Thomson traduction Espagnol
155 traduction parallèle
Zeb de bana, Thomson'ların değirmeninde yapılacak olan danstan bahsediyordu. Evet.
Zeb decía que va a dar un baile en el molino de Thompson.
Thomson.
Thomson.
Burada yatan Onbaşı Herbert Thomson seri numarası sıfır-bir - iki-üç-dört-beş-altı-yedi.
Aquí yace el cabo Herbert Thomson con placa n % 0-1-2-3-4-5-6-7.
Haydi, Thomson.
Vamos, Thomson.
Thomson denilen herif nerde?
¿ No iban a ayudar a Thomson?
Thomson!
¡ Thomson!
Thomson, çık dışarı.
Thomson, salga de ahí.
Adamlarımdan biri geri gelmedi thomson.
He venido a hablar de mi hombre.
Son zamanlarda çok adamımı kaybettim, Thomson.
Ha asesinado a demasiados hombre buenos, Thomson.
Thomson çok dayanıksız çıktı, değil mi?
Parece que Thomson no se merecía una oportunidad...
Bizi korusun diye Thomson'u tuttuk, ama kaçtı.
Confiamos en Thomson y salió corriendo.
Gelen, ikinci bir Thomson mu olacak?
¿ Y qué hará? ¿ Mandarnos otro Thomson?
İşte, onları bir Thomson Gazeli'nin peşine düşmüşken izliyoruz.
Aquí las vemos tras la comida. Una gacela de Thomson.
Bay Thompson, ahududuyla bana saldırın.
- Thomson. - Sr. Thompson. Atáqueme con la mora.
Bir çift babun, bir ceylanı öldürüp, yedi.
Un par de monos mataron una gacela de Thomson y se la comieron.
Bak bu Thomson lara ait bir ağ-günlüğü.
No estamos cambiando nuestro nombre Este es un registro de la gente Thompson
Evet. Thompson'ın eski evi.
Sí, la antigua casa de los Thomson.
Thomson ve Thompson!
¡ Hernández y Fernández!
Biz Thomson ve Thompson değiliz.
Disculpe, por favor. No somos Hernández y Fernández.
Ben "Thomson" p olmadan!
¡ Y Hernández, con "H"!
- Thomson'ın sken sonuçları, lütfen.
- Quiero los resultados de la ecografía.
Diğerlerini ise 1944 yılında dilbilimci Yuri Knorosof Maya yazıtları üzerinde ses bilgisi olduğunu bulduğunda, Eric Thomson çözmeyi başardı.
Eric Thomson resolvió otras en 1944 mientras que el lingúista Yuri Knorosof descubrió la fonética en la escritura Maya.
Bobby Thomson!
iBobby Thomson!
Evet, Thomson Fransız bankası.
Sí, es Thomson French.
Bay Morrel, çalıştığınız Thomson Fransız bankasından geliyorum...
Señor Morrel, el banco Thomson French con quien hace negocios...
Thomson Fransız bankasına olan borcum Onları iflas ettirmez.
Lo que debo le a Thompson French no nos hundirá.
The Edison Company, Thomson-Houston Company hepsi bir araya geldiler ve 1892 yılında General Electric Company'yi kurdular.
La empresa de Edison y la empresa Thomson-Houston se fusionaron y formaron la General Electric Company en 1892.
Thomson Gölü'ne balık avlamaya gitmek üzereydim. Ve koşarak gelip bana bu vahşi hikayeyi anlattı.
Estaba a punto de irme al lago Thompson a pescar cuando apareció corriendo con esta historia.
İşte Thomson geliyor.
Ahí viene Thompson.
Gece, Memur Thomson'ın anlattığı güvenlik tavsiyeleri ve harekat planıyla sona erdi.
La noche terminó con el agente Thompson ofreciendo consejos sobre seguridad y un plan de acción.
Karışık sinyaller vermeyen biri vardı. Şu seksi polis Thomson.
Yo te diré quién no te enviaba señales contradictorias el sexy agente Thompson.
Tamam, küçük bir tatlılık yapıp şuradaki pastayı Thomson'lara götürür müsün?
¿ Bueno, podrías ser tan amable de llevarles a los Thomsons la tarta que está ahí?
Iris Thomson.
Iris Thomson.
Geçen akşam 39 yaşındaki Annie Stuart da saldırıya uğradı Thompson'un evinden çalınan tüfekle başına vurularak öldürülmüş.
Anoche, Annie Stuart, 39 años, la pillaron por sorpresa, Y al parecer la mataron a golpes en casa con la escopeta de Thomson.
- John Tompson olmadı mı?
¿ Y John Thomson de "Cold Feet"?
[Hunter S. Thomson] Bir düşüneyim, aklıma getirdiği ilk kelime'Rezalet'.
- Bueno veamos,'vergüenza'es una palabra que me viene a cabeza.
O halde, düşüncenizi böyle ifade etmeniz, Bay Hunter S. Thomson, farklı görüşleri seslendirmek için yeterli alan bulunmadığı anlamına mı geliyor?
- Entonces ¿ está diciendo que no hay lugar para voces disidentes?
Burası J.J. Thomson'ın elektronu keşfettiği ve Rutherford'un atomu parçaladığı yer.
Aquí es donde J. J. Thomson descubrió el electrón. Y donde Rutherford dividió el átomo.
Thomson ceylanı.
La gacela de Thomson.
Kimi dövmek istersin? Büyük, tüylü, gümüş sırtlı bir gorili mi? Yoksa bir ceylanı mı?
¿ Con quién preferirías luchar y tener una oportunidad de ganar un enorme y gordo gorila peludo... o una gacela Thomson?
Thomson'ın bu işte bana ihtiyacı yok.
Thomson no me necesita en esto.
Yazılarında her zaman "rock and roll ruhu içinizde patlasın" göndermeleri Dolores Thomson ile sonuncu Stooge iç içe gibi Tanrı hepimize gıcık oluyor gibi göndermeler.
Tus textos siempre han tenido... esa energía de "rock n roll en tu cara". Dolores Thomson encontró a los últimos Stooges. "Dios nos odia".
Karşında Thomson makineli tüfeği.
Te daré la ametralladora Thompson.
Dr. Thompson, hemen buraya gelmelisiniz.
Dr. Thomson, tiene que venir ahora mismo.
Ve Rita Thompson, Rolling Stone. - Mükemmel.
Y Rita Thomson, Rolling Stone.
Afrika geyiği, Afrika'nın en büyüğü ve onlar da yarım milyondan fazla olarak bu kalabalığa katıldılar.
El Eland, el más grande de África. Además se reúnen más de medio millón de gacelas Thomson y Grant.
Ben burada Thomson'da çalışıyorum Jacques benim patronum.
Trabajo aqu � en Mosc �, para la Thomsons. Jacques es mi jefe.
Thomson'daki bütün çalışanların casus olduğunu mu düşünüyorsun?
� Qu � piensas, qu � son todos esp � as en Thomson?
Kimsin sen? Hunter S. Thomson falan mı?
¿ Acaso eres Hunter S. Thompson?
Bugünün iş görüşmesi Thomson Fulworth'de şirket stratejik planlaması ile ilgili bir destek pozisyonu için.
La entrevista de hoy es para un puesto de apoyo... en planificación estratégica corporativa en Thompson Fulworth.
Madam Thomson.
Señora Thomson.