Tammy traduction Espagnol
1,552 traduction parallèle
Tammy!
Tammy!
Ona, mezarlardan Greg, Tammy ve Lisa'nın öldüğünden bahsettim.
Le dije acerca de las tumbas, le dije Greg, Tammy, y Lisa estaban muertos.
Gün boyunca Peggy'i takip ettiler ve Francine Tammy ve Rachael.
Durante el día, se llaman Peggy, Francine.. Tammy, y de Raquel, pero aquí...
- Dikkat etsen iyi olur Tammy. - Hayır. Hayır.
Ooh, cuidado, Tammy.
- Evet, iyiyiz biz. Hey, Tammy, bunlar benim arkadaşlarım.
Tammy, ellos son mis amigos.
- Tammy.
- "Tammy".
- Tammy'yi mi?
- ¿ A Tammy?
Tammy'nin yaşıyor olmasının imkânı yok.
Es imposible que Tammy todavía esté vivo.
Ve bu hafta Tammy Kent'le konuştum.
Y esta semana hablé con Tammy Kent.
Bunca zaman Tammy Kent hakkında ne düşünüyordum acaba?
¿ Por qué pienso en Tammy Kent todo el tiempo?
Eminim senin de aklına gelmiştir Paul... Tammy hakkında neden bu kadar çok düşündüğün...
Estoy segura de que se te ocurrió, Paul, que el motivo de que pienses tanto en Tammy- -
Bana öyle geliyor ki Tammy Kent'le bu kadar ilgilenmenin sebebi babanın sizi terk etmesi konusunda ve annenin sinir krizi geçirmesi konusunda tamamen çözemediğin şeyler var.
Se me ocurrió que estás interesado en Tammy Kent porque hay algo incompleto en tu comprensión de por qué tu padre abandonó a tu madre cuando tuvo la crisis nerviosa.
- Peki Tammy bu konunun neresinde?
- ¿ Y cómo encaja Tammy en eso? - No lo sé.
Evet Tammy Kent soruna karşılık olarak bir şekilde annemin ölümü ile alakalı olduğu benim de aklıma geldi.
Sí. Se me ocurrió que mi reacción frente a Tammy Kent está conectada con la muerte de mi madre, de alguna manera.
Tammy'yi görmek o zamanlara bir çeşit pencere açtı.
Que ver a Tammy abrió una ventana hacia ese tiempo.
Tammy'yi bir anda karşımda görmek ona baktığımda sanırım kendimi gördüm...
De repente con Tammy ahí he sentido que tenía que mirar hacia adentro. Creo que para verme a mí mismo antes de la caída, quizás.
Ve Tammy ile ben sevgiliydik... Bu konu hakkında da konuşmak isterim.
Tammy y yo éramos amantes y también quería hablar de eso.
Ama o senin hastan olduğu için konuşamam.
Pero no puedo hablar de Tammy porque es tu paciente.
Bu yüzden bilmiyorum, belki Tammy'yle bir ara kahve içeriz ama o anne penceresine bakamam.
Así que no sé, tal vez vaya a tomar un café con Tammy alguna vez, pero no miraré por la ventana "de la madre".
Tammy hastam olduğu için onun hakkında konuşamayacağım konusunda gerçekten endişeleniyor musun?
¿ Realmente te preocupaba no poder hablar de Tammy porque era mi paciente?
Eğer seni ve Tammy'yi tedavi edeceksem, bazı kurallar olmalı.
Si voy a tratarlos a ambos tendrá que haber algunas reglas.
Tammy Kent ile aramda senin hastan olduğumuz sürece hiçbir şey olmayacak.
Nada va a pasar con Tammy Kent hasta que, o a menos que, no seamos más tus pacientes.
-... Tammy Kent.
Tammy Kent.
- Geçen hafta ona... -... tüm ismiyle Tammy Kent demiştin.
La semana pasada también la llamaste "Tammy Kent" con nombre y apellido.
- Herkes ona öyle söylerdi.
Había otra Tammy en el vecindario así que a esta la llamábamos "Tammy Kent". Todos la llamaban así.
Annem bütün gün ağlamış olsa bile...,... bunu Tammy'e söylerdim ve o da : "Her şey düzelecek." derdi.
