Taser traduction Espagnol
235 traduction parallèle
Taser tüfeğini ver bana.
Dame la pistola Taser.
- Bir Taser.
- Es una Taser.
Taser. 65.000 volt elektrik.
Una Taser. 65.000 voltios de electricidad.
- Taser.
- Taser.
Elektronik şok tabancası, sersemletici silah.
Pistola electrónica para aturdir, un Taser.
Bayıltıcı olduğunu düşünmüştüm ama izler çok daha büyük.
Ahora, pensé en un taser, pero las marcas son muy grandes.
Merhaba Teresa, elektrik şokun için arama emri getirdim.
¿ Sí? Hola, Teresa, tengo la orden para llevarme tu taser.
- Elektrik şoku mu?
¿ Taser?
Teresa, profesörün üzerinde senin elektrik şokunun sebep olduğu yanıkları bulduk.
Teresa, confirmamos que las quemaduras del profesor fueron hechas con tu taser. ¿ Por qué haría yo eso?
Bıçak ve Bılazer diye adamları var, ve Taser, ve herçeşit aserlar.
Y ellos tienen a unos tipos llamados Laser, Blazer y Taser, y todo tipo de "asers".
TASER silahları.
Pistolas para aturdir.
Annemin şok tabancası.
Es el Taser de mi mamá.
Belki de çaktırmadan şoklayıcıyı göstersem...
Discreta señal, Sr. Taser...
- Şoklayıcı. Tehlikelidir.
- Es una Taser, y es peligrosa.
Şimdi Taser'ı yiyeceksin.
Ahora vas a ser electrocutado.
Sen şok silahını al.
Aquí. Toma el Taser.
Elindeki aleti bol keseden kullanıyorsun.
Te estás poniendo generoso con el Taser.
Gerçi gözleri biraz şeşbeş bakar ama onu barakasından çıkarmak için elektrikli ok tabancası kullanmışlardı, ondan.
Parece bizca pero es porque la dispararon con Taser para sacarla del cobertizo.
Boynun arkasındaki | yanık izleri elektik tabancası veya elektrikli üvendire kullanıldığını gösteriyor.
Las marcas de quemadura en el cuello sugieren que utiliza un "taser" Esto revuelve los sesos bastante bien.
Elektrik tabancası.
- Una Taser.
- Ticari elektrik tabancası. 625,000 volt, yine de yeterli değil.
Un Taser comercial, 625,000 voltios, no es suficiente.
Yine de bulabildiğim bütün elektrik tabancaları denedim. Ama hiçbiri kemikteki izleri oluşturacak kadar elektrik üretmiyor.
Aún así, he revisado cada marca comercial de Taser que he encontrado, y ninguna de ellas genera el poder suficiente para hacer esas marcas distintivas al hueso.
Elektrik tabancaları çok daha fazla elektrik üretir.
Las Taser generan mucho más energía que esas varas.
Elektrik tabancasını çözemedin mi? O halde bu haftanın laboratuar kralı benim çünkü dev bir şey buldum!
Si no han entendido lo de las Taser, esta semana soy el rey del laboratorio, porque encontré algo grande.
- Zack ne tür bir elektrik tabancası kullanıldığını bulmaya çalışıyordu.
Zack intentaba descubrir qué tipo de Taser es. Tiene que se "El Sepulturero"
- Mezarcı kurbanlarını bayıltmak için ticari bir elektrik tabancasına müdahale etmiş.
"El Sepulturero" modificó una Taser comercial para nockear a sus víctimas. Calculé el voltaje y el amperaje, pero no cómo lo modificó para aumentar la corriente.
Zack Mezarcı'nın kullandığı elektrik tabancasını ve nasıl müdahale ettiğini buldu.
De acuerdo, Zack descubrió cómo utiliza "El Sepulturero" la Taser, y cómo fue modificada.
Elektrik silahım.
Mi taser.
Elektrik silahım kontrolden çıkıyor.
Mi taser de mano está fuera de control.
Arkada şok cihazı var.
Hay un Taser allá atrás.
Bir bayıltıcı mı?
Un taser? !
Bir Tazer silahından, 100,000 voltu verirseniz, saçınızdaki kırıkları göstermeyebilir, ama ana fikri verecektir.
Así que dispersa 100.000 voltios de una taser, y no será capaz de diagnosticar una fractura, pero tendrás la idea básica.
Bu bir şok tabancası.
Esto es una pistola taser.
Şok tabancası.
La pistola Taser.
Hayvan denetimden gelenler, onlardan kurtulmak için bir kaçına elektrik şoku uyguladılar.
Control de Animales tuvo que utilizar sus TASER para lograr que se apartasen.
- Elektroşok tabancası mı?
- ¿ Los taser?
Büyük ihtimal yedi suçlu avlamışlardır.
Aguanté una taser 7 veces.
Taser var, Mace var. Fena değil.
Bueno, tenemos armas de electrochoque y gases lacrimógenos.
- Mace ve Taser kullanıyorum. S... tir git.
- Te esperamos, maldito.
- Taser'ını çıkar.
- Saca tu arma de electrochoque.
- Taser'ını çıkar, Charles
- Tu maldita arma de electrochoque.
Arkadaşına söyle, kaybolma oyununa devam etsin. Bir daha da bensiz bir suç mahalinde boy gösterirsen şok tabancamın nasıl çalıştığını göstereceğim.
Dile a tu amigo que continúe desaparecido y si vuelves a una escena del crimen sin mí sabrás cómo funciona mi Taser.
İnana bana, dostum. Onu kendinden şok cihazıyla uzaklaştırmak zorunda kalacaksın.
Confía en mí, amigo, te la vas tener que separar con un arma Taser.
Galiba şok yedik.
Oh. Creo que fuimos atacados con una Taser ( N.T. :
- Elektrikli copları tam güce getirin.
- Quiero los rifles Táser cargados.
He bir de bilgin olsun, şu silahların üzerlerinde emniyetleri var.
Oh, y para tu información, los táser tienen un seguro.
Her seferinde aynı elektrik tabancası mı kullanılmış öğren.
Ve si utilizó el mismo Taser todas las ocasiones.
Ve bir psikiyatrist olmam elektroşok cihazını nasıl kullanacağımı bilmediğim anlamına gelmiyor.
Y sólo porque sea siquiatra, no pienses que no sé como usar ese táser.
Askeri şok tabancası, hızlı şarj.
Pistolas Táser militares, de rápida recarga.
Golf arabasını çalıştır ve şok tabancasını kap.
Uh-uh. Ve calentando el carrito de golf y trae el táser.
- Şok cihazı.
- Táser. - Perdone.