Tekme traduction Espagnol
2,330 traduction parallèle
Kıça-Tekme olmasaydı Kızıl Sis de olmazdı.
Sin Kick-Ass, no hay Niebla Roja.
Şerefsiz Kıça-Tekme depomu yakıp adamlarımı öldürdü, Gigante.
Ese hijo de puta de Kick-Ass incendió mi bodega y mató a mis hombres, Gigante.
Dur bir dakika, Kıça-Tekme mi?
Espere, espere. Más despacio. ¿ Kick-Ass?
Merak etmen gereken Kızıl Sis değil Kıça-Tekme.
No es Niebla Roja de quien tienes que preocuparte, sino de Kick-Ass.
Kıça-Tekme ineğin teki, baba.
Kick-Ass es sólo un tonto, papá.
- Evet, Kıça-Tekme'nin yüzünün ortaya çıkışını internete koymak iyi olur dedim.
Creí que sería bueno poner la revelación de Kick-Ass en Internet, ¿ de acuerdo?
Kıça-Tekme şehirdeki süper kahramanların sadece biz olmadığımızı söylemişti.
Pero Kick-Ass me dijo que no somos los únicos superhéroes en la ciudad.
Kıça-Tekme'yi arıyorlar sanıyordum.
Creí que buscaban a Kick-Ass.
Ben, Kıça-Tekme'yim.
Hola, soy Kick-Ass.
Ben, Kıça-Tekme'yim. Bana e-posta göndermişsin.
Soy Kick-Ass. ¿ Me escribiste?
- Neden Kıça-Tekme gibi giyindin?
¿ Por qué te disfrazaste de Kick-Ass?
- Çünkü Kıça-Tekme benim.
- Porque yo soy Kick-Ass.
Kızıl Sis mi yoksa Kıça-Tekme mi?
Entre Kick-Ass y Niebla Roja, ¿ quién crees que ganaría en una pelea?
- Bence, Kıça-Tekme daha sevimli.
No sé, pero me parece que Kick-Ass es más guapo.
Katie canım yanar diye endişeleniyor. O yüzden Kıça-Tekme günlerimin bittiğine dair ona söz verdim.
Katie se preocupaba de que saliera herido, así que le prometí que mis días como Kick-Ass habían terminado.
Bir Kıça-Tekme işi yapmam gerek.
Tengo que hacer algo de Kick-Ass.
Kıça-Tekme?
Ah, ¿ Kick-Ass?
- Kıça-Tekme.
- Kick-Ass...
Kıça-Tekme, özür dilerim.
Kick-Ass, lo siento.
Sana o işi yapanı getireceğime anlaşmıştık. Tek isteğim Kıça-Tekme'yi bırakman.
Teníamos un maldito trato de que te conseguiría al responsable y sólo te pido que dejes ir a Kick-Ass.
Kıça-Tekme'nin Suratı Açığa Çıkıyor
KICK-ASS DESENMASCARADO
Kendine Kıça-Tekme diyen New York'lu süper kahraman internet üzerinden tüm dünyaya canlı olarak gösterilmek üzere.
Una transmisión en la Internet del superhéroe de Nueva York que se hace llamar Kick-Ass está a punto de salir al aire en vivo.
Söylentilere göre bu Kıça-Tekme'nin vedası olacak ve kendisi suçlarla savaşmayı bıraktığını açıklayacak.
Dicen los rumores que será la aparición de despedida de Kick-Ass, y que anunciará su retiro de la lucha contra el crimen.
Şimdi, Koca Babacık ile Kıça-Tekme süper kahraman olmanın neden kötü bir fikir olduğunu sizlere gösterecekler.
Ahora, Papote y Kick-Ass nos ayudarán a mostrarles por qué ser héroe es mala idea.
Kıça-Tekme'nin baton'ları elimizde.
Nosotros tenemos algunas de las porras de Kick-Ass.
Dünyaya sunabileceğim en fazla şey iyi niyetlerim ve az da olsa gelişmiş bir tekme atma tekniğimdir.
Sólo había tenido para ofrecerle al mundo mis buenas intenciones y una cierta capacidad elevada para soportar golpizas.
Teşekkürler, Kıça-Tekme.
Gracias, Kick-Ass.
Kıça-Tekme ortadan kaybolmuştu ama unutulmamıştı.
Kick-Ass se había ido, pero no estaba olvidado.
Kafasına tekme atmalıydım.
Tenía que patear la cabeza.
Biri şu adamın kıçına tekme atmasa klimanın farkında olmayacak.
Ese tipo no sabría que es aire acondicionado así le dieran una patada en el culo.
Ayılar tekme atınca makine bedava içecek veriyordu.
Esta máquina da refrescos gratis cuando la patea un oso.
Suratına tekme attım. Bir kaç dişini tükürdü ve ayağa kalktı.
Lo patee en la cara.
Ortağım yüzüme çelik uçlu botla tekme attı.
Mi compañero me pateó con la puntera de metal.
Tekme
- Una patadita.
Ama bazen kıçına tekme yediğinde neyin gerçek olduğunu o zaman görürsün ve yapılması gerekenleri.
Pero a veces, cuando sufres un revés fuerte... descubres lo que es real... y lo que necesitas hacer.
Çinliye bir daha tekme kullanmamasını söyle.
Por favor, dígale al chino que no más patadas como estas.
Hakemlerin kararına göre bu maçta tekme kullanmak yasaklanmıştır.
De acuerdo a la decisión de los jueces. Las patadas están prohibidas en este encuentro.
Tekme yok! Diskalifiye olursun!
Una patada mas y serás descalificado.
İlk şansımız Herşeye tekme atacağız
¡ La primera parada! ¡ Tenemos que patearle el trasero a todos!
Sebepsiz yere kıçıma tekme yemek için takıma alınmadım.
No conseguí un puesto para que me echaran por nada.
Küçük kaltak hayalarıma tekme attı ve kaçmaya çalıştı.
La putica me dio una patada en las bolas, y luego se echó a correr.
Benimle kafa yapmak için mi? Düşmüşken bir tekme de sen atmak için mi?
Eso es triste.
Sıkı tekme atıyor
Ese niño tiene una buena pierna.
Öncelikle çenene bir tekme atacağım. Çeneni dört parçaya böleceğim.
Primero te patearé la barbilla y te romperé la mandíbula en cuatro.
Arabama tekme mi attın sen?
¿ Pateaste mi auto?
Birisini ne kadar iyi tanıdığını düşünürsen düşün aniden geri dönüp taşaklarına bir tekme atabilir.
No importa qué tan bien creas conocer a alguien aún así pueden dar la vuelta y patearte las bolas.
Bir sorunun mu var bununla? Tekme tokat dalsanız olmaz mıydı?
¿ No puedes solamente darnos una paliza o algo?
Bir tekme daha atarsan kendini daha sakat halde bulursun.
Vuelve a ponerme un pie encima y te dejaré rengo de nuevo.
- kıçına temiz bir tekme basabilirsin.
y hacerte daño en tu piecesito la próxima vez. Sigue.
- Uçan tekme yi öğreniyorum.
- Aprendo la patada de hacha. ¿ No puedo?
Ben ısınmak için burdayım, yumruk atmak, küçük bir tekme, bi te-tekme...
Vine a calentar, y a tirar unos golpes. Patada baja, patada ki...