Sorayım traduction Espagnol
3,471 traduction parallèle
Başka türlü sorayım bari.
Déjeme enfocarlo de otra forma.
Size bir soru sorayım.
Déjame hacerles una pregunta.
İzninle bir şey sorayım.
Déjeme preguntarle algo.
Bir de şunu sorayım.
Deje que le pregunte esto.
- Vay, çok korktum. - Sana bir soru sorayım.
Vaya, eres realmente intimidante.
Bucky'ye bir sorayım.
Lo consultaré con Bucky.
Basit bir soru sorayım :
Bueno... una pregunta más fácil :
Bırakın donanma istihbarattaki arkadaşım Linus'a bir sorayım.
Le preguntaré a mi amigo Linus, de Inteligencia de la Marina.
- Güvenliğe sorayım.
Llamaré a seguridad.
Sana bir soru sorayım.
Déjame... déjame hacerte una pregunta.
Sana bir şey sorayım Jake.
Déjame preguntarte algo, Jake.
Ben sana soru sorayım sen cevapla..
hagamos un juego.
- Önce sana bir şey sorayım.
Déjame... preguntarte algo primero.
Sorayım bakalım gelebilecek mi.
Veré si puede venir.
Sorayım bir uygun muymuş.
Voy a ver si está disponible.
Şunu bir sorayım da önceden olumsuz bir sebeple mi yoksa olumlu bir sebeple mi?
Oye, solo para saber de qué se trata, ¿ es este un café triste o un café feliz?
Sana şöyle sorayım Danny. Konfüçyus, Buda,... Hz.
Así que te pregunto, Danny...
Bırak bir soru sorayım.
Déjame preguntarte algo.
Yine de sorayım dedim.
Solo comprobaba.
Dur birilerine sorayım.
Permítanme preguntar por ahí.
Şunu sorayım, buraya giren birinin bu helikopteri uçurması çok zor mudur?
La cuestión es, si alguien consiguiera entrar aquí, ¿ Cómo de difícil sería hacer volar ese helicóptero fuera de aquí?
Dur birilerine sorayım.
Déjame preguntar por ahí.
Hemen bir şey sorayım. Kimin ne alacağına anında mı karar veriyorsun, yoksa bir liste mi yaptın?
Pregunta rápida... ¿ Acabas de decidir ahora, quien recibe que, o hiciste una lista?
Size bir kere daha sorayım, Barry Flynn nerede?
Así que le preguntaré otra vez, ¿ dónde está Barry Flynn?
Bu amaç doğrultusunda sana bir soru sorayım.
Y con ese objetivo en mente, permíteme hacerte una pregunta.
Sana bir şey sorayım.
Oye, déjame hacerte una pregunta.
Doktor geliyor, sorayım.
El doctor está aquí, pregúntaselo.
- Hastaneye sorayım.
- Comprobaré con el hospital.
Bu kadar yolu kalkıp geldiğin için sorayım.
Ya que hemos llegado hasta aquí, preguntaré ahora.
Aa, bir tane daha sorayım mı?
Vamos a jugar otra vez, ¿ eh?
Size tüm samimiyetimle bir şey sorayım, zenci topluluğunun bir üyesi olarak en büyük endişeniz nedir?
Déjame preguntarte algo, con toda franqueza, como miembros de la comunidad negra, ¿ cuáles son sus mayores preocupaciones?
İzin ver ona tekrar sorayım.
Se lo pediré de nuevo.
Sadece şunu sorayım ;
Sólo pregunto, ¿ por qué amas?
Bırakın da bir soru sorayım, lütfen.
Sólo quería hacer una pregunta!
Size bir soru daha sorayım.
Déjeme preguntarle algo mas.
Sana bir şey sorayım.
Déjame preguntarte una cosa.
Tekrar mı sorayım?
¿ Tengo que volverte a preguntar?
Şimdi sana neyi planladığını mı sorayım?
Es aquí donde te pregunto, ¿ qué es lo que has planeado?
Sana bir şey sorayım.
Te haré una pregunta.
- Ne kadar istediklerini sorayım mı?
¿ Quieres que pregunte cuánto?
O yüzden izin ver sana sorayım Bay Dedektif.
Te preguntaré algo, detective.
Sana bir şey sorayım.
Quiero preguntarte algo.
Bırak da bir sorayım. Bitirince dışarı çıkarım.
Bueno, déjame preguntarle mientras salgo y te hablo cuando termine.
Sorayım dedim.
Solo quise preguntar.
- İçeri al da sorayım Ben sürtüğü ne zamandır beceriyormuş.
Dejalo entrar, le preguntaré cuánto hace que Ben.. se sacude a la rubia tonta.
Bir de gözetim kurulumuza sorayım.
o mala conducta por parte de sus colegas aquí en la NSA.
O zaman sana bir soru sorayım.
Bueno, déjame preguntarte algo.
Sana bir soru sorayım.
Déjame preguntarte algo.
- Bir şey sorayım mı, Raveed?
Dime algo, Raveed.
- Tamam, bak ben direk sorayım.
Mira, voy a preguntarlo.
Sana bir şey sorayım.
Déjame preguntarte algo.