English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Step

Step traduction Espagnol

435 traduction parallèle
- Step mi? - Evet.
- ¿ Primeros pasos?
Bronx polka adımıyla.
Un Bronx, al ritmo del Two Step.
- Come on, step on it!
- Vamos, ¡ date prisa!
Bunlar neci, step dansçıları mı yoksa müzikal yapımcıları mı?
¿ Qué son, productores de musicales o de claqué?
Bilmenizi isterim ki, ben hala ipliği iğneden gözlüksüz geçirebiliyorum ve ara sıra step dansı yapabiliyorum.
Quiero que sepa que aún puedo enhebrar una aguja sin mis gafas... y de vez en cuando bailar claqué.
Bütün ekip oradaydık, Step Dansçı 10 Ozan'ı oynuyorduk.
Allí estábamos, todo el grupo, los 10 trovadores del claqué.
Step Dansçı 10 Ozan mı?
¿ Los 10 trovadores del claqué?
HERBERT HEEBERT VE EKİBİ ( STEP DANSl )
HERBERT HEEBERT CÍA. ( LO MEJOR DEL TAPS ).
Avrupa'nın kaderi, step olarak da bilinen geniş bereketli ovalardaki dengeye bağlıydı.
El destino de Europa pendía de un hilo en las vastas llanuras fértiles conocidas como estepas.
Dört Adım Kardeşler.
Los Hermanos Four Step.
Bilmemezlikten gelme. Her taraf step. Sadece taş ve kum.
Hay piedras y barro por todas partes.
Sadece step dansı biliyorum.
Sólo conozco un paso.
Step vakti!
¡ Paren el tiempo!
- Lânet olası bodrumumda topal bir step dansçısı var.
- Tengo un bailarín de tap lisiado in mi maldito sótano.
"Don't you step on my blue suede shoes."
Three to get ready, and go, cat, go, go! "
Ne bileyim, bir fox-trot, bir one-step mesela?
¿ No sé, un fox trot, un un-paso?
Artık hepsini gördüm ve öğrendim.
Aprendí un nuevo paso, se llama "true step"
- Dünyanın en büyük step dansçısıyım.
- ¿ Qué es lo que haces? - Soy el mejor Bailarín de Tap del mundo.
Isa H. aziz step-danscisi!
¡ Jesús H. bailarín de tap Cristo!
Step ayakkabılarını o mu verdi?
¿ Te dejó sus zapatos de tap?
Ana branşınızda dışarıdan dersler alacak bale, modern, folk, caz, step, tarihsel danslar, dans tarihi destekli adagio, varyasyon dersi makyaj, kuaförlük, dansçılar için oyunculuk öğreneceksiniz.
Tomarán clases externas en su especialidad estudiarán ballet, moderno, jazz, zapateo, danza histórica historia de la danza, adagio sostenido variaciones, maquillaje, peinado y actuación para bailarines.
- Step dans?
- Baila?
Bu daha çok step dansına benziyor.
Más bien es un misterio.
Norm, acele et.Bizim için step dansı yapacak.
Norm, rápido. Va a bailarnos claqué.
Siz ikiniz hemen buraya gelin.Burada step dansı yapan zengin bir adam var.
Ustedes dos, vengan aquí. Hay un millonario bailando claqué.
Norm, acele et.Bizim için step dansı yapacak.
Rápido. Va a bailarnos claqué.
- Step dansı?
- ¿ Claqué?
- Step, bale, aerobik...
- Claqué, ballet, aerobics...
Ya da daha kolay olacaksa, Koç'un kalbini sök ve üstünde step dansı yap.
O más fácil para el entrenador, arrancar su corazón y hacer Tap sobre el.
O zamanlar sahneye çıkıyordu, sonra da menajer oldu. Tek bacaklı step dansçısı.
Era el agente de un actor y de un bailarín de claqué cojo.
Peki ya tek bacaklı step dansçısı numaram?
¿ Y mi bailarín de claqué cojo?
- Evet, ben step dansçısıyım.
- Sí, soy bailarín de claqué.
- Step dansçısı mı?
¿ Bailarín de claqué?
- Hayır, söyledim ya, ben step dansçısıyım.
- No, se lo he dicho, soy bailarín.
Step dansçısı olarak değil tabi.
No era bailarín de claqué, por supuesto.
Amerika'daki zencilerin çoğu step dansı yapabilir.
La mayoría de los negros de Estados Unidos saben bailar claqué.
Doğarsın, zencisindir, step dansı yapabilirsin.
Naces, eres negro, sabes bailar claqué.
Sevimli, küçük renkli çocuk, step dansı yapıyor.
Un chico mono de color, venga a bailar claqué.
- Ben step dansçısıyım, ne yapmamı...
- Soy bailarín de claqué...
Step ister misin?
¿ Quieres un claqué?
Hayatını kurtarmak için step yapamazsın.
No podrías bailar claqué ni si te fuera la vida en ello.
Step dansı da spor değil, konu kapanmıştır.
El Tap no es un deporte.
Peki ama Almanca çalışmanın, gitar öğrenmenin... - Step dansı.
Pero que hay detrás de estudiar alemnán, guitarra...
Step dansında meşhurduk, ancak repertuarımız oldukça azdı. Ve sonra, bildiğiniz gibi, flamenko ve stepin birçok ortak yönü vardır.
Y, como decía... éramos famosos por el claqué, pero nuestro repertorio... era bastante ecléctico y Fred me demostró... que el flamenco y el claqué tienen muchas afinidades.
Step dansı hakkında hiçbirşey bilmiyorsun, ufaklık.
Tú todavía te meabas en la cama.
Koca Fred step dansı yaparken, sen daha altına kaçırıyordun.
Pueden decir que ahora soy yo el que se mea en la cama.
- Niye step dansı?
¿ Y por qué precisamente claqué?
Step dansı yapmayı öğrenmeliymişim.
Debería saber claqué.
"You can do anything, baby, but lay off my blue suede shoes!"
"Don't you step on my blue suede shoes."
- Step dansı.
- Bailo
Step dansçısı değil mi?
Un bailarín de claqué, ¿ no?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]