English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ T ] / Tercüme

Tercüme traduction Espagnol

1,258 traduction parallèle
Tercüme edilmiş metin olmadan da, Thesulah küreleri işe yaramaz. - Biliyorum.
Y sin un texto traducido, la esfera de Thesulah no sirve.
Bunu tercüme edebilirim.
Puedo traducir.
Beni işittin mi yoksa senin için tercüme edeyim mi?
¿ Me oíste o tengo que traducírtelo?
Mesajınızı tercüme edemiyoruz, ama lütfen şunu anlayınız ki, bizler barışsever bir ırkız, ve sizi incitme niyetimiz yok.
No podemos interpretar su mensaje pero por favor traten de entender. Estamos en una misión pacífica y no representamos amenaza.
bakalım bunu tercüme edebilecek miyim...
a ver si puedo traducir esto.
Dışarıda dur, böylece Şef, Irak kıç haritasını tercüme edebilsin.
Quédate fuera mientras Chief traduce el mapa del culo.
Sanırım bunu tercüme edebilirim.
Creo que se lo puedo traducir.
Mary, lütfen söylediklerimi tercüme et.
Oh, Mary, tradúceme eso, por favor.
Bilmediğin bir şeyi, nasıl tercüme edebiliyorsun?
¿ Cómo puedes traducir algo si no tienes idea de lo que es?
Sözcükleri tercüme ederim, konuyu değil.
Traduzco palabras, no su significado.
Ben 15 tanesini tercüme ettim.
He ayudado a traducir como 15.
İIkenin yazılı olduğu belgeyi tercüme eden. Arami diliyle yazılmıştı.
Estaba enteramente escrito en Arameo.
Yeni belgeyi tercüme ediyorduk.
Nosotros tradujimos el nuevo evangelio.
Hala tercüme edecek birini bulmaya çalışıyorlar.
Aún están buscando un traductor.
Lütfen evrensel tercüme cihazınızı anladığınız dile ayarlayın.
Por favor ajuste su traductor al lenguaje de su comprensión.
Lütfen evrensel tercüme cihazınızın ayarıyla oynamayın.
Por favor no ajuste su traductor universal.
Lütfen evrensel tercüme cihazınızı kapatın ve kendi adetinize göre çiftleşin.
Por favor apaguen su traductor universal... y apareese de acuerdo a sus propias costumbres
Teb, tercüme devresini aç.
Teb, golpea el circuito traductor.
Tercüme edin.
Tradúzcale.
Ben tercüme edeyim...
Iré traduciendo.
Burada bunu tercüme edebilecek tek kişi sensin.
Eres el único que puede traducirlo.
- Tercüme edebilir misin?
¿ Puedes traducirlo?
Sizin tarafta olup bana durumu tercüme edecek birine ihtiyacım var.
Necesito un traductor del idioma masculino.
Artık kimse haritayı tercüme edemeyecek.
Ya nadie podrá traducir nunca el mapa.
Çünkü yakalananlardan birinin iletişim cihazını tercüme ettim.
Porque intercepté y traduje una de sus recientes transmisiones.
Bizi oraya O götürebilir ama, bulduğumuz şeyleri tercüme etmek için size ihtiyacımız var.
Él puede llevarnos, pero lo necesito a usted como traductor.
Mikroplarım bunu yanlış tercüme etmiş olmalı.
Mis microbios han debido de traducirlo mal.
Pilot tercüme etmeden anlayabilir misin onu da bilmiyorum... ama biz asla seni yada bebeğini incitmeyiz.
Nni siquiera se si puedes... entenderme sin la traduccion del Piloto. Pero nosotros... nunca te hariamos daño... a ti o a tu bebé.
Çeviri matrisim tercüme ediyor.
Mi matriz traductora lo interpreta.
Bir tanesini tercüme etmeye çalışayım, O'Neill.
Intentaré traducir uno de ellos, O'Neill.
Umalım ki, Rusça'ya da bu şekilde tercüme edilsin.
Esperemos que eso sea entendido por los Rusos como nosotros deseamos.
Kasetin dışındaki yazıyı tercüme edebilir misiniz lütfen? Birleşik Devletlere karşı İslam'i Cihad çağrısı. ": ("
"Declaración de la Yihad Islámica contra los Estados Unidos"
- Bu kasette duyduklarınızı mahkeme için tercüme edebilir misiniz lütfen?
¿ Podría traducir para el tribunal lo que oiga en esta cinta?
Tercüme et onlara.
Diles lo que te dije.
Bir gringo tercüme etmiştir. İş bulamayan, vatandaşlıktan çıkarılmış bir Amerikalı tarafından.
Fueron traducidas por un gringo un exilado que no podía conseguir trabajo en este país.
Sonra bir Japon onu kontrol edip, tekrar tercüme etti.
Luego un japonés tradujo la traducción solo para estar seguros.
Bunu tercüme et.
Traducir este.
- Tercüme memuru!
- Intérprete militar.
Çinli. 28. Tercüme memuru.
28 años, intérprete militar.
Tercüme et, Dong.
¡ Dong, traduce!
Şunu tercüme eder misin?
¿ Traduje bien?
Şimdi de mönüleri tercüme ediyor.
Y ahora también traduce menúes.
- Tercüme et!
¡ Tradúceselo!
Çünkü çoçuksu fikirlerini bitirecek. Dışarı çıkamayacak, sen de onu bir yere götürmeyeceksin. Onu kaldırmayacaksın ve bunu tercüme etmeyeceksin.
Para que su cabeza infantil comprenda que no va a salir, que tu no lo vas a sacar, que no va a salir de ninguna manera, tradúceselo.
Tercüme, lütfen?
¿ Traducción, por favor?
Peki, onları tercüme etmeye çalışacağım.
- Pues... me pondré a traducirlo.
Çocuklar? Önce bunu tercüme etmek isteyebilirsiniz.
Muchachos, primero, traduzcan esto.
Metnin bir kısmını tercüme ettim.
Traduje parte del texto.
- Tercüme edebilir misin?
- ¿ Puedes traducir algo?
- Tercüme?
Traduce eso.
Bu doğru bir tercüme değil.
Esa no es una traducción apropiada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]