Sucre traduction Espagnol
165 traduction parallèle
Sucre, büyüdüğüm yerde bize yabancıların, vücut yağı çalan iblisler olduğunu ve hükümetin makineleri yağlamak için bu insan yağını kullandıklarını öğretirlerdi.
En Sucre, nos enseñaron que los extranjeros eran demonios... que venían a robar nuestra grasa corporal... y que el gobierno usaba esta... grasa humana para lubricar sus máquinas.
Çavuş Sucre?
¿ Sargento Sucre?
Çavuş Sucre? Siz başlayın.
Sargento Sucre, comience.
Hadi, Sucre. Gözetime gidiyorsun.
Vamos Sucre, te vas al SHU.
Tekmelerini gördüm, Sucre.
He visto lo tuyo, Sucre.
Hey Sucre... sen ve diğer Meksikalılar hakkında bir sorum var.
Oye, Sucre tengo una pregunta sobre ti y el resto de los mexicanos.
Sucre?
¿ Sucre?
Sucre adında bir mahkûm tanıyor musun?
¿ Conoces a un convicto llamado Sucre?
Gidelim, Sucre.
Vamos, Sucre.
Sucre!
¡ Sucre!
Sucre, tut.
Sucre, espera ahí.
Scofield, Sucre.
Scofield, Sucre.
Sucre, hadi.
Sucre, vamos.
Sucre, şimdi.
Sucre, ahora.
Elleri çek, Sucre!
Sucre.
Sucre.
Sucre.
N'aber, Sucre?
Sucre? Casi lo tengo.
Başladığımız şeyi bitirmeni istiyorum Sucre.
Sucre, necesito que termines lo que comenzamos.
Sucre, senin yerel eczaci oldugunu söyledi.
Sucre me dijo que eres la farmacia local.
Sucre mi?
¿ Sucre?
Fernando Sucre, İdari Gözetimden çıktı.
Fernando Sucre, liberado de la unidad de aislamiento.
Sucre'yi bul.
Sólo encuentra a Sucre.
Sucre, çarşafı as.
Sucre, tira la sábana.
- Anlıyor musun? Tabii, Sucre.
Sí, seguro, Sucre.
- Sucre... - Duydum.
- A Sucre lo- -
- Sucre'den ne haber?
- ¿ Y qué hay acerca de Sucre?
Sucre'ye bir mesaj götürmeni istiyorum.
Necesito que le des un mensaje a Sucre.
Lincoln ve Sucre her şeyi anlattı.
Lincoln y Sucre me contaron todo.
Burrows, Sucre. Ve o vanilyalı dondurma çocuğu...
Burrows, Sucre... y el chico Vanilla Ice.
Sucre, kes sesini..
Sucre, cállate.
Fernando Sucre, silahlı soygundan 5 yıl.
Fernando Sucre cinco años por robo agravado.
Biliyor musun, Sucre?
Está bien. ¿ Sabes qué, Sucre?
Az önce, Fernando Sucre olduğuna dair kesin bir bilgi aldık.
Recibimos una confirmación sobre Fernando Sucre.
- Petey, benim, Sucre.
Petey, es Sucre.
Bildiğimiz Fernando Sucre mi?
¿ Como en Fernando Sucre?
Ama benim tanıdığım Sucre, telefonla arayıp beni de, o salakça firarına alet etmezdi, dostum.
Pero mi chico Sucre no me estaría llamando por teléfono convirtiéndome en un cómplice de su estúpido escape.
Bekle... Sucre, kapatma, dostum.
Espera, Sucre, espera.
Birileri, Fernando Sucre'nin tanımına uyan birinin araba çalarken görüldüğünü bildirmiş.
Error número tres. Alguien reportó ver a un hombre que coincide con la descripción de Fernando Sucre robando un auto.
Fernando Sucre'yi çevirdiğini düşünen bir devriye memuru varmış.
Hay un patrullero que cree tener a Fernando Sucre estacionado en las afueras de Latrobe, Pennsylvania.
- Sucre nerede?
¿ Dónde está Sucre?
Su seviyesi artıyor, Sucre.
- El agua está subiendo, Sucre.
Sucre!
¿ Sucre?
Fernando Sucre, saat 14 : 00 civarı Las Vegas'daymış.
Fernando Sucre. Estaba en Las Vegas cerca de las 2. : 00.
Sucre, bana güvendiğini biliyorum.
Sucre, sé que confías en mí.
Sucre... İşler iyice çıkmaza girerse ve eğer başın sıkışırsa, europeangoldfinch. net adresine gir.
Sucre, más adelante, si tienes problemas...
Sucre, bak bakalım neymiş.
Sucre, ve a ver quién es.
Evet, ben de bundan bahsediyorum, evlat.
Sí, de eso estoy hablando, chico. ¿ Dónde está Sucre?
Fernando Sucre arıyor.
Es Fernando Sucre.
- Sucre.
Sí.
- Başladığımız işi bitir.
Sucre, necesito que termines lo que empezamos.
- Sucre, istediğin her ne ise...
- Sucre.