Torun traduction Espagnol
522 traduction parallèle
Bunlar baba, oğul, gelin ve iki torun.
Están el padre, el hijo, la nuera y los dos nietos.
Eğer bir torun istiyorsanız altı ya da sekiz ay içinde, damadınız yine deneyebilir.
Si quiere un nieto, en 6 u 8 meses, su yerno puede volver a intentarlo.
Üç tane torun.
Tres nietos.
Canım, bir torun istememiz suç mu?
Hija, ¿ tan mal está que queramos tener un nieto?
Bayan Boot'un 3 torun sahibi olduğunu bilmelisin.
la Sra. Boot ha sido abuela tres veces.
Ve bir de torun.
Y un nieto.
Hem etrafımda hiç torun göremiyorum.
Yo no veo nietos por aquí.
Bizim bir torun istediğimizi biliyor.
Ella sabe que deseo un hijo.
Bir tarafı siyahi olan, asıl mirasçı bir torun sahibi dünyaya gelmesini ister mi hiç?
¿ Crees que se arriesgaría a tener un nieto... un heredero con sangre negra?
20 torun.
Veinte nietos.
Torun, evlattan daha çok sevilirmiş.
Se dice que uno quiere más a los nietos que a los hijos.
Gillenormand'larda dede ve torun barışmışlardı. Her gün öğleden sonra aynı ziyaretçileri kabul ediyorlardı.
En casa del Sr. Gillenormand, abuelo y nieto habían hecho las paces y todas las tardes recibían la misma visita.
Sana bir sürü torun sevinci diliyorum.
Te deseo la alegría de muchos nietos.
3 torun.
Tres nietos.
Peki torun nerede?
¿ Y al nieto, adónde lo dejó?
Ben torun istiyorum.
Quiero nietos.
Annen torun istiyor.
Tu mamá quiere nietos.
Hayaller... Siz de küçük şirin bir torun istemez misiniz?
Recuerdos, sobre todo de los nietos, sr. consejero.
Belki de bir torun sahibi olmayı istiyorsundur?
¿ Te gustaría tener un nieto?
Görünürşe bakılırsa, Bay Olsen'da.. .. torun sahibi olmayı arzu ediyor.
Y parece que al viejo no le disgusta del todo la idea de tener nietecillos.
Ama Bay Olsen'ın torun arzusu, beni pek ilgilendirmedi.
Pero el caso es que no me interesa el problema de descendencia del señor Osten.
Hep torun istedim.
Siempre quise tener un nieto
Çoluk çocuğa karışmak.. Torun torba sahibi olmak..
Ver a los hijos de mis hijos, y más... y a los hijos de los hijos de mis hijos.
"Büyük torun, dur!"
" Bisnieto, detente!
Bana demedinmi sen bi karın bi düzüne çocuğun var bi sürü torun?
¿ No me dijiste que tienes mujer, una decena de hijos muchos familiares y nietos?
Tüm arkadaşlarım ya ölüyor ya da torun sahibi oluyor.
Parece que todos mis amigos se están muriendo o tienen nietos.
Yaşlı bayan senin uzun süre önce kaybolan torun olduğuna inandığında olduğuna inanacak. Buna kendin de inanacaksın.
Cuando la vieja crea que eres la largamente perdida nieta, tu creeras en ti misma.
İki çocuğu var. Bir torun.
Tiene dos hijos y un nieto.
Eğer uzun süre önce kaybolmuş yahudi bir torun arıyorsanız, onlardan biri değildi.
Si lo que busca es un nieto judío que haya perdido, no estaba entre ellos.
Hakim Smails, Torun Smails Dr. Beeper ve Piskopos Pickering.
Juez Smails, Smails tercero, Dr. Beeper y Bishop Pickering.
Ardında, bir eş, iki kız ve beş torun bıraktı.
Deja a su esposa, Michele, a dos hijas y cinco nietos.
En azından torun sahibi olacağım.
Bueno, al menos tendré nietos.
3 koca... 4 çocuk. 3 torun... 6 milyon dolarlık albümler.
Tres esposas cuatro niños tres nietos.
Belli ki ona bir torun vermeden önce gitmemiş.
Antes le dio un nieto.
Kaptan, bizim şartlarımızı kabul etmezseniz, Atılgan o kadar uzağa itilecek ki, geri dönebildiğiniz zaman, çocuklarınız torun sahibi olmuş olacak.
Capitán, si no aceptan nuestra oferta el Enterprise será empujado tan lejos que cuando vuelvan sus hijos ya serán abuelos.
Ne vefalı bir torun.
Eso es lo que se llama un buen nieto.
Ve şimdi, nine ve torun dansedecekler.
La necesitará.
Annem kiz torun ister.
Mamá quiere una nieta.
Bir sürü torun istiyorum, dolu mu boş mu attığını nasıl öğreneceğim ki?
- Quiero muchos nietos. ¿ Cómo sé si dispara balas de salva?
Dedelere ninelere söz verdiğiniz torun videolarını gönderin.
Enviad a los abuelos la cinta de los niños prometida.
Nankör torun oldunuz. Cesaretiniz varsa tekrar deneyin!
Llegaste al nivel de nieto mal agradecido ¡ Intenta de nuevo si te atreves!
Bir sürü torun istemiyorum.
No quiero un montón de niños.
Torun da nereden çıktı?
¿ Qué es todo esto de los nietos?
Onunla evlenip, bir gün çocuk ve torun sahibi olmak için can atıyorum.
No veo las horas de casarme con ella y algún día tener hijos y nietos.
Bu yüzden bir keresinde ona, gelini sürekli kulüpte çalışırsa, bir torun göremeyeceğini söylemiştim.
¡ Por supuesto! Por eso le dije a ella... que jamás vería un nieto con su esposa trabajando en un club.
Bize iki oğlan torun verecekler.
Nos darán dos varones.
Lastik torun hayallerinizde böylece suya düşüyor.
Bien, ahí van sus sueños de alguna vez haber tenido nietos de hule.
Akıllı bir torun ol ve gidip onu getir.
Corre a buscarla como un buen nieto.
Torun?
- Nieto?
Geride Sibirya'da bir koca ve bir torun bıraktı, Rusya'da milyonlar öldü.
Sólo me queda un nieto y millones de muertos en Rusia.
Torun mu?
¿ Nietas?