Trail traduction Espagnol
120 traduction parallèle
Kansas'taki Trail's End Barı'nda bir adam öldürme olmuştu.
Hubo un asesinato en el bar Trail's End de Kansas City.
Trail bir papatya kadar taze.
El rastro está fresco como una margarita.
Missouri üzerindeki şehir Santa Fe'nin sonunda, Oregon Trail'den atlayınca.
Ciudad del Missouri última parada de Santa Fe e inicio del camino de Oregón.
What trail?
¿ Qué senda?
Western Trail Ambalaj Şirketi'ne 2 dolara satılmıştır.
Vendido a la Compañía de Embalajes del Oeste por 2 dólares.
Chisholm Trail deki gibi.
Como The Chisholm Trail.
Chisholm Trailde ne?
Que mierda es Chisholm Trail?
Chisolm Yolu şarkısını bilirsin.
The Chisolm Trail, sabes...
Ve şimdi de paralı oyunun topu. Portland Trail Blazer'ın bir numarası ve Amerika'nın Olimpik Rüya Takımı'nın gurur verici üyesi Clyde the Glide Drexler.
Y ahora, para presentar el Baloncesto-O-Cash A un guardia de partida para los Trail Blazers de Portland Y orgulloso miembro del Dream Team Olímpico de Estados Unidos Clyde "The Glide" Drexler.
Trail Blazers'a gitti.
Fue a los Trail Blazers.
Old Trail Road'daki kulübü işletiyormuş.
Tenía el local de la Old Trail Road.
Daha sonra kuzeye doğru ilerledi Appalachian Trail'ın kamp yerleri boyunca.
Luego, fue hacia el norte... por los campamentos de la ruta de los Apalaches.
Robin Hood patikasında yaşamıyormusun sen?
Usted no vive en Robin Hood Trail?
Tavşan patikasından aşağı sekerken hippidi hoppidi Doğulular geliyor.
Hoppin'down the bunny trail Hippity-hoppity Easter's on its way
Atlanta'da, Sherman'ın iç savaşta izlediği yolu ziyaret etmelisiniz. Virginia'da Güneyli Lee'nin savaşı kaybettiği yerde mutlaka jambonlu sandviç yiyin.
Sherman's War Trail en Atlanta, cómete un sándwich de jamón en Comeuppance.
Gazete Fox Hill Caddesi diyor ama beni Stag Trail Caddesi'ne götürdü.
El papel dice Fox Hill Lane, ella me lleva a Stag Trail Road.
Barabas Jericho : Klondike Trail sahibi ve kullanıcısı.
Barrabás Jericho : operador y dueño del Klondike Trail.
İki sokak ötede, Burning Trail Yolunda oturuyorum.
Vivo cerca, en Burning Trail Road,
Kızılderilileri takip ederken hangi sebeple olursa olsun... Long Trail Sırtı'nı geçmeyeceksin.
En ningún caso debe perseguir ni luchar con los indios pasando Lodge Trail Ridge.
Kovalarken Long Trail Sırtı'nı geçmek yok.
No más allá de Lodge Trail Ridge.
Burası Long Trail Sırtı Yüzbaşı Fetterman.
Eso es Lodge Trail Ridge, capitán Fetterman.
Bu ruhâni bir izdir. Santiago Trail.
Estamos en un lugar espiritual.
Samanyolu, Santiago Trail'i izler.
La Vía Láctea sigue el camino de Santiago.
Babam bunu Santiago Trail'de kullanmıştı.
Mi padre la uso en el camino de Santiago.
Normalde sana yiyecek birşey hazırlardım ama... Yani, mikserim kirli.
Generalmente te hubiera ofrecido hacerte algo de comer, pero es decir, tengo cereal Trail Mix.
Fortson Trail-Hawk.
Fortson Trail-Hawk.
Trail-Hawks.
Trail-Hawks.
Philly'deki resmi kayıt bundan sonra sona eriyor.
Paper trail in Philly goes cold after that.
Fıstık ezmeli ve jöleli sandviç, fıstıklı karışık şekerlemeler " Çok yazık!
Emparedado de jalea y mantequilla de maní trail mix con maní.
"Kesişen Yol Blues'u", "Ben ve İblis Blues'u" "Peşimdeki Cehennem Köpeği"?
Digo, "cross road blues", "me and the devil blues", "hellhound on my trail"?
Burasi Claire Redfield'in konvoyu, su anda Desert Trail Moteli'ndeyiz.
Este es el convoy de Claire Redfield en el motel Desert Trail.
Burasi Claire Redfield'in konvoyu, su anda Desert Trail Moteli'ndeyiz.
Habla el convoy de Claire Redfield, desde el motel Desert Trail.
Winnipeg Maroons'la Trail Smoke Eaters arasındaki bir maçın devre arasında doğmuşum.
Nací durante un partido entre los Winnipeg Maroons y los Trail Smoke Eaters.
Aramanın kaynağı Tamiami Trail ve Kenwood.
La llamada fue hecha de la antena celular en Tamiami Trail y Kenwood.
Burası Claire Redfield'in konvoyu. Mevcut konumumuz, Desert Trail Moteli.
Este es el convoy de Claire Redfield en el motel Desert Trail.
Burası Claire Redfield'in konvoyu. Mevcut konumumuz, Desert Trail Moteli.
Habla el convoy de Claire Redfield, desde el motel Desert Trail.
Trail... 1946 eksi 10 derece, 8 Temmuz 1999 çok, çok sıcak... 32 derece...
Trail. 1946. menos de 10 grados, 8 de Julio de 1999 mucho, mucho calor. 32 grados.
Woolly Walnut Trail No : 4 adresine gönderilmisti.
¿ Creíste que no dejarías rastros?
O, Sampson Trail vadisine düştü.
Resbaló y se cayó. "Sampson Trail".
Takımı Soğuk Irmak rotasına çıkartmak istiyor.
- Él quiere llevar al equipo hasta Cold Creek Trail.
Fly-Hawk Yolu'nda.
Fly Hawk Trail.
Mockingbird Yolu'nu arıyorum.
Estoy buscando a Mockingbird Trail.
Mockingbird Yolu'nda bir yer kiralamıştı.
Se alquila el lugar abajo en Mockingbird Trail.
Hayır, gerçek özgürlük yolu.
No, tío, el verdadero Freedom Trail. ( En Boston )
şu şeyin koyulmaya ihtiyacı var.
Porque esa... esa "trail" necesita algún éxito.
Sezon 3 Bölüm 4 "Kan İzi"
"Sanctuary 3x 04" Trail of Blood
Amerika'ya giden bir uçağa atladım. NBA seçmelerine gidiyordum. Drazen üç yıl önce Portland Trail
Además, Dražen y yo íbamos a dar un paso que en el pasado creímos imposible...
Ertesi gün seçmeler vardı ve takım elbise giymem gerekiyordu. Ama takım getirmemiştim. Kültür bilmiyordum.
Dražen había drafteado tres años antes por los Portland Trail blazers pero no se incorporó hasta el mismo año que yo.
# And I'll stay on the trail #
Y seguiré el camino
Trail Max isteyen?
- Barritas energéticas, alguien? - Sí.
Ancak en dramatik performansını ezeli rakibi süperstar Clyde Drexler... ve takımı Portland Trail Blazers ile final karşılaşmasında... sergileyecekti. Jordan, Drexler karşısında.
Jordan contra Drexler.