English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ S ] / Sürücü

Sürücü traduction Espagnol

3,068 traduction parallèle
Pek iyi bir sürücü sayılmaz.
De nuevo. No es un buen conductor.
- Sürücü camı kırılmış.
- ¿ Rompió la ventana del conductor?
16 yaşında ve mükemmel bir sürücü.
Tiene 16 y es un conductor excelente.
Ah, "C" sınıfı sürücü belgesi yeterli.
Ah, licencia comercial clase C
# Sürücü isteyen için de, mesaj kayıptı #
a falta de un jinete, el mensaje se perdió.
# Sürücü isteyen için de, mesaj kayıptı #
A falta de un jinete, el mensaje se perdió
Sürücü belgesi?
¿ Licencia de conducir?
Sürücü, kovaladığın çocuğu tanıdı.
El conductor, él reconoció al niño que estaba persiguiendo.
Oh, ben hızlı bir sürücü olduğumu sanırdım.
Pensé que era un conductor veloz.
'Bu Lee Murray'in sürücü vakti.'
Este es el momento de conducción con Lee Murray.
'Sürücü programına hoş geldiniz...'
Bienvenidos al programa de conducción...
Eğer biri kornaya pervasızca basıyorsa bilinmeli ki o kişi sürücü kuralları hakkında hiçbir şey bilmiyordur.
Uno debería saber cuándo tocar bocina... Ellos no saben nada de las reglas para manejar.
Sürücü onu görmemiş bile, dümdüz sürmüş.
El muy cabrón ni siquiera la vio.
Demek istediğim.. birini izleyecek kadar sürücü varmış orda..
Lo que quiero decir es que se tomó mucho cuidado en que nadie viera qué tenía los discos duros que quedaron. Solo en algo se descuidó.
Dedektif Paige'in sürücü diski bu.. burda rahatsız eden bişey yok
Es el disco duro del Dtve. Page. Hay tanto arte y fotos de usted, que se siente incómodo.
"Acemi Sürücü" işareti koydurmadın mı?
¿ Colocaste un letrero de conductora novata?
Sürücü tarafının sol arka tarafı maffolmuş, sürücü tarafındaki ön tekerlek ezilmiş.
Lado del conductor, panel izquierdo abollado, lado del conductor, llanta de rueda delantera rot...
- Sürücü ve manevralar etkilenir.
Conducción y las maniobras Se ven afectados.
Kurban sürücü koltuğunda oturuyormuş ve aniden alev almış.
La víctima estaba sentada en el coche cuando de repente empezó a incendiarse.
Sürücü önümü kesti, nerdeyse beni öldürüyordu.
El conductor me cortó, casi me mata.
Hem sürücü hem de görevli güzergâhlarından sapmadıklarına yemin ediyorlar.
Tanto el conductor como el copiloto juran que no se desviaron de esta ruta.
Sürücü eğitimi klavuzum!
¡ Mi manual para conducir!
Acemi Sürücü
Conductor novato
Brad'le alışveri merkezinde ayık, mesajlaşmayan sürücü performansımızı sergileyecektik, ve ben de kuralların kendine işlemediğini zanneden güçlü iş kadını rolünü oynayacaktım.
Brad y yo vamos a hacer nuestra acutación no-mandes-mensajes-mientras-conduces actuación en el centro comercial, y yo interpreto a una poderosa mujer de negocios que cree que las reglas no se le aplican a ella.
Bu gibi arabalar sürücü yardımlarıyla, araba ile oynayıp duran bilgisayarlarla çalışmaz, sadece size ve araba.
Un coche como este, sin ayudas a la conducción, sin computadoras fastidiando, solo eres tú y el coche
Tabii ki McLaren bir çok sürücü yardımına sahip ancak kaptan sürüş hissi onun fikrine göre çok önemli bir şey.
Por supuesto, el McLaren tiene un monton de ayudas a la conducción, pero el Capitán sentido de la orienta - ción tenia cosas más importantes en mente
Bak yanlış anlama, ben bir sürücü arıyorum.
No es una recomendación. Estoy buscando a un conductor.
- Sen bir sürücü müsün, değil misin?
¿ Eres un conductor o no?
Bir sürücü var.
Hay un conductor.
Son değişiklikler ve sürücü sayesinde, .. sistem beklediğimizden de daha iyi yanıt veriyor.
Con esta modificación, y el conductor... está respondiendo mejor de lo que habíamos imaginado.
Seni çılgın sürücü.
Conductor loco.
- Bir sürücü vardı, fotoğrafı elimizde.
- Había un chofer, y tenemos una foto.
Sana arkada ihtiyacım var, sürücü koltuğunun arkasında.
Te necesito atrás, detrás del asiento del conductor.
- Jones'a içirdiğimiz iz sürücü...
El rastreador que teniamos en Jones...
Affedersiniz, geçen hafta sarhoş bir sürücü tabelaya çarptı.
Lo siento, fue, un conductor ebrio que derribó la señal el fin de semana pasado.
Bu sanki, sürücü belgendeki kilon hakkında yalan söylemen gibi bir şey.
Es como el peso en el carné de conducir.
Bize iyi bir iz sürücü lâzım.
Necesitamos un buen rastreador.
Natesville polisi ile Belediye Başkanı Hellmann olduğu sanılan sürücü arasındaki kovalamacanın 15. dakikasına girdik.
Hace quince minutos que dura la persecución de este coche entre la policía de Natesville y el conductor que creemos que es el alcalde Hellmann.
Sürücü hakkında ne biliyoruz?
¿ Qué sabemos del conductor?
Sürücü koltuğunun arkasındaki yerin yanma oranı arabanın kalanından farklı.
El efecto del fuego detrás del asiento del conductor es diferente al del resto del auto.
Ve karşıdan karşıya geçerken, sabaha karşı iki sularında sarhoş bir sürücü bana çarptı.
Estaba cruzando la calle, eran las dos de la mañana y fui atropellado por un conductor ebrio.
Korkunç bir sürücü olduğumu düşünmeyi seviyorum...
Me gusta pensar que soy un horrible conductor...
En hızlı sürücü sensin. Tebrikler.
¡ Eres un conductor rápido! ¡ Muy bien!
- Sürücü belgenizi, ruhsatınızı ve sigortanızı görebilir miyim?
¿ Puedo ver tu licencia, registro... -... y papeles del seguro?
Sürücü ehliyetini,...
¿ Puedo ver su licencia, registro...
Sürücü belgenizi, ruhsatınızı ve sigortanızı görebilir miyim?
¿ Puedo ver su licencia, registro y seguro?
16 yaşında erkek sürücü, arabayla sokak lambasına çarpmış.
Conductor de 16 años, auto contra farol.
Tek sürücü var. Cevap verin.
Por favor responde.
Bir şahit vardı. Görüntülerdeki sürücü.
El conductor de la cinta de vigilancia.
Sürücü!
¡ Oh, conductor!
Sürücü eller yukarı!
Manos arriba, conductor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]