Y aun si mi madre lloraba todo el día se lo decía a Tammy Kent y ella decía : "Todo va a estar bien".
Hatırlıyorum bir Noel gecesi Tammy'nin annesi bizi evlerine davet etmişti onun da kocası o yıl ölmüştü ama hiç anlayamazdın.
Recuerdo una navidad. La madre de Tammy nos invitó a su casa y sabes, su esposo había muerto ese año, pero no lo habrías notado.
Tammy... kapıda belirdi. "Haydi gel, haydi gel." dedi.
En vísperas de navidad Tammy aparece y me dice : "Vamos, vamos".
Ama uyuyordu ben de onsuz gitmeye karar verdim ve Tammy'lere gittik.
Estaba dormida, así que decidí ir sin ella y fuimos a lo de Tammy.
Tammy'nin annesi ananas ve kiraz jöleli jambon yapmıştı ve noel kurabiyeleri vardı, herkes kokteyl içiyordu ve şarkı söylüyordu her şey harikaydı.
La madre de Tammy había cocinado un jamón glaseado con ananá y frutillas y había bizcochos de navidad y gente bebiendo ponche y todos cantaban.
Tammy'nin odasından koşarak çıktım ve... Eve vardığında ne oldu?
Así que salí corriendo del cuarto de Tammy y- -
Tammy'nin odasından ayrıldığım andan hastane koridoruna kadar, sanki net değil.
Desde el momento que dejé el cuarto de Tammy hasta que llegué al hospital es todo borroso.
Tammy Kent'in numarasını öğrenebilir miyim? Yani...
¿ Podría darme el número de Tammy Kent?
Meswick. Tammy Meswick.
Quiero decir, Masik.
Merhaba Tammy, ben Paul Weston.
Hola, Tammy.
Tammy de onu sordu. Ben...
Es lo que Tammy acaba de preguntarme. ¿ Parezco?
Tammy'yle onun hakkında konuştum.
Le pregunté a Tammy sobre él.
Tammy'le baban hakkında mı konuştun?
¿ Hablaste con Tammy sobre tu padre?
- Yani bu "adam" lafı Tammy'den çıktı?
- ¿ "El hombre" surgió de Tammy?
Her neyse Tammy ve ben biz kahve içmeye gittik ve geçen hafta konuştuğumuz gibi konuştuk.
Como sea, Tammy y yo fuimos a tomar un café e hice lo que hablamos la semana pasada.
Neyse, görünüşe göre Tammy'nin hatırladıkları.. ... çok çılgınca şeyler.
Como sea resulta que Tammy la recuerda pero de un modo realmente loco.
Benim hatırladığım çok fazla şey var....... annem evde uyuyordu ben Tammy'lerdeydim kurabiye yiyor şarkı söylüyorduk.
Mucho era lo que yo recordaba, que mi madre estaba en casa que estaba dormida, que yo fui a lo de Tammy...
Sonra Tammy ve ben onun odasına geçtik ama birkaç dakika sonra ben yataktan atladım ve koşarak annemi kontrol etmeye gittim.
Y luego Tammy y yo fuimos a su cuarto a hablar pero, tras unos minutos, yo salté de la cama y corrí por el corredor para ir a ver a mi madre.
Bu arada Tammy ve ben de eve dönmüşüz, babam çoktan annemle hastaneye gitmiş. ... böylece Tammy'nin annesi bizi hastaneye götürmüş.
Para cuando Tammy y yo regresamos mi padre ya se había ido al hospital con mi madre así que la madre de Tammy nos llevó al hospital.
Tammy'nin anlattığına inanmıyor musun?
- ¿ No crees en la versión de Tammy? - No, sí la creo.
Evet inanıyorum, Tammy niye yalan söylesin ki?
¿ Por qué mentiría Tammy?
- Merhaba Tammy.
Hola, Tammy.
Tammy bugün iyi bir seans geçirmişe benziyor.
Parece que Tammy tuvo una buena sesión hoy.
Tammy.
Tammy.
Sonrasında Tammy ile odasına çıktık.
Era simplemente fantástico.
Ve biz konuştuk, konuştuk...
Después Tammy y yo fuimos a su cuarto y estábamos hablando y hablando.