Trinidad traduction Espagnol
596 traduction parallèle
"Kutsal Üçleme adına, eğer sen bir cadı değilsen gözyaşların şimdi dökülsün!"
"En nombre de la Santísima Trinidad, si no eres una bruja, ¡ ahora derramarás lágrimas!"
Benimkini Trinidad'da İspanyol bir korsana bıraktım.
Yo dejé la mía con un pirata español en la costa de Trinidad.
Winthrop, Trinidad'ı bağla.
Winthrop, póngame con Trinidad.
Trinidad.
De Trinidad.
Yüce tanrı gücenir bu yüzden kapışmak zorundayım.
Puesto que la Santísima Trinidad se ha ofendido, llegaré a las manos con la Santísima Trinidad.
Teyzem Santa Trinita'da yaşıyor.
¿ Los puentes? Una tía mía vive cerca del de la Trinidad.
Geçen gece Trinidad Club'ta yaklaşık elli dolar harcamışsınız.
Se gastó 50 dólares en el Club Trinidad.
Dört tanık Jean Dexter'ın öldüğü sıralarda sizi Trinidad Club'ta görmüş.
Cuatro testigos le vieron en el Trinidad, a la hora de la muerte de Jean Dexter.
Onu benim öldürmediğimi biliyorsunuz. Trinidad Club'daydım.
Estaba en el Trinidad, tengo testigos.
Strindberg'in Üç Gecesi'nden.
Noche de Trinidad de Strinberg.
İngiliz kolonisi Trinidad, bu adaların içinde en önemlisi.
Entre esas islas, destaca la colonia británica de Trinidad.
- Trinidad'a hoş geldiniz.
- Bienvenido a Trinidad.
Trinidad Güzeliyle aynı yerdesin, bu ses kanıtlıyor bunu
Te anuncia que estás en la sala con la Dama de Trinidad
Kalbin atıyor güm güm Trinidad Güzeli için
Tu corazón hace bum bum bum por la Dama de Trinidad
Trinidad Güzeli'nin yanında haddini bilmemek tehlikelidir
Es peligroso presumir con la Dama de Trinidad
Trinidad Güzeli'yle birlikte hayal ettiğin
Así que añade una escapada más que jamás hiciste
Hiç yaşamadığın bir çılgınlık daha yap
La que soñaste con la Dama de Trinidad
Tiki tak bum tik tak İşte kalbinizdeki Trinidad Güzeli
Un clic clic bum clic bum es la Dama de Trinidad
Trinidad'ın çok güzel olduğunu, Tropikleri gölgede bıraktığını duydum.
He oído que Trinidad hace que el resto del trópico parezca un vulgar jardincillo.
Trinidad'da güzel günler geçirmediniz.
Su estancia en Trinidad no ha sido muy feliz.
Bay Fabian'ın... Trinidad'da ne yaptığını bulmamıza yardım ederseniz bizim için daha iyi olur.
Y la preferiríamos... si usted nos ayudara a averiguar qué hace exactamente Fabian en Trinidad.
Trinidad'da ne yapıyorsunuz?
¿ Qué hace en Trinidad?
- Trinidad'a geldiğinizi duymuştum.
- He oído que estaba en Trinidad.
Trinidad'ı nasıl buldunuz?
¿ Qué le parece Trinidad?
Bu akşam 7'de Jamaika'daydık ve birbirimizden nefret ediyorduk. Ama sadece üç saat sonra Trinidad'dayız ve birbirimizden nefret ediyoruz.
A las 19 : 00, todos nos odiábamos en Jamaica, y ahora, sólo tres horas después, nos damos asco en Trinidad.
Chris, işlerimi yoluna koyar koymaz Trinidad'dan ayrılacağım.
Chris, abandonaré Trinidad en cuanto mis negocios estén asentados,
Bayanlar baylar, işte Trinidad Güzeli!
¡ Damas y caballeros, la Dama de Trinidad!
TRİNİDAD'dan D'ye KOMUTA MERKEZİ L 220-450
TRINIDAD a COMANDO D ESTACIÓN L 220-450
Trinidad'a son bir bakış mı?
¿ Echando un último vistazo a Trinidad?
Bildiğin üzere, Peder, mesleklerimiz birbirinden çok farklı sayılmaz.
Nuestras profesiones no son tan diferentes. Yo también tengo mi santísima trinidad :
Biliyor musun, Trinidad'dan ayrıldığımızdan beri kamarasından hiç çıkmadı.
No ha salido de su camarote desde que dejamos Trinidad.
Trinidad'a döner dönmez seni Amerika'ya geri göndereceğiz.
Le enviaremos a casa tan pronto pongamos los pies en Trinidad.
Trinidad, Fort-de-France, Santa Marta.
Trinidad, Fort-de-France, Santa Marta.
Hepsinden önce Trinidad'a gitmeyi düşündüm, sonra fikrimi değiştirdim.
Pensé en ir a Trinidad, luego cambié de opinión.
Şu demek ki : Kutsal üçlünün ilk efendimize şüphesiz inanırız.
Quiere decir que creo sin ninguna duda, en Dios Padre que es la primera persona de la Santísima Trinidad.
"Nebraska'yı kurtaran baba, oğul ve kutsal ruhu izledim :..." "... Falconer, Gantry, Morgan "
"Vi cómo esta trinidad profana salvaba a Nebraska".
Şeytani üçgeni kurmuşlar!
ésa era la trinidad.
Neden kutsal keşiş ve vaiz... Trinidadlı Jerome Kardeşi dinlemedim?
¿ Por qué no escuché al hermano Jerónimo de la Trinidad, santo monje y predicador?
Trinity Manastırı'ndan neden ayrıldık ha?
¿ Por qué nos fuimos del monasterio de la Santa Trinidad?
Trinity'yi dekore etme konusunda seninle konuşmayı denemek için Nikon'un sana üç haberci gönderdiğini biliyorum.
Me enteré de que Nikón te envió un tercer mensajero, pues quiere que vayas a pintar la Santa Trinidad.
Trinity Katedraline git ve boya, boya, boya!
¡ Vete a la Santa Trinidad y pinta! ¡ píntala!
Trinity'ye gideceğiz. Sen ve ben.
Vamos a la Santa Trinidad, vamos juntos.
Aynı şekilde, Yılbaşı, Epiphany, Uruç, Teslis,
Esto se hacía también para el Año Nuevo, la Epifanía, la Trinidad, San Juan,
Sonra dört veya beş yüz kişi ile Sierra Trinidad'a ulaştı.
Luego llegó hasta Sierra Trinidad con cuatrocientos o quinientos.
Nehri buradan geçtiler... Sierra Trinidad bataklıklarından.
Cruzaron el río en esta parte... en los pantanos de la Sierra Trinidad.
- Trinity mi? - Hh-hmmm.
¿ Trinidad?
Senyor, onların istediği... Hey, Trinity!
¡ Oye, Trinidad!
" çünkü bu dünyadaki hayatında Kutsal Üçlemeye iman etti.
" ya que en su vida terrenal, se encomendó a la Santísima Trinidad.
Trinidad'ta balayı yaptık, sonra ben Amerika'ya gittim.
Luna de miel en Trinidad, luego me fui a los EEUU.
'Teslis'i bu işe karıştırmayacaktın.
No debiste invocar a la Santísima Trinidad.
- Bana Trinity derler.
Me llaman Trinidad.