ve şimdiye kadar onlara bağırmamana bile çok şaşırdım.
Esos Perseids han estado tocando la Sonata en Mi Mayor en mis nervios, y te la arreglaste para ni siquiera levantarles la voz.
Bir Beethoven sonatı çalacak kadar iyisin.
Podrías intentar una sonata de Beethoven.
Beethoven'ın Do Minör sonatı. Buraya bir dizi CD ayırdım.
Es "Sonata en Do sostenido menor" de Beethoven.
Sanki bir sonata benziyordu.
Parecía una sonata.
Bu sonat belki Glenn Gould'un performansı gibi olamaz ama söylemem gerekir, en az Gould kadar iyi.
Esa sonata quizá no sea una ejecución de Glenn Gould pero debo decir que suena tan bien como el viejo Gould.
Bir de Bayan Amet'in elmalı turtası var.
La sonata de Ravel, y por qué no, la tarta de la Sra. Amet.
Bu konuda çok alçak gönüllü. Kendisini çok defa, müzik odasında duydum, çok güzel Mozart sonatı çalıyor, ama ne zaman benim için çalmasını istesem hemen duruyor.
La he oído muchas veces en la sala de música, tocar una bella sonata de Mozart.