Topper traduction Espagnol
160 traduction parallèle
- Hadi, Topper!
- ¡ Vamos, Topper!
Hadi, Topper.
Vamos, Topper.
- Bay Topper, siz süreyi tutun.
Sr. Topper, lleva la cuenta.
Topper Harley?
¿ Topper Harley?
Sen en iyilerin en iyisisin, Topper.
Usted es el mejor de los mejores, Topper.
Nasıl gidiyor?
¿ Qué tal? - Topper.
- Topper. Asıl adam.
El número uno.
Sen Topper Harley'sin, değil mi?
Tú eres Topper Harley, ¿ no?
- Topper Harley.
- Topper Harley.
Şimdi ne kadar alçaktan uçabileceğinizi görmek istiyorum.
Quiero ver como vuelan bajo. Topper, Kent, ustedes primero.
Topper, Kent, ilk siz. - Bana ne yapabileceğinizi gösterin.
- A ver qué pueden hacer.
Topper, bu başarı Buzz Harley'indi.
Topper, te comportas como Buzz Harley.
Topper!
¡ Topper!
Topper, ayrılman için bilgi verilmedi.
Topper, ¡ nadie te autorizó dejarla formación!
Bırak gitsin, Topper.
Déjalo, Topper. El Rey se fue.
Amiral Benson hakkında bir şey söyleyemem, ama Topper Harley ellerimizin arasında.
No entiendo al almirante Benson, pero Topper Harley nos será útil.
Buzz'ın adını ne zaman ağzıma alsam Topper gidiyor.
Cada vez que menciono a Buzz, Topper se vuelve loco.
Topper buralarda mı?
¿ Está Topper?
Topper hangi cehennemde?
¿ Dónde está Topper?
Hey, Topper!
Oye, ¡ Topper!
- Topper, burnunu kaldır!
- Topper, ¡ el hocico arriba!
- Ben Topper Harley.
- Soy Topper Harley.
- Hey, Topper.
- Oye, Topper.
Topper?
¿ Topper?
Ne, Topper.
Pero, Topper.
Topper, nereye gidiyorsun?
Topper, ¿ Adónde vas?
Topper, bekle.
Topper, espera.
- Topper, lütfen.
- Topper, ¡ por favor!
Şimdi, Topper'ı bu görevde bunun için istiyoruz.
Necesitamos a Topper para esta misión por esa misma razón.
Topper.
Topper...
Topper, gitmelisin.
Topper, vete.
Topper, kafam çok karışık.
Topper, estoy confundida.
Savaşta bizim filomuzun başında Topper Harley olacak.
Y quiero a Topper Harley al mando del escuadrón en la batalla.
- Tanrım, Topper.
- Jesús, Topper.
Topper, yeterli.
Topper, no se propase.
Topper başta.
Topper a la cabeza.
Yaşlı Buzz Harley seninle gurur duyardı, Topper.
Buzz Harley estaría orgulloso de ti, Topper.
- Topper, ne yapıyorsun?
- Topper, ¿ qué haces?
- Dondu! Topper bize yardım edemez!
- ¡ Es incapaz de ser el líder!
Topper, beni duyuyor musun?
¡ Topper! ¿ me oyes?
Beni dinlemek zorundasın, Topper.
Debes escucharme, Topper.
- Topper!
- Topper!
Topper, dikkat et!
Topper, ¡ cuidado!
İyi misin? Topper, bilgi ver!
Topper, ¡ responde!
- Topper, duyuyor musun?
- Topper, ¿ me oyes?
- Topper, iyi misin?
- Topper, ¿ estás bien?
- Topper nerede?
- ¿ Y Topper?
Tamam, Topper.
Bien, Topper.
Oh, Topper.
Oh, Topper...
Hey, Topper!
¡ Topper!
- Tamam, Topper.
- Bien, Topper.