Tressa traduction Espagnol
84 traduction parallèle
Tressa. Bizim gibi görünmüyorsun.
- Tressa. ¡ No te pareces a nosotros!
Tressa, seninle birlikte başka kimse var mı?
Tressa, ¿ Te acompaña alguien más?
Bana güvenmelisin, Tressa.
Debes confiar en mí, Tressa.
Tressa, bu olayın kafanı karıştırmasını anlayabiliyorum.
Entiendo que todo esto te confunda.
Eğer siz yada insanlarınızdan birisi Tressa'yı geminize götürme girişiminde bulunacak olursanız, sizi durdurmak için, gereken her şey yapılacaktır.
Si ud. o algunos de sus compañeros intentan llevarla a su nave..,... haré lo que sea para detenerlos.
Treassa olmadan hiçbir yere gitmiyorum.
- No me iré sin Tressa.
Tressa, hayatının sonuna ulaştı.
Tressa ha alcanzado el final de su vida.
Tressa, bu insanlar yabancı.
Tressa, estas personas son extraños.
Tressa, daha hazır gibi görünmüyor.
Tressa no está preparada.
Tressa'nın burada kalmasının önemi nedir?
- ¿ Por qué tenía Tressa que quedarse aquí?
Tressa? Seni çağırdığını hissedebiliyor musun?
Tressa, ¿ sientes cómo te llama?
TRESSA : Ben sürebilir miyim?
¿ Puedo conducir?
- iki M'ile birlikte. TRESSA :
- con sostén talla doble D.
TRESSA : "Plastiğe koy"
- "Paga con tarjeta".
ben yaptım bunu, galiba, bi'kaç gün önce, ve galiba 215 takipçim var. TRESSA : Senin için daha fazla takipçi istiyorum.
Quiero conseguirte más seguidores.
TRESSA : Ava? - Huh?
¿ Ava?
TRESSA : İnternet çıktığı zaman ben doğmamıştım bile.
Yo no había nacido cuando apareció Internet.
TRESSA : Merhaba, "BigRick2901".
Hola, BigRick2901.
TRESSA : Çok havalısın.
Estás muy drogada.
TRESSA : Oh, Tanrım.
Dios mío.
RACHEL : Onun işini bitirdim. TRESSA :
- Lo hice bien.
TRESSA : Aslında biz ne istersek yapabiliriz.
Hacemos lo que nos dé la gana.
TRESSA : Yoruldun mu?
¿ Estás cansada?
TRESSA : Bendeki bu garip duyguyu annem biliyor.
Tengo el presentimiento de que mi mamá sabe.
TRESSA : Baba, bunların üzerinde etiket yok.
Papá, estos no tienen etiquetas.
TRESSA'NIN BABASI :
- No te oigo.
TRESSA'NIN BABASI : Orada, aşağıda.
Está abajo.
TRESSA : Bu mu?
¿ Esta?
TRESSA : Ailemi ölümüne seviyorum.
Adoro a mis padres a morir.
TRESSA : İşte geliyor...
Ya viene porque es...
TRESSA : Ortada, sağ aşağıda.
- Justo en el medio.
TRESSA : Ne demek istiyorsun?
¿ A qué te refieres?
Bence, Tressa, çok fazla şey yaşıyorsun.
Tienes mucho en tus manos.
TRESSA'NIN BABASI :
Allí, Tressa.
Tam orada, Tressa. Arkanda.
Detrás de ti.
TRESSA'NIN BABASI : İki tane var.
Hay dos.
TRESSA : Ateş etme, baba.
No disparo bien, papá.
TRESSA'NIN BABASI : Bi'gün onu çağıracağım.
Terminemos por hoy.
TRESSA : Kulağa hoş geliyor.
Suena bien.
TRESSA'NIN BABASI : Tamam, Tressa.
De acuerdo.
TRESSA : Hadi pişirelim.
Cocinemos.
TRESSA'NIN BABASI : Ne pişirdin?
¿ Qué cocinaste?
TRESSA'NIN BABASI : Demek istediğim, o 19 yaşında.
Ella tiene 19 años.
TRESSA : İlk erkek arkadaşım, altı ay boyunca çıkmıştık.
Con mi primer novio, salimos durante seis meses.
TRESSA : Dışarı çıkmak ister misin?
- ¿ Quieres entrar?
TRESSA : Ben duş almaya gidiyorum.
Voy a tomar una ducha.
TRESSA : Eski erkek arkadaşım, gerizekalı bi'pislikti.
Mi exnovio es un idiota sarcástico.
TRESSA : Ne?
- ¿ Qué?
TRESSA : Şuna bak!
- ¡ Miren eso!
KARLY : Çakmağınız var mı? TRESSA :
- ¿ Tienen un encendedor?
Tressa, bu gece seni evine güven içinde götürebilir.
Tressa, que la noche te guíe a casa sana y salva.