Standing traduction Espagnol
107 traduction parallèle
- Red Gap'teki. Bu bize yeni bir... hava katacak, joie de vivre.
Bueno, en Red Gap nos dará un cierto standing... tenerle allí.
- O şeref bana ait, Bayan Standing.
- Es un placer.
- Emredersiniz - İyi geceler, Miss Standing.
- Buenas noches, Srta. Standing.
Pekala, Umuyorum ki Bay Standing size siz Kızılderililerin bundan sonra nasıl davranmanız gerektiğini söylemiştir, Ve sizin hakettiğiniz yer hapse atılmaktır.
Espero que el Sr. Standing les obligue a portarse bien de ahora en adelante. Y si recibieran su merecido, los enviaría a todos a la cárcel.
- Bu bey Başkomiser Standing, Sue.
- Él es el comisario, Sue.
İyi geceler, Bayan Standing.Şimdiye kadar yaşadığım en eğlenceli geceydi.
Buenas noches, Srta. Standing. Nunca nos lo habíamos pasado tan bien aquí.
O zaman neden baban onu diğerleri gibi Bay Standing'e göndermedi?
Entonces, ¿ por qué no se lo envió tu padre al Sr. Standing, como a los demás?
Bay Standing, onu kurtarmak için birşey yapmayacak mısın?
- Sr. Standing, ¿ no va a intentar salvarlo?
Bay Standing başka bir devriyeyi sana yardım için gönderdi ama tam vaktinde gelemeyecekler, ancak karanlık olunca birkaç adamla seni kurtarmaya çalışacak...
El Sr. Standing pidió ayuda a otro puesto... pero no llegarán a tiempo, así que cuando anochezca... vendrá con un par de hombres a intentar rescatarlo.
Bay Standing onlara izin vermez
El Sr. Standing no lo permitirá.
"And standing there as big as life..."
"And standing there as big as life..."
Bundan hepimiz faydalanabiliriz- - sen, finansal olarak... ve, Raymond ve ben... Biz de sosyal durumumuzu yüksek mertebeye taşırız
Todos podriamos beneficiarnos tu, financieramente y Raymond y yo haciendo que nuestro standing social se catapulte a cotas mas altas
Gerçekten yüksek sınıf bir yer.
Realmente una clase de alto standing.
- Standing by.
- Quietos.
Standing by and letting that girl get blown away... so that you can live high on the hill?
¿ Quedarse quieto y dejar que a esa chica la maten para que puedas vivir divinamente?
Not standing by and letting Doss and your father... put holes in a young girl.
No dejar que Doss y tu padre... agujereen a una joven.
Makyaj, saç.
Hair standing by.
# # Yalnız kaldığımda gördün # #
# # You Saw Me Standing Alone # #
İki sarışın WASP kız kardeş.
Dos hermanas rubias de alto standing.
Couldn't have been standing more than three feet from it.
No pueden haber estado a más de un metro de distancia.
Midem bulandı. All those people standing there. Onca insan, onca vatansever orada durmuş Amerikan hükümeti için çalıştığını sanıyor ama topladıkları bilgilerin, hiç düşünmeden onları feda edecek bir örgüt hesabına çalışan Arvin Sloane gibi kalpsiz bir adam tarafından kullanıldığını bilmiyorlardı.
Me sentí fatal por ellos, unos patriotas convencidos que trabajan para el gobierno, sin saber que la información que obtienen sólo es para un desalmado como Sloane, para una entidad que se desharía de ellos por dinero.
Yöntemi biliyor musun?
¿ Tu sabes lo qué es un track-standing?
Sanırdınız ki burasıyla Standing Rock arasında mekik dokurken, savaş yolunda en az bir genç görürsünüz.
Crees que con todo el recorrido desde aquí hasta Standing Rock, se vería a algún buscapleitos.
Standing Rock'taki meslektaşım Bay McLaughlin, bir Kızılderili kurtarıcı söylentisinin yangın gibi yayıldığını bildiriyor.
Mi colega en Standing Rock, el Sr. McLaughlin, me informó que se han diseminado los rumores de un mesías indio.
Oturan Boğa'nın Kampı Standing Rock Toplama Bölgesi
Campamento de Sitting Bull Reserva Standing Rock
Standing Rock Toplama Bölgesi
Reserva Standing Rock
Standing Rock'taki Bay McLaughlin, Oturan Boğa gibi bir tek doyumsuz bile serbest dolaştıkça, güven içinde olamayacağımıza inanıyor.
El Sr. McLaughlin en Standing Rock cree que mientras haya un rebelde suelto como Sitting Bull, no estaremos seguros.
Önümüzdeki birkaç gün, Standing Rock'a erzak seferi yapmaktan kaçının.
Lo prevengo contra cualquier viaje de provisiones por Standing Rock en los próximos días.
# Standing there in the doorway?
# # Parada en la puerta?
# I'm standing by the window ( Pencerenin yanında duruyorum ) # # Where the light is strong ( Işığın güçlü olduğu yerde ) #
# # Estoy parado junto a la ventana donde la luz es fuerte # #
Pine Ridge, Rosebud Cheyenne Nehri Standing Rock, Crow Creek...
Pine Ridge, Rosebud río Cheyenne Standing Rock, Crow Creek...
Standing Rock Sioux Şubesi Dakota Bölgesi
Secretaría Sioux de Standing Rock Territorio Dakota
Ben James McLaughlin, Standing Rock'ta temsilciyim.
Soy James McLaughlin, secretario de Standing Rock.
Bütün gördüğüm bu görüntü ve bu sadece Standing Rock'ta değil bütün temsilciliklerde var.
Es la imagen de todo lo que he visto, no solo en Standing Rock sino en todas las secretarías.
Burada, Standing Rock'ta fazlasıyla kabul gördüm. Bütün temsilciliklerin en iyisi. Çiftçilik, okula yazılma, kilise.
Ahora, he tenido muy buen acatamiento en Standing Rock la mejor de todas las secretarías en cultivos, enrolamiento escolar, la iglesia.
Bu sonbahar, Standing Rock'taki 12 Sioux'lu, Cody ile gidebilir.
Dejaré que 12 sioux de Standing Rock vuelvan a ir con Cody este otoño.
Standing Rock'taki meclis gelecek hafta.
El concejo de Standing Rock es la semana próxima.
* Ama hala ayaktayım! *
but I'm standing tall
Kusura bakmayın Bayan Cardwell, ama bundan iyisi yok.
- ¿ Estupendo? Con el debido respeto, Mrs Cardwell, esto es alto standing.
# Ama yolumuzda duran bunca insan yüzünden görmek zor #
# But it's hard to see with all the people standing in the way...
* Sanırım bu üzgünsün demek, kapımın önünde duruyorsun *
# Guess this means you're sorry, you're standing at my door # ¶ Supongo que esto significa que lo sientes, estás frente a mi puerta ¶
Kendi bebeğimize bakıyoruz bebek...
we are standing on our baby - baby - ¿ Qué?
Ekonominin kötü gidişatından dolayı kulübümüze kaliteli kızlar geliyor.
En nuestro club sólo hay chicas de alto standing, debido a la recesión.
- Beş maktul arasındaki tek bağ, pahalı telekız Charlotte.
Bien, la única conexión entre nuestras cinco víctimas es Charlotte, la acompañante de alto standing.
Çeviri : Halil Varlı. İyi Seyirler..
* The Closer 6x09 * * * Last Woman Standing * *
Somerville'deki lüks bir spor salonunun dolabına ait çıktı.
Abre una taquilla en un gimnasio de alto standing en somerville.
Bu ay soygun yapılan üçüncü sosyete düğünü.
Tercera boda de alto standing este mes.
Şehrin önde gelenlerine eskort ayarlıyorlarmış.
Es un servicio de acompañantes. Proporcionan chicas de alto standing a "los líderes de la industria."
* * Karşımda öyle durduğu sürece?
# Oh, since I saw her standing there?
# Do na na na, do na na # # I see you standing on the other side ( Görüyorum diğer tarafta dururken seni ) #
# # Te veo parada al otro lado # #
Standing Rock'ın Özgür Sakinleri
Habitantes libres de Standing Rock en el estado de Dakota del Sur