Ucubeler traduction Espagnol
394 traduction parallèle
Sizi pis iğrenç ucubeler!
¡ Asquerosos... monstruos babosos!
"Pis..." "... iğrenç ucubeler. "
"Asquerosos... monstruos babosos."
- Ölü ucubeler hakkında artık hiçbir şey duymak istemiyorum.
No quiero oír nada sobre cadáveres.
- Ucubeler.
- Los fenómenos
Ucubeler için tasarlanmış bir getto.
¡ Un gueto diseñado para monstruos!
Bu ucubeler mi?
¿ Esta panda?
İğne kafalı kızı görmüşlerdi, köpek suratlı adamı da... ama onlar gerçek ucubeler değil.
A las fiestas del 4 de julio y a los circos. ¿ Han visto a la mujer con dos cabezas? ¿ Y al hombre-perro que se arrastra como un reptil?
Aldatanlar, ucubeler, nemfomanyaklar, diş sağlığı uzmanları.
Marchosas, excéntricas, ninfómanas, higienistas dentales.
Ucubeler gibi, üzerinde o kurukafa ile çek git zaten.
Usted se marcha con ese cráneo como un monstruo.
Bu ucubeler kim olduklarını düşünüyor?
¿ A quién creen estos monstruos Qué son?
Ve size, ucubeler, acayip tipler dedikleri için onlara kızdın.
Y os enfadasteis porque os llamaron frikis, raritos.
Sizi aptal ucubeler!
¡ Estúpido anormal!
- Merhaba, ucubeler.
- Hola, anormales.
Keşiş geldi, ucubeler.
Monk está aquí, anormales. ¿ Qué hacemos aquí, hombre?
Biz ucubeler.
Nosotros, Ios bichos raros.
Şimdiyse gizlendikleri yerlerden çıkan ucubeler, dilenciler ve beyinsizlerle dolu!
Ahora solo hay vagabundos, tipos raros y rateros saliendo de las madrigueras.
Hadi bakalım ucubeler.
Ven aquí, prominencias.
Siktirin gidin, sizi ucubeler!
¡ Jódanse, raros!
Sizi ucubeler.
Jódanse todos.
Tek gözlü, tek bacaklı ucubeler hoplayarak geçiyorlar karayı boydan boya.
Monstruosidades con un ojo y una pierna saltan a través de la tierra.
Vay. Burda ucubeler de varmis. Saçini nerde kestirdin.
¡.. oh, llego un nuevo candidato!
Bu ucubeler nedir?
¿ Qué son esos monstruos?
" Sirk ucubeler gösterisiyle geri döndü. Çocuklar için sakıncalı.
" El circo regresa con un número de monstruos, no apto para niños.
- Neydi filmin adi? - Ucubeler.
- ¿ Como se llamaba esa película?
Ucubeler diyarına.
A ver los fenómenos del circo.
- Bak dizi sirk hakkında değil. Tamamen ucubeler hakkında.
- Mira el show no es sobre el circo, es sobre ver fenómenos.
- Ucubeler hakkında bir dizi yapmayacağım.
- No haré un programa de fenómenos.
- Bu ucubeler, şehir dışında ne kadar kalacak?
¿ Cuándo vuelven?
- Ucubeler için çok güzel.
- Qué bueno para los raros.
Mutant ucubeler!
¡ Malditos mutantes!
Yumurta Konsey'indeki o ucubeler seni de mi kandırdı?
¿ Esos idiotas del Consejo de Huevos también te agarraron a ti?
Kaçış ustaları ve ucubeler nasıl davranır bilir misin?
¿ Tiene información sobre los que se clavan objetos?
Ucubeler ise ne yeteneklidir ne de hevesli. Genellikle de çirkindirler.
Los "geeks" son simplemente indecorosos.
Şu uzun saçlı ucubeler Mükemmel olduklarını sanıyorlardı.
Esos pelilargos alocados eran de lo mejor.
- Hastalıklı ucubeler mi?
- ¿ Con esos anormales?
Hey, Hullabalooza ucubeler için değil.
Oye, Hullabalooza no es sobre fenómenos.
Nasılsın? Geri çekilin, ucubeler!
Lárguense, fenómenos.
Şu ucubeler yine bize bakıyor.
Esas chicas raras nos están mirando otra vez.
- Ucubeler. - Vay. Kemanlar çalsın.
Creo que el problema está en tener que conversar.
Böyle ucubeler yaratmana izin verdiklerine göre... Annen baban da öyle olmalı.
No se cómo pueden tus padres permitir que su hija cree una monstruosidad así.
Ucubeler.
Bichos raros.
Uzak durun ondan, ufak ucubeler sizi.
Déjenlo en paz, pequeños monstruos.
Kocaman kalpli ucubeler! Ve şimdi -
¡ con un gran corazón!
Ucube herifler! Sizi aptal ucubeler! Defolun!
Malditos imbéciles.
Ucubeler ve yaratıklarla uğraşabilirsin ama ben bu işte yeniyim.
Tú puedes estar acostumbrado a tratar con fenómenos y monstruos.
Ucubeler tarih oldu.
Esos fenómenos son historia.
Ucubeler!
¡ Monstruos!
Ucubeler.
Fenomenos.
Ucubeler!
Racimos idiotas.
- Doktorların buradan gitmeniz gerektiğini söylemedi mi? - Ucubeler!
¡ Morbosos!
Çığlık atmadı ama tam onları gördüğü anda çirkin, uğursuz ucubeler onun yerine çığlığı bastılar.
Él no gritó...