Tuck traduction Espagnol
755 traduction parallèle
Boşuna Keşiş Tuck dememişler.
Conozco al Fraile Tuck.
Keşiş Tuck, Will Scarlett. Haber ne, Will?
El Fraile Tuck, Will Scarlett. ¿ Qué hay, Will?
Keşiş Tuck!
¡ Fraile Tuck!
Keşiş Tuck bizi evlendirir.
El Fraile Tuck nos casaría.
Keşiş Tuck, kasabaya.
Fraile Tuck, la ciudad.
Tuck Ordway'ın damadı mı?
El yerno de Tuck Ordway.
Tuck'ı tanıyormusun?
¿ Conoce a Tuck?
Seni kim olduğunu bilerek getirdim, ama yaptığımdan memnunum, bu nedenle Tuck Ordway'a geri döndüğümü söyle
Me entrometí antes de saber quién era, pero me alegro de haberlo hecho. Puede decirle a Tuck Ordway que he vuelto.
Bir yılı aşkın süredir, İhtiyar Tuck Ordway Little River'da yüzünü göstermedi
El viejo Tuck Ordway no ha asomado su cara por Little River durante casi un año.
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
Bien, tuve que ir directamente a Washington para encontrar la grieta en la armadura de Tuck Ordway que estabas buscando. Tuve que hacer de detective primero y de abogado más tarde.
Önce Tuck Ordway'ı silah zoruyla getirmeyi deneyeceğim
Quiero ver a Tuck Ordway a través del humo de los revólveres primero.
Uh, duyduğuma göre, 45 lik silahta Tuck Ordway'dan hızlısı yokmuş.
Eh, por lo que he oído, no hay hombre más rápido con un.45 que Tuck Ordway.
Eğer Ordway'i Kamçılı tahtından indirecek bir adam varsa... o da ben olacağım.
El hombre que baje a Tuck Ordway de su trono forrado de cuero seré yo.
Tuck Ordway mi?
¿ Tuck Ordway?
Eğer şimdi Tuck Ordway'la hesaplaşmaya kalkışırsan, kim kazanır?
Si ajustas cuentas con Tuck Ordway ahora, ¿ quién vence?
Willard'ı, benimle Tuck Ordway'ın arasında durduğu için öldürebilirdim, ama ona kendini savunması için bir şans verirdim.
Podría haber matado a Willard si se hubiese puesto entre Tuck Ordway y yo, pero, al menos, le habría dado una oportunidad de defenderse.
Tuck'a burada olduğunu söyledim, seninle konuşmak istiyor.
Le dije a Tuck que estabas aquí. Quiere hablar contigo.
Belkide Tuck Ordway'ın önünde çok uzun görünmediğin içindir.
Quizás pienses que no te mantendrás erguido enfrente de Tuck Ordway.
- Tuck, Corinna dışarda.
Tuck, Corinna está fuera.
- Tuck sana mola veriyor.
Tuck te está dando una oportunidad.
O şimdi içeri giriyor, Tuck!
¡ Está entrando ya, Tuck!
Tuck'ı öldürmek için omuzandan tek kurşunla vurmaktan daha iyisini de yapabilirdin.
Hará falta más que una bala en el hombro para matar a Tuck.
Tuck hala bir gururu var.
Tuck todavía tiene su orgullo.
- Warbonnet, hariç Tuck'ın canına okuyan birtek şey var,.. ... Onun, laneti ve hayatının anlamı Corinna.
Excepto por Warbonnet, solo hay una cosa que alguna vez importó a Tuck, y era Corinna.
Tuck bunu nereden bilsin?
¿ Cómo iba Tuck a saber eso?
Beni Tuck Ordway oraya zorladı.
Tuck Ordway me puso en él.
- Tuck Ordway'a ne olacak?
¿ Qué pasa con Tuck Ordway?
- Ben Tuck Ordway'ın postunu istedim, evini değil.
Quería el pellejo de Tuck Ordway en su casa.
Sana söylemek istediğim şu, Pearlo Tuck Ordway'ın göremediğini biliyor.
Lo que tengo que decirte es que Pearlo sabe que Tuck Ordway no puede ver.
O, Tuck Ordway değil mi?
¿ No es ése Tuck Ordway?
Tuck Ordway'ın hemen hemen kör olduğunu biliyormuydun?
¿ sabías que Tuck Ordway está casi ciego?
Ne yapıyor görmüyor musun, Tuck?
¿ No puedes ver lo que está haciendo, Tuck?
Tuck Ordway'in sandalyesine oturana kadar tatmin olmayacaksın.
No te darás por satisfecho hasta que estés sentado en la silla de Tuck Ordway.
- Hey Tuck.
- Hola, Tuck.
Tuck Kirby.
Tuck Kirby.
- Ben, Tuck Kirby.
- Hola, soy Tuck Kirby.
Tuck!
¡ Tuck!
Tuck, tedavini bitirmemi istiyorsan, kes.
Basta, Tuck, si quieres que siga la reparación.
Tuck, neden beni terk ettin?
¿ Por qué me abandonaste, Tuck?
- Hey, Tuck!
- ¡ Tuck!
- Tuck, nedir bu acelen?
- ¿ Qué prisa hay?
Tuck olamaz.
- No, no. Tuck no.
Tuck'ın yanında biri var.
Tuck lleva compañía.
Tuck onu Buffalo Bill için istiyor.
¡ Tuck quiere El Diablo para Búfalo Bill!
Tuck alçağın teki.
Ese Tuck es lo más bajo.
Tuck Kirby, seni vurabilirim.
¡ Tuck Kirby, podría matarte!
Haydi Tuck.
¡ Vamos, Tuck!
Tuck, karar verdim, satacağım.
Tuck, he decidido vender.
Tuck, umurumda değil. Anlamıyor musun?
No me importa. ¿ No entiendes?
Bunu yapabilir misin Tuck?
¿ Podrás hacerlo, Tuck?
Tuck, Carlos!
¡ Tuck, Carlos!