Tiburon traduction Espagnol
93 traduction parallèle
Tiburon'da kabilelerin vücut kimyalarıyla deney yapan Zora.
Zora, quien experimentó con la química corporal de las tribus de Tiburón.
- Liderleri Dr. Sevrin... Tiburon'da akustik, iletişim ve elektronik dallarında dahi bir araştırmacı mühendis. - Onların lideri mi?
- Su líder, el Dr. Sevrin...
Kuzeybatıda köpekbalığı var!
Aleta de tiburon a las 10 en punto!
Ahmak herif, nasıl dalarsın koskoca beyaz köpekbalığının..
es usted un imbecil... bucear cuando hay un tiburon...
Balina köpekbalığının iki misli olduğuna göre iki misli.
bueno si la orca es lo doble que el tiburon habra que aumentar la dosis.
Hatta tavsiye edebileceğim alternatif yayınları bile bulabilirdim. ... Mesela The Tiburon Lark ve The Santa Monica Breeze gibi.
Es decir, podría sugerirte periódicos alternativos cómo... el Tiburon Lark y el Santa Mónica Breeze.
Köpekbalığı!
Un tiburon!
'Tek ve başka yerde olmayan bu tutsağı görme şansına sahipsiniz.'
Es el unico tiburon blanco en cautiverio.
Bu Tiburon Mendez'den.
Esto es del Tiburón Méndez.
O insanlar Tiburon Mendez adına saygı duymuyor.
Esa gente... no respeta el nombre del Tiburón Méndez.
Tiburon Mendez, Durango'da.
El Tiburón Méndez está en Durango.
Mauro, Tiburon Mendez'in karısını aradığını söyledi.
Mauro dice que busca a la esposa del Tiburón Méndez.
Tiburon Mendez'in bulaştırdığı bir işte yakalandı ve öldürüldü.
Ella se involucró en... algún negocio relacionado con el Tiburón Méndez... y la mataron.
Tiburon Mendez çok insanın canını yaktı.
Tiburon Méndez ha sido duro con mucha gente.
Köpekbalığı servise hazır.
El tiburon esta servido.
Köpekbalığı etine bayılırım.
Me vuelve loco la carne de tiburon.
Köpekbalığı bifteğiniz efendim.
Su filete de tiburon, señor.
- Problem yok. Köpekbalığı saldırısı.
- Esta todo bien... un ataque de tiburon.
- Gözünü köpekbalığı mı yedi?
- ¿ Un tiburon se comio tu ojo?
Okyanusun ortasında köpekbalığı açıkça kazanır.
En el mar, ganaria el tiburon.
Köpekbalığı ne kadar büyük?
- Y que tan grande es el tiburon?
Çünkü, Stanford Üniversitesi'nde araştırmasını yaptılar köpekbalığı kolayca kazandı.
Investigacion en Stanford. El tiburon ganó facilmente.
Köpekbalığı için tasmayı hiç duymadım.
De ninguna correa para tiburon
Dün, iki koruma görevlisi kaçırıldı Kuzey Amerika Elçiliğinden, Tiburon adındaki bir terörist grup tarafından.
Ayer fueron secuestrados dos infantes de Marina... de una embajada sudamericana por un grupo terrorista llamado Tiburón.
Köpekbalığı ısırıklarına karşı korumak için.
Para defenderlo de las mordidas de un tiburon.
Tiburon Tamirhanesi Batı 26. Cadde No : 546 28 Eylül Salı.
TALLER MECÁNICO TIBURÓN MARTES 28 DE SEPTIEMBRE
Bilirsiniz... Aslında insanlar köpekbalıklarından çok daha tehlikelidir. O yüzden onlarda bize karşı.
Usted sabe los humanos son mucho más peligrosos para el tiburon que ellos para nosotros
Geceleri köpekbalıkları karmaşık titreşim ve elektro iletkenlik duyuları ile en iyisini sergilerler.
Por la noche los sofisticados sentidos de vibración y electroconductividad del tiburon les sirven mejor
Okinawa'dayız, ve birazdan balina köpekbalıklarıyla yüzmeye gideceğiz ama önce... gidip asılmamız gerekiyor.
Y vamos a bucear con Ballenas Tiburon Pero primero... Necesitamos un "trabajo manual"
- Oh, köpek balığı yedi.
- Oh, un tiburon se la comio..
Jaws 3'ü seyrettim.
Vi "Tiburon 3".
- Hatırlamanızı beklemiyordum... ama beş yıl önce Tiburon'daki IME konferansında karşılaşmıştık.
No esperaba que me recordara pero nos conocimos brevemente hace 5 años en la conferencia de la IME en Tiburón.
Oh, evet ben "jaws" olduğunu sandım.
Oh, si, estaba pensando en "Tiburon."
aah, benim jawsıma bak!
aah, Mirenme en Tiburon!
"Jaws" işini böyle aldı.
Asi fue como consiguio el trabajo para "tiburon".
Bana inanmıyorsanız gidin ve sizi yiyip yemeyeceğini kendiniz görün. Hayır, değiller...
Si no me crees, ve a ver al tiburon, a ver si te comería o no
Köpekbalıkları değil mi?
- No, el tiburon no es... - No, el tiburon no es...
Taylor'ın süper büyük kalbi var ve süper affedici ama ortalıkta köpekbalığı gibi dolanan bir Fransız var.
Taylor tiene un super corazon, y ella sabe perdonar, pero, uh, hay un frances circulando como un tiburon blanco.
Ben, Montauk'da 36 kiloluk köpekbalığı yakaladım. Hamtons'da.
Yo atrape un tiburon de 35 kilos em Montauk, cerca de Hamptons
Daikōdan no —
Bomba de Super Tiburon ~
Ben bir bowling ustasıyım, bayan.
Soy un tiburon de los bolos.
Tiburon'a gidiyoruz çünkü annenin bir resminin arkasında bu şehrin adı yazıyor, öyle mi?
¿ Quieres que vayamos a Tiburón porque tu mamá tenía una foto con el nombre de esa ciudad atrás?
Diyorlar ki, Jack Palance Tiburon'a geliyormuş ve yanında zenci bir kadın getiriyormuş.
Dicen que Jack Palance viene a Tiburón y que traerá a una negra con él
Asıl trajik olan, babanın zamanında Ortoli'yi belirleyecek tiburon bezi teknolojisinin olmaması.
La verdadera tragedia aquí es que la tecnología tiburónica de hisopado no existía para detectar Ortoli en la época de tu padre.
- Koca bir dilbalığı bile yok.
- nada, nisiquiera un gran tiburon!
Otur!
¿ Un tiburon?
Bunu annesi yaptı.
¿ La madre del tiburon?
Luther "Shark" Lavay.
Luther "Tiburôn" Lavay.
Test Köpekbalığı Kaçtı
TIBURON DE INVESTIGACION ESCAPA
Tribune, Kansas!
Tiburon, Kansas.
Tiburon.
Tiburón Deborah...