Tito traduction Espagnol
941 traduction parallèle
- Tito Galli, İtalyan Tenör, Dona Sol'un bi arkadaşı.
Tito Galli, el tenor italiano, es un amigo de Doña Sol.
Lütfen Tito'ya açıklayın.
Por favor, explíquele a Tito.
Aşkı sana burada ilk kez Çirkin Tito tattıracak!
Tito el Bruto hará las delicias de tu primera vez.
Haydi üstünü çıkar. Olmaz bırak beni.
Tito, quítate la camiseta.
Tito, gerilimi azaltmanı istiyorum.
Tito, necesito que arregles el ambiente.
Zamanı gelince Tito'yla da hesaplaşacağız.
Trataremos con Tito cuando llegue el momento.
" Günler yine başlayacak, yine sona erecek, Titus Bérénice'yi bir daha asla göremeyecek...
Que el día recomience y que el día termine... Sin que jamás Tito pueda ver a Berenice.
Çok yaşa yoldaş Tito!
¡ viva el camarada Tito!
Siz, albay Kränzer, tümeniniz ve Ustaşalarla birlikte doğruca Tito'nun devletinin tam merkezine hücum edeceksiniz.
, el coronel Krzer, huelga con la división y con el de los Ustashas terminarán 40 norte 00 : 03 : 06.680 - - 00 : 03 : 09.558 directamente en el centro de estado de Tito. según tengo entendido, el Sr. general.
Tito yaralılarının birkaç binini kurtarmak istiyorsa, dört cephede birden kendini savunmak zorunda kalacak.
Tito tendrá que defenderse de cuatro líneas del frente, 46 00 : 03 : 26.000 - - 00 : 03 : 29.709 si desea guardar varios mil heridos. es por eso que intentarán mantener su posición.
Yakında, Tito'nun kafası ayaklarımın önüne düşecek.
pronto Tito de cabeza va a caer a mis pies.
Karargâhın ve yoldaş Tito'nun emriyle, tümenim ve Ivan'a bağlı tugayla cenahlarımızı koruyan, çarpışmaya hazır tümenlerin desteğiyle Prozor şehrine doğru gideceğiz.
por orden de la sede y el camarada Tito mi división y su autoestima depende de Iván, 197 brigada 00 : 23 : 34.240 - - 00 : 23 : 37.630 con la asistencia de la sorprendente divisiones que están cubriendo nuestro flancos, 198 00 : 23 : 38.080 - - 00 : 23 : 40.514 que vamos a pasar a la ciudad de Prozor. Stevo, usted permanecerá en el norte y defender el hospital central y la población.
- TITO
TITO
Çünkü Konjic'de, Tito'nun şansı yaver gitmemişti, Jablanica köprüsüne yöneliyor.
porque Tito no ha tenido ninguna suerte de Konjic, hacia el puente Jablanica.
Ve burada, Tito kalan partizanlarla yanyana savaşıyor olacak.
y aquí Tito estará luchando, junto con el resto de los partisanos.
Ivan, Tito emirleri bunun için verdi.
Ivan, Tito dio órdenes para ello.
Tito kuzeye, Bosna'ya gitmek istiyor.
Tito quiere ir al norte, en Bosnia.
1950'den beri, Tito kliği çesitli kararname ve kanunlar çikartti bunlar fabrikalarda isçilerin ozerkliğini içeriyordu, madenler, medya, ticaret, tarim, kamu isleri ve diğer tum devlet isletmeleri.
Desde 1 950, la camarilla de Tito... ha promulgado una serie de leyes y de decretos... que llevan a la aplicación de la autogestión obrera... en las fábricas, las minas, las comunicaciones... el comercio, la agricultura, los servicios públicos... y todas las otras empresas del Estado.
Tum bu sonuçlardan oturu Tito kliği tarafindan izlenen "isçi ozyonetimi" sistemi kamu kurumlarini sosyalist ekonominin yorungesinin disina çikardi. Bu fenomenin baslica semptomlari :
Por todas estas razones... la autogestión obrera aplicada por la camarilla de Tito... ha supuesto que las empresas públicas... se hayan separado de la órbita de la economía socialista.
Rus modelini örnek almaya yanaşmayan Tito'ya da güvenmez.
Desconfía de Tito, que se niega a adoptar el modelo socialista ruso.
Tito'nun emperyalist bir casus olduğu ilan edilir.
Entonces Tito es proclamado agente del imperialismo.
Tito'nun bir bakanıdır.
Es ministro de Tito.
Halk demokrasisiyle yönetilen yerlere sık sık gidiyordum. Polonya'da Domoulka'yla Yugoslavya'da Tito ve faşistleriyle Macaristan'da Rajk'la ve Bulgaristan'da Kosto'yla temaslarım oluyordu.
Él viajaba a menudo a las democracias populares y tenía contactos aquí conmigo, con Gomulka en Polonia en Yugoslavia con Tito y sus fascistas,... en Hungría con Rajk, en Bulgaria con Kosto.
Komplocular ve yöneticileri Parti'de ve Devletimizde önemli görevlere yükselmiş olsalar dahi Yugoslavya'daki Tito misali başarılı olamamışlar ne iktidara gelebilmiş, ne de menfur emellerine ulaşabilmişlerdir.
Aunque los conspiradores y su jefe hayan edificado posiciones importantes en el Partido y el Estado, no lograron, como Tito en Yugoslavia, usurpar el poder ni alcanzar su meta criminal.
1948'de, Stalin'e yazılan 2.000, Lenin'e yazılan 50 ve Togliatti'ye yazılan 1.000 övgü mektubu yok edildi. - Tito'ya da 30 tane.
En 1948, fueron borradas 2.000 alabanzas escritas a Stalin 50 a Lenin y 1.000 a Togliatti.
Eski salonları satın alıp geleceğin sirklerini kurmak istiyor. Adı'Le Cirque du Futur'olacak ve Gigli and Tito Schipa orada şarkı söyleyecek.
Quiere comprar los viejos mercados... y construir el circo del futuro, con domadores cantantes se llamará el Circo del Futuro.
# Tito'nun ameleleri # #
Los obreros héroes de Tito
Şimdi şu salak Meredith Merridew Titus Andronicus performansım hakkında neler yazmış bir bakalım.
Bien, a ver qué dijo el cretino del Sr. Meredith Merridew sobre mi Tito Andrónico :
Titus Andronicus.
Es Tito Andrónico.
Titus Andronicus oyununda, Kraliçe Tamora'nın öz çocuklarını pasta zannedip yediği sahneyi hatırlıyor musun?
Recuerda, monsieur, como en Tito Andrónico... le sirven a la reina Tamora un pastel hecho con sus propios hijos.
Titus Andronicus performansım... "Bu senin tabağın, Meredith Merridew."
Mi Tito Andrónico. "Aquí tiene su manjar, Meredith Merridew".
Romanya teslim olmuş Bulgaristan istilâ edilmiş Yunanistan koparılmış ve Yugoslavya'da, Tito'nun partizanlarıyla bağlantı tesis edilmişti.
Rumania había capitulado, Bulgaria había sido invadida, Grecia cortó muchas veces, y un enlace en marcha eftected con los partisanos de Tito en Yugoslavia.
Beni son görüşlerinden bu yana yıllar geçti. Ve ben de iyi bir oyuncuyum.
No, hace muchos años que no me ven y yo soy un gran actor, Tito.
Eğer kız kardeşin bunu bilseydi!
Tito me ha escrito diciendo que ha conseguido reunirlos.
Tito bana kardeşlerimizi toplantıya çağırmanın uygun olduğunu yazdı.
Que Tito siempre ha estado enamorado de mí, el santo. ¿ Sabes qué he descubierto? Han llegado noticias del sur de que hay revueltas... entre los campesinos por el cólera.
Onun hakkında konuşmayacağımıza yemin etmiştik.
El domingo llegarán Tito y los hermanos. Nos iremos con ellos.
"Burada herkes beni seviyor" "ve kendimi iyi hissediyorum." "Tito, sevgili Tito.." "Artık inancım kalmadı..."
Tito, amigo mío, he perdido la fe, y no puedes intentar consolarme... porque soy yo quien siente pena por ti.
Tito para, silahlar ve harekat dışında bir şey konuşmuyor.
Tito habla de dinero, de expediciones, de armas.
Tito'nun düşünmeye cesaret edemediği şeyi sen çoktan anladın. Ya hep çok erken geldik.. ya da hep geç kaldık..
Que nosotros hemos llegado tarde... o demasiado pronto, y te has rebelado.
Tito nerde?
- ¿ Dónde está Tito?
Beni Tito'ya götürün!
Llévame con él.
Devrimin kaderi tehlikeye düşse de uluslarımızın kardeşliği ve beraberliği bu topraklarda galip geldi. - Tito
La suerte de la revolución estaba en juego, 4 00 : 00 : 09.240 - - 00 : 00 : 12.676 y aquí la fraternidad y de la unidad de nuestras naciones. ( Tito ) 5 00 : 00 : 16.800 - - 00 : 00 : 19.997 a comienzos de 1943 en la república de partisanos.
Tito kuzeye dönüyor olmalı.
Tito debe regresar al norte.
Kränzer'e, bunun son fırsatı olduğunu söyle.
Tito, directamente en sus manos.
Durumumuz çok kötü görünüyor, ama durumu asıl kötü olan Tito'nun kendisi.
Parece que estamos en una posición dura, 872 02 : 05 : 26.640 - - 02 : 05 : 29.757 pero Tito es en realidad el de la problemática.
Tito her zaman bana aşıktı.. Bir aziz gibi!
Este es el momento para... la expedición, ¿ tú que opinas?
Tito ve kardeşlerimiz geliyor.
¿ Por qué habéis venido a buscarme?
"Beni teselli de edemezsin" "Çünkü şimdi sana acıyorum."
Tú no vives, Tito.
"Sen yaşamıyorsun, Tito."
Sobrevives a algo que hace tiempo que se acabó y que quizá volverá... cuando tú y yo seamos viejos.
" 10'a kadar sayıyorum..
¡ Tito! ¡ Tito!
ve Tito bildirimizi onların lehçesinden okumaya çalıştı,
Tito ha leído la proclama, nuestra proclama.