Tk traduction Espagnol
623 traduction parallèle
- Sen de çıtkırıldım Mike'a benziyorsun.
- Ahora eres como el marica de Mike.
Bu mekandan sıtkım sıyrıldı!
Estoy harta de este antro.
Fazla çıtkırıldımsınız.
Es tan frágil.
- Çıtkırıldım mı?
- ¿ Frágil?
Sonra bana fazla çıtkırıldım olduğumu söyledin... ama ben hala koltuğunun altında satmak istediğin bir şey olduğunu düşündüm.
Entonces me acusaste de ser frágil, pero aún pensaba, tiene algo bajo la manga que quiere vender.
İlk yağmur damlasında üzülen ve şimşek çaktığında saklanan... iki çıtkırıldım ortağım var.
Tengo dos compañeros muy finos que se asustan si llovizna... y se esconden en el armario cuando hay tormenta.
Çıtkırıldım ve titrek.
Tímido y siempre temblando.
Bu çıtkırıldımlar Alman kurşunlarına göğüs germeyeceklerse, Fransız kurşunları ile tanışacaklar.
¡ Si esos cobardes temen el fuego alemán, probarán el francés!
Çıtkırıldım olacak.
Una buena idea.
Çıtkırıldım bir baron.
Un barón refinado.
Çıtkırıldım ellerinle mi?
¿ Con tus manos frágiles?
Bıkmaktan ve bezmekten sıtkım sıyrıldı.
Estoy ya más que harto.
Benim Virginia hanımefendisi, çıtkırıldım karım bir fahişe gibi kullanılıyor!
¡ La mosquita muerta de mi esposa educada en Virginia sirve de puta!
O çıtkırıldım tavırlar bir şeylerin üstünü örtmek için.
Toda esa afectación refinada es obviamente un encubrimiento.
Bu uzun yarışı nasıl kazanacak, çıtkırıldım bir atla mı?
¿ Cómo piensa ganar una carrera de 1.000 km, sentado en un sello?
TK-421, neden nöbet yerinde değilsin?
TK-421, ¿ por qué no está en su puesto?
TK-421, beni duyuyor musun?
TK-421, ¿ me recibe?
Ben iyiyim. Allah'tan çıtkırıldım biri değilim!
Estoy bien, no soy de porcelana.
Tanrım, aramızdaki tk yakınlık penisimi kaIdırıp onu yalaman.
Cristo, el único contacto que tuvimos hasta ahora es que me sostuviste mi pene y engrasaste alrededor.
Masa başı çıtkırıldımı olmandan önce.
Antes de convertirte en un cagatintas mariquita.
Masa başı çıtkırıldımı.
Cagatintas mariquita.
- Masa başı çıtkırıldımı.
- Cagatintas mariquita...
Çıtkırıldım!
Enclenque.
Çok çıtkırıldımdı ama çok zekiydi.
Un perfecto Dandy, pero increíblemente inteligente.
Senin zavallı erkekliğin çok çıtkırıldım vaziyette, bununla yüzleşemiyorsun. Bu yüzden Bayan Botsky ile çıkıyorsun.
Tu lastimosa masculinidad es tan frágil que no soportas la confrontación, y por eso te largas con la Srta. Botsky.
Bu lanet sistemden sıtkım sıyrıldı!
Estoy hasta los huevos de soportar este sistema!
Nerde o çıtkırıldım kovboy oyuncağı?
¿ Dónde está... ese vaquero blandengue?
Yani, burada gördüğün bu sistemdeki... TK dört yüz yirmi birden iki bas sesi alırsın.
Puede conseguir el doble de bajos con el TK 421 y este sistema.
Ama tabii TK dört yüz yirmi bir taktırdım.
Claro que modificado con el TK 421.
Bunları benim ağzımdan duymak var, bir de TK dört yüz yirmi birden dinlemek var.
Una cosa es oírmelo a mí, y otra oírselo al TK 421.
Değil mi? Eğer bu şekilde alırsan, TK dört yüz yirmi birde olduğu gibi çalmaz.
Pero si lo compra tal como está, no sonará así, porque no tiene el TK 421.
* Dinlemiyor musun, seni çıtkırıldım?
¿ No me oyes, gallina?
Bu TK, Bay Berret. Size iyi bakacak.
- EI Io va a cuidar.
- Hayır, TK bırak onu.
- Lo siento.
- Daha iyi bir fikrin var mı? - Hayır TK.
¿ Tienes una mejor idea?
- TK, çağrı cihazını ver.
Dame tu beeper.
TK'le ben şu köstebek konusunda konuştuk.
TK y yo hemos discutido esta nocion de un informante.
TK'nin dediği gibi. Dışarıda deli gibi kar yağıyordu.
Estaba ardiendo afuera, tan caliente.
- Bu da ne demek şimdi? Haydi TK, sor.
¿ Que diablos quieres decir con eso?
- Haydi TK. - Neyi soracak?
Anda, TK.
- TK. Kapa çeneni.
- callate.
Bu konuda çok çeşitli teoriler ortaya atıldı.
El Sheriff TK Dinbar de Camden, Carolina del Norte, ha dicho :
Amma çıtkırıldımsınız!
De que hablas.
Çıtkırıldım ateşi mi?
¿ Antifiebre?
tk tarafından rip edildi. 13 / 03 / 2006
Qué fea gorra, Harry.
Bu kez gerçekten sıtkım sıyrıldı.
Esta vez sí que no puedo más.
Sen çıtkırıldım bir kızsın.
Eres una mujer débil.
TK neden sakinleştirici vermedin?
Pense que Ie habias dado algo.
- Durumu nasıl TK?
- ¿ Como esta? - Esta bien.
- TK, sana bir şey sorabilir miyim?
¿ Te puedo preguntar algo?
Paskalya'ydı lra.
Era el dia del trabajo, como dijo TK.