English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Styles

Styles traduction Espagnol

254 traduction parallèle
Nüktedeki üslup işte böyle değişir.
Styles in wit change so.
Hodge County'den bir Styles ile evlendi.
Se casó con un Styles del condado Hodge.
Parker Center'den naklen, ben LaVonne Styles.
En directo desde Parker Center tenemos a LaVonne Styles
KG YS haberleri için Parker Center'den LaVonne Styles'i dinlediniz.
LaVonne Styles desde el Parker Center para KGYS.
Styles'ın başına gelenler çok fena.
Que pena lo de Styles.
Henry Styles'ı hatırlamıyor musun?
¿ No te acuerdas de Henry Styles?
Bayan Styles.
Sra. Styles.
Henry Styles.
Henry Styles.
Forrester, Styles gibi değil, değil mi?
Forrester no es Styles, ¿ verdad?
Styles'ı unut!
Olvídate de Styles, ¿ quieres?
Allah Styles'ın da, senin de, şu suçluluk duygunun da cezasını versin!
¡ Y que le den a Styles, y a ti, y a tu maldita culpa!
Styles davasında benimle çalıştın ve iyi iş başardın.
Te ocupaste conmigo del caso Styles, e hiciste un buen trabajo.
Henry Styles davası.
El Pueblo contra Henry Styles.
Styles'ı nereden öğrendin?
¿ Cómo te enteraste de lo de Styles?
Henry Styles davası. Dava numarası 26022.
El Pueblo contra Henry Styles... caso número 26022.
- Bardakta iki Old Styles bira.
- Dos Old Styles, de barril.
ÖLÜM SESSİZ GELDİ
EL MISTERIOSO CASO DE STYLES
Styles St. Mary!
¡ Styles St. Mary!
- Styles Malikanesi harika bir yer.
Styles Corck es realmente un lugar magnífico. Sí.
Bay Mace, Styles St Mary köyünün vasıflı eczacısı olarak son zamanlarda yetkisi olmayan birine striknin sattınız mı?
Señor Mace, le he hecho venir en su calidad de farmacéutico del pueblo de Styles St. Mary. ¿ Ha vendido usted últimamente estricnina a alguna persona no autorizada?
Styles Malikanesi'nde köpek yoktur.
No hay ningún perro en Styles Court.
Zanlı ve karısı, annesinin evinde lüks içinde yaşamaktaydılar. Styles Malikanesi.
El acusado y su esposa vivían rodeados de cierto lujo en la casa de la víctima en Styles Court.
Bu güzel eve ve Styles Malikanesi'ne sahip olduğuna göre Bayan Inglethorp, çok zengin olmalı.
La señora Inglethorp debió ser muy rica para tener esta hermosa casa y Styles Court.
Müfettiş Japp, incelemeleriniz doğrultusunda sanığın Styles Malikanesi'ndeki yatak odasını araştırdınız.
Inspector Japp, en el transcurso de su investigación, usted registró el dormitorio del acusado en Styles Court.
Styles Malikanesi'nde, tarlada çalışan sadece bir kişi vardı.
En Styles Court, únicamente hay una persona que trabaja en las fincas.
- Bay Styles.
- El Sr. Styles.
" Ben Tre Styles, akıl sağlığım yerinde olarak bu yıl okulun geri kalanında hiçbir fiziksel ya da sözlü tartışmaya girmeyeceğimi kabul ediyorum.
" Yo, Tre Styles me comprometo a no tener disputas fíísicas o verbales en Io que queda del año escolar.
Buna uymazsam babam Bay Furious Styles'la yaşayacağım. "
Si no me apego a este acuerdo me voy a ir a vivir con mi papá : Don Furibundo Styles ".
"Tre Styles."
Tre Styles.
- "Furious Styles Finansman."
- "Financiera Furibundo Styles".
Merdivenlerden beş kat aşağı koşuyor. Onu tanımayan Victoria Adams ve Sandra Styles'ın yanından geçiyor... ardından ikinci katta soğukkanlı ve sakin bir halde devriye Baker'ın karşısına çıkıyor.
baja corriendo cinco pisos, adelanta a Victoria Adams y Sandra Styles, que no lo ven, y aparece tranquilísimo en el segundo piso delante del agente Baker.
İngiltere'ye geldim. St. Styles Mary adında bir köye.
Vine a Inglaterra, al pueblo de Styles St.
İngiltere'ye geldim, Styles St. Mary Köyüne.
Vine a Inglaterra al pueblo de Styles St. Mary.
Linda Styles, John Trent.
Linda Styles, John Trent.
Sizin de saklayacak bir şeyiniz olmadığına göre Bayan Styles'ı de sizinle göndermemin sorun olmayacağını sanıyorum.
Como asumo que usted tampoco tiene nada que esconder, estoy seguro que no tendrá incoveniente si mando a la Señorita Styles en su expedición.
Styles, bir şey sorabilir miyim?
Styles, ¿ puedo preguntarte algo?
Styles harikasın.
Styles, eres fantástica.
Styles, burayı nereden biliyorsun?
Styles, ¿ cómo sabías acerca de este lugar?
Styles, gördüğün şey buysa biraz rahatsız edici olmalı.
Hmm Styles, si eso es lo que viste, entonces... sí, sospecho que estás un poquito perturbada.
Bu kurgu Styles, kurgu.
Es ficción, Styles, ficción.
Gerçekten bunları planladığını umuyorum. Çünkü öyle değilse sen gerçekten delisin.
Styles, espero realmente que estés inventando esto, porque si no es así, estás completamente loca.
Styles resmi sizin yaptığınızı söyledi.
Styles me contó que lo pintó usted misma.
Styles söylemişti.
Styles me lo dijo.
Styles. Evet, seninle gönderdiğimi söylediğin kız.
Ah, Styles, la chica que dices que te acompañó.
, Styles tabi kendini parmaklıklar arkasında bulmak istemiyorsan.
Conten tu lengua, Styles A menos que quieras verte sujeto al enjaretado.
Suratının nesi var, Styles?
¿ Qué le pasa en la cara, Styles?
Zaman doldu! Zaman doldu, Styles!
¡ Styles, tiempo, tiempo!
Tanrıya yemin ederim ki bana bir daha böyle bakarsan Styles, bunu yapıcam.
Por Dios Styles que si le veo otra vez asi, lo haré.
Styles, yüzüne tekrar yara bandı koy.
Styles, que le vuelvan a poner cataplasmas.
Styles, ameliyata taşımama yardım et!
¡ Styles, ayúdeme a llevarle a la enfermería!
Styles, ne düşünüyorum biliyor musun?
Styles, ¿ sabes lo que estoy pensando?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]