Ugrastim traduction Espagnol
17 traduction parallèle
Bütün gece ben ugrastim onunla.
La he tenido toda la noche.
Biliyorsun seni korumak için çok ugrastim.
Sabes, me esforcé mucho para mantenerte a salvo.
Kazadan sonra, senin hatirani yasatmak icin ugrastim.
Después del accidente, trabajé en él en memoria tuya.
Tüm gün, benden hoslanmasi için ugrastim ve kendime bir sey sormayi unuttum. Ben ondan hoslaniyor muyum?
Pasé todo el día tratando de gustarle que olvidé preguntarme algo a mí mismo, ¿ si quiera me gusta ella?
Onlari kovacagim diye alti ay ugrastim.
Me ha llevado seis meses deshacerme de ellos.
Kendimi degistirmek icin cok ugrastim bunca zaman, fakat sunu söylemek zorundayim, bazen öyle hissediyorum ki onlar sanki zombi gibi, anlatabliyor muyum?
He pasado por mucho, tratando de hacer un cambio, pero tengo que decir, a veces siento que son como zombies, ¿ sabes?
Düzeltmek için çok ugrastim. Onlar için...
He llegado demasiado lejos por esto, por ellos.
Bu pasta için saatlerce ugrastim.
Trabajé muchas horas en este pastel.
Pederi gücendirmemek için çok ugrastim ama...
Estaba intentando no ofender a su ministro...
- Çok ugrastim. - Ben de.
Sí, yo también.
Tencere dibin kara olacak o. Hem ben sikiselim diye defalarca ugrastim.
Se dice "para bailar tango" y yo he intentado follarte muchas veces.
Bir milenyumun büyük kismini babamin dikkatini üzerime çekmemek için ugrastim. Artik öldügüne ve bana karsi duranlar ortadan kalktigina göre çalismalarimin verdigi meyveler niçin göze hitap etmesin ki dedim.
Pasé gran parte del milenio intentando no llamar la atención de mi padre, y ahora que está muerto, y todos aquellos que estaban contra mí han sido vencidos.
Ondan sonra da baskalari benim yaptigim hatayi yapmasin diye ugrastim.
Y después de eso, hice todo lo que pude para impedir que otros cometieran los mismos errores que yo.
Elimden geldigince ugrastim ama yapabilecegim bir sey yok.
Hice lo que pude, pero no fue posible.
Ve ben o hayali tüm çocuklarïma vermeye ugrastïm o gün gelene kadar.
Y yo he intentado mantener vivo ese sueño en vosotros hasta que ese día ha llegado.
Seni anlayabilmek için çok ugrastim.
Siempre e intentado entenderte.
Biyoloji projesiyle ugrastim.
Proyecto de biología